Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Anılardır Adam Eden Adamı!
Dizkapağımdaki ciddi bir ezilme nedeniyle dostlarım beni 1 Mayıs’ta adeta kuşatma altına aldılar ve Taksim’e göndermediler. Başka bir alanda yapılan çakma 1 Mayıs kutlamasına gitmeyi de benim gönlüm istemedi. Çünkü bu konuda Taksim benim kutsalımdır. Çünkü orayla ilgili öyle çok anım var ki, ben bu anılara ihanet edemem. Binlerce insanın da benimle aynı düşünceyi paylaştığına hiç kuşku yok. Bu nedenle birileri karşıma çıkıp “Canım başka bir yerde toplansaydınız, orada inşaat vardı” demesin ya da penis yazılarıyla ünlü bir köşe yazarı benzeri, “Solcuların bu 1 Mayıs takıntısını artık geride bırakmaları gerek, hiç yaratıcı değiller; illa ki 1 Mayıs, illa ki Taksim!” gibi abuk sabuk ahkâm kesmesin!
\nAçık ve dürüst olsunlar! “Benim Taksim’le ilgili hiçbir anım yok!” desinler vallahi başım üstüne. Onların yok ama bu kentte yaşayan binlerce insanın Taksim’le ilgili sevinçli, mutlu ya da acılı binlerce hikâyesi, anısı var. Ve insanlar tıpkı benim gibi bunlara ihanet etmek istemezler, hadi ettiler diyelim, anılar onların yakasını bırakmaz, yolları Taksim’e düştüğünde derin bir iç sıkıntısıyla adımlarını hızlandırır ve kendi yaşamlarından kaçmaya çalışırlar.
\nYıllar önce, Taksim gene yasaklıydı, nasıl olduysa oldu, kendimi 1 Mayıs’ta Taksim’e atmıştım. Kimseler yoktu, normal Taksim kalabalığı vardı. Sonra bir adam dikkatimi çekti, elinde kırmızı bir karanfil Kazancı Yokuşu’nda, öylece dalgın bekliyordu. Yanına yaklaştım, kanlı 1 Mayıs’ta ezilerek ölen kızı için oradaydı. Karısı kızının ölümünden sonra yaşamdan vazgeçmişti, onu da hayata bağlayan tek şey, her 1 Mayıs’ta Kazancı Yokuşu’na kızı için tek bir kırmızı karanfil bırakmaktı. 20 yaşında ölen kızı için…
\nO beyefendi şimdi nerede bilmiyorum ama hiçbirimiz onun anısına ihanet edemeyiz, o kırmızı karanfil her 1 Mayıs’ta Kazancı Yokuşu’na bırakılmalı!
\nAnılar dedik, gene kanlı 1 Mayıs, annemin yüzü geliyor aklıma, kapının önünde bekliyor. Şimdi rahmetli olan erkek kardeşim gelmiş, ben gelmişim ama en küçüğümüz ortada yok. Yok, yok, saatler geçiyor kardeşim gelmiyor. Bir arabaya binip karakol karakol kardeşimi arıyoruz, yok, yok… O zamanlar cep telefonu yok, bulduğumuz her yerden eve telefon ediyoruz, annem-babam telefon başında, her seferinde annem telefonu açıyor, babam karar vermiş, küçük kızı öldü, o sadece ağlıyor. Ve inanılmaz bir duygusallıkla, bir çocuk gibi “kimi öldüreceğini” düşünüyor.
\nArama sürüyor, sonunda bir hastanede kardeşimi gören bir arkadaşa rastlıyoruz, “Son gördüğümde yere düşmüştü, üstünden insanlar geçiyordu” diyor, o an evimizin neşesi, o küçükken benim annecilik oynadığım canım kardeşimi yitirdiğimi düşünüp olduğum yere yıkılıyorum. Erkek kardeşim ne yapacağını şaşırmış gibi, bir süre sonra ikimiz de toparlanıyoruz, yapılacak tek şey var, “morga gitmek”.
\nDurumu annemlere söylemek olmaz ama gene de telefon etmemiz gerek, yalandan bir şeyler söylememiz gerek. Hastanenin telefonundan evi arıyoruz, annemin sesi şakıyor, kız kardeşimi az önce ambulansla eve getirmişler, kaburgaları ezilmiş, ağzı gözü morarmış ama yaşıyormuş! O andaki sevincimi anlatamam, rahmetli erkek kardeşimle sarılmış, hüngür hüngür ağlıyorduk. Şimdi kim bana 1 Mayıs’ta Taksim’i yasaklayabilir?..
\nAnımsadınız mı, Demirel, Ecevit’e, 12 Mart sonrası, “Taksim’de miting yapma, gitme, seni öldürecekler” diyor ve Ecevit, “Ben kişi olarak orada olacağım, kimselere baskı yapmıyorum, ama ben Taksim’de olacağım!” diyor ve o gün Ecevit kürsüden konuşurken Taksim inanılmaz kalabalık, ben de oradayım. Ecevit konuştukça yanımdaki yaşlı bir adam hiç durmadan dua ediyordu. Soruyorum “Ne için dua ediyorsun”, “Onun için” diyor, “ölmesin diye dua ediyorum”.
\nŞimdi hayatımızın anılarına ihanet edip başka bir meydanda toplanabilir miyiz? İktidar ve yalakaları bunu anlayamaz, çünkü Taksim Meydanı’yla ilgili hiçbir anı onlara dokunmaz, anıları yok ki…
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü