Millete Bir İyiliğim Dokunsun

05 Temmuz 2011 Salı
\n

Bu kavurucu sıcaklarda ve yemin ettin etmedin, tartışmalarıyla beynim uyuşmuş, soğuk ve derin denizlerde bir yunus olma özlemi çekerken, hadi dedim, millete bir iyiliğim dokunsun, kendim ve onlar için aykırı tatil planları geliştireyim. İşe koyuldum. Bu yazı yazlıkta, bir tatil köyünde ya da herhangi bir salaş deniz kıyısında denizin ve hayatın keyfini çıkaranlar için yazılmadı. Lütfen onlar okumasın.

\n

Neyse başlıyorum, öncelikle asla ve asla sıcağı bir düşman gibi görmeyin. Sıcak mı, evet sıcak ama o yokmuş gibi davranın ve ter atmanın faydalarını düşünmeye başlayın. Ter nedir? Bedenimizdeki toksinlerin akıllı bir yolla atılması değil mi? Sevinin işte, toksinlerden kurtulmak için millet dünyanın parasını ödeyip saunaya koşarken siz bedavadan sauna hizmeti almış oluyorsunuz. Öte yandan herhangi bir tatil köyünde açık büfenin önünde olmadığınız için, evinizde bu sıcaklarda ağır yememenin doğru olacağını düşünüp karpuz, peynir ve ekmekle günü geçirebilirsiniz. Bu durumda çok değil on beş gün sonra bir beden inceldiğinizi görüp sevinç çığlıkları atacaksınız. Bakın, herhangi bir güzellik merkezine ya da spor salonuna gene para ödemeden incelmeyi başardınız.

\n

Devam ediyoruz, sizi arayanlar ansızın azaldı değil mi? Doğal.. herkes tatilde ve siz ah kimsesiz, yapayalnız evinizde oturuyorsunuz. Hiç dert etmeyin ve buna sevinin. Çünkü bir süre sonra canınız sıkılmaya başlayacak, bu durumda evi baştan ayağa gözden geçirmelisiniz. Önce eski fotoğrafları düzenleyerek işe başlayın. Vay canına şu kadına bakın, ben o zamanlar ne kadar güzelmişim. İşte aradığınız cümle, fotoğraflar böyledir, size kendinizi anımsatır, yaşamınızı yeniden gözden geçirmenizi sağlar ve inanın yaşadığınız hayat ansızın size öylesine zengin, öylesine yoğun gözükür ki, gözleriniz dolar ve yüzünüzde sıcak bir gülümseme ağlamaya başlarsınız. Bitmedi, ansızın eski aşklarınızı anımsarsınız. Ve işte o zaman hiç üşenmeyip aklınızdaki bir telefonu çevirin. Hayat şaşırtıcı sürprizlerle doludur. Bir bakarsınız tanıdık bir ses size merhaba diyor. O da yaşlanmış, o da başka aşklardan geçmiş ve hissedersiniz, ikiniz de birbirinizi özlemişsiniz. O zaman bir akşam yemeğinde karar kılın. Ve gidin. İnanın, bu akşam yemeği sizi bir haftalık bir tatilden daha genç kılacaktır. Daha güvenli, daha mutlu kılacaktır.

\n

Öneriler birbiri ardından geliyor. Ev bahsinde biraz duralım. Yapacak hiçbir şey yok. Ev temizlendi, fotoğraflar düzenlendi... Şimdi ne olacak? İşte işin püf noktası burada; siz bir zamanlar resim yapardınız ya da kâğıtları kesip olağanüstü kolajlar yapmıştınız, ne oldu size? Neden bu çok sevdiğiniz iş epeydir sizden uzak. Bakın tam zamanı, karışan görüşen yok, telefonlar çalmıyor, sokaklar kavruluyor, hemen işe koyulun. Evin en serin köşesini seçin ve eski, unutulmuş çıkınınızı yerinden çıkarın, biraz bekleyin ve düşünün. Ve bir süre sonra usul usul yeniden başlayın. Mutlaka bir sergi açmak zorunda değilsiniz, ama bir ipucu vereyim, kırkından sonra resme, heykele, takı yapımına başlamış çok dostum var benim. Aynen böyle başlamışlar, sıcak bir yaz günü canları sıkılırken. Kolay gelsin.

\n

Önerilerim bitti sanıyorsunuz değil mi? Hayır yeni başlıyor. Hadi kalkın bir Boğaz vapuruna atlayın ve Anadolukavağına gidin. Yanınızda birilerinin olması şart değil. Tek başınıza, sanki İstanbula az önce inmiş bir gezgin gibi. Hiçbir bağlantınız yok, evde bekleyeniniz yok, dolaşın. İnsanlara bakın ve onların her biri için bir hikâye uydurun kendinize. Bir oyun bu, kaptırın kendinizi, az sonra size önemli bir haberim olacak. Efendim bu tür oyunlar beynin kapasitesini arttırıyormuş. Unutkanlığa, bunamaya karşı doktorlar şimdi böyle oyunlar öneriyorlar. Vallahi çok akla yatkın, insanın hem düşünce hem hayal gücü aynı oranda çalışıyor. Beyninize bu iyiliği sık sık yapın; özellikle tek başınıza olduğunuzda, hem can sıkıntınız geçer hem bir iki yaş daha gençleşirsiniz.

\n

Tabii bütün bu önerilerimi uygularken, ansızın telefon zili çalar ve bir dostunuz sizi denize ya da dağa çıkmak için çağırırsa, hemen ama hemen bavulunuzu toplayın ve yola düşün. Ben öyle bir telefon bekliyorum, kulağım telefonda.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları