Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Finlandiya’da 8, Türkiye’de 0
Finlandiya Parlamentosu’nda bile Finlandiya’nın NATO üyeliğine sekiz milletvekili karşı oy kullanırken TBMM’de tek bir milletvekili Finlandiya’nın NATO üyeliğinin onayına karşı oy kullanamadı!
30 Mart tarihli TBMM tutanaklarına göre oylamaya katılan 276 milletvekilinin tamamı kabul oyu verdi. Bunu iktidarıyla muhalefetiyle TBMM’nin NATO’culukta ortaklığı olarak yorumlayabiliriz.
Oylamaya katılmayanların durumu pratikte bu tabloyu değiştirmiyor. Varlarsa karşı oy kullanmaları gerekirdi, tarihe geçerlerdi.
AKP’NİN NATO’CULUĞU
Katılanların durumuna gelince...
İktidarın durumu belli. Çok yazdık, AKP’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine itirazının kategorik olmadığı, pazarlık boyutunun bulunduğu artık görülmüştür. Finlandiya’nın durumunu İsveç’ten ayırmaları da bu gerçeği ortaya koyuyor zaten.
Nitekim TBMM’deki oylama sırasında AKP adına konuşan Akif Çağatay Kılıç, “NATO’nun genişlemesini her zaman desteklediklerini” bir kez daha belirtti. MHP adına konuşan İsmail Özdemir de “Finlandiya’nın NATO üyeliği bizim açımızdan olumlu bir gelişmedir” dedi.
AKP’nin bu tür pazarlık oyunlarından “antiamerikancılık öyküleri” üretenler umarım ders çıkarmıştır.
CHP VE İYİ PARTI İSVEÇ’E DE HAZIR!
Muhalefetin durumu da esas olarak aynı. Hatta CHP ve İYİ Parti, bu konuda AKP’den daha da ileride; “pazarlıksız teslimiyetçilik” görüntüsü veriyorlar.
CHP adına konuşan Ünal Çeviköz, Finlandiya’nın NATO üyeliğini desteklediklerini ama Finlandiya’nın üyeliğinin yetmeyeceğini, İsveç’in üyeliğinin de bir an önce onaylanması gerektiğini savundu. İYİ Parti adına konuşan Ahmet Kamil Erozan’ın tutumu da benzer şekilde oldu.
HDP ise CHP ve İYİ Parti’den farklı bir tutum aldı. HDP adına konuşan Hişyar Özsoy çekimser tutum sergiledi, “NATO’nun genişlemesinin barış mı savaş mı getireceğini zaman içinde göreceğiz” dedi. Kuşkusuz bu tutum kategorik bir NATO karşıtlığından değil, İsveç-PKK ilişkisinden kaynaklanıyordu. Bölgede ABD-Kürt ittifakını savunanların, kategorik olarak NATO’ya karşı olabilmesi zaten mümkün değildi. HDP bu çelişkiyi, konu hakkında görüş belirterek ama oylamaya katılmayarak gidermeye/örtmeye çalıştı.
Ortada tek bir karşı oy olmadığına göre Türkiye İşçi Partisi milletvekillerinin de oylamaya katılmadığı anlaşılıyor. Umarız TBMM’ye girmelerine araç olan HDP’nin tutumuyla ters düşmemek için değil de başka nedenlerle oylamaya katılamamışlardır.
SOSYALİST ODAĞIN ÖNEMİ
Bu tablo, Türkiye’nin güçlü bir sosyalist odağa nasıl ihtiyacı olduğunu bir kez daha göstermektedir. TBMM’de güçlü bir sosyalist blok olması, sistem partilerinin yanlışlarıyla mücadele edebilmeyi kolaylaştırır, hatta (70’lerde olduğu gibi) CHP’yi bir miktar sola çeker.
Ancak bunun öncelikli yolu, HDP’nin kanatları altında olmayan, bağımsız bir sosyalist merkez inşa edebilmekten geçmektedir.
14 Mayıs’ta oy kullanırken Türkiye’nin bu ihtiyacı mutlaka gözetilmelidir. Bir oy Erdoğan’a karşı, bir oy da TBMM’de sosyalist odak inşa edebilmek için...
Zira sosyalistlerin varlığı, hele de “restorasyon” süreçlerinde, geniş halk kitlelerinin çıkarlarının teminatıdır.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi