İlahiyatçı ne diyor?
Meriç Velidedeoğlu
Son Köşe Yazıları

İlahiyatçı ne diyor?

11.09.2020 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

Değerli dostlar, yine kısa bir “giriş”le başlasak diyorum. Bilindiği gibi “Çağdaşlaşma” yolunda yapılan devrimlerden söz edilirken, çoğu kez “1789 Fransız Devrimi” ardından “1917 Devrimi” dile getirilir.

Her ne denli “1923 Türk Devrimi”ni sıraya koymamışlarsa da eninde sonunda kabullenmişlerdir.

Öte yanda, devrimlerin yapılarını belirleyen “Genel Kurallar” dışında kendi yapılarını, daha doğrusu niteliklerini belirten özellikleri de vardır kuşkusuz.

Dolaysiyle Anadolu’ya “Aydınlanma”yı yani akılcılığı, “Çağdaşlaşma”yı, çağdaş uygarlığı getiren “1923 Türk Devrimi” de, doğal olarak, kimliğini belirten “Temel İlkeleri”ni oluşturup ortaya koymuştur.

Ayrıca bunlar “1923 Türk Devrimi”nin özgün oluşunu belirtmenin ötesinde, “Devrim”in kök salması için, devamlılığı için gerekliydi, zorunluydu.

Öte yanda, bu “temel ilkeler”in çıkış noktası, çağdaş demokrasinin olmazsa olmaz ilkesini oluşturan “laiklik”tir.

Başka bir deyişle “laiklik” temel ilkelerin “harcı” durumundadır. Bu görüş doğrultusunda “1923 Türk Devrimi”ne bakıldığında açıkça şu görülür: Yaşamı, günlük yaşamı, yüzyıllar öncesinin dinsel çıkışlı değişmez yasalarla (Şeriat) düzenlenmiş bir topluma, “çağdaş ve laik” bir yapılanma getirmek ve de bunu “en kısa sürede” gerçekleştirmek.

Bu durum, oluşturulan temel ilkelerin ne kertede yaşamsal nitelikte olduğunu somut bir biçimde ortaya koyduğu gibi, bunların bir bölümünün, sekizinin “Devrim Yasaları” olarak, anayasalarımızda yer alışının nedenini de açıklığa kavuşturur sanırım. 

Böylece bu temel ilkeler “Devrim”in mühürleri gibi algılanabilir; bu mühürler koparılıp parçalanırsa, onların güvencesindeki laiklik, laik yaşamın da zarar göreceği apaçık ortada.

Nitekim böyle bir durumu yeni yaşadık; “Uşşaki Tarikatı”nın lideri Fatih Nurullah Şağban’ın “12 yaşındaki bir kız çocuğuna cinsel istismarda bulunmasının şokuyla!...”

Ve değerli dostlar bu çirkin olaya karşı başkaldırıp, ilk görüş bildiren kişilerden biriydi ilahiyatçı Cemil Kılıç.

Cumhuriyet’in muhabiri Zehra Özdilek ile konuşan C. Kılıç, “Devrim Yasaları”nın üçüncüsünü oluşturan “30 Kasım 1928” tarihli “Tekke, Zaviye, Türbelerin Kapatılması”Devrim yasaları’nın en önemlisi olarak gördüğünü bildirip, şunu söylemiş: “Tarikatlar yasadışı oluşumlardır. 677 sayılı kanunla, tarikatlar, tekke ve zaviyeler yasaklanmıştır (...) 

Tarikatlarla mücadele edilmelidir, tıpkı bir terör örgütüyle mücadele edilir gibi.”

Kuşkusuz ilahiyatçı Cemil Kılıç’a katılmamak olanaksız...

Ve değerli dostlar, yine araya girerek, Atatürk’ün “tarikatlar” hakkındaki görüşüne yer verilmeli diyorum, şöyle sesleniyor Atatürk: “Efendiler, ey millet iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. Maddi ve manevi mutluluklarını filan veya falan şeyhin yol göstericiliğinde arayacak insanların uygar Türk toplumunda bulunabileceklerini kesinlikle kabul etmiyorum.

En doğru, en gerçek ‘tarikat’, ‘Uygarlık Tarikatı’dır; uygarlığın buyurduklarını, isteklerini yeride getirmek, insan olmak için yeterlidir!” diyen seslenişiyle görüşünü ortaya koymuştur...

Artık noktayı koyabiliriz şunu ekleyerek: 2015 yılında Ankara’da “Hacı Bayram Camisi Çevre Düzenlemesi ve Kitapçılar Çarşısı”nın açılış töreninin protokolünde, kısaca devletin tepe yöneticileri arasında, Şeyh Fatih Nurullah Şağban da davetli olarak bulunmaktadır.

Bu davetle ilgili olarak basında yer alan resimlerde, Şeyh Fatih Nurullah, Erdoğan’la birlikte ön sıralardadır!..

Ve değerli dostlar, üzücü başka bir durum da “9 Eylül”ün pek çok gazetede yer almaması, kutlanmayışı.

Bilindiği gibi “9 Eylül” yalnızca “İzmir’in Kurtuluşu” değildir; “Milli Kurtuluş Savaşı”mızın “30 Ağustos”tan sonra zaferle sonlanmasıdır. 

9 Eylül’ü yalnızca “CHP”nin kuruluş tarihi olarak görüp, “CHP”ye saldırma olarak değerlendirmek, bunu böyle anlayanları küçültür, yer yer maskaralaştırır!

Bilmem ki ne dersiniz?

Yazarın Son Yazıları

Erasmus

Erasmus

Devamını Oku
19.03.2021
‘12 Mart 1921’

“Değerli dostlar bugün, ‘12 Mart günü’, Ulusal Kurtuluş Savaşı sürecinin önemli tarihlerinden birini oluşturur.

Devamını Oku
12.03.2021
‘Manifesto!’

‘Manifesto!’

Devamını Oku
05.03.2021
‘Elli Yıl’

‘Elli Yıl’

Devamını Oku
26.02.2021
Haddini Bil!

Haddini Bil!

Devamını Oku
19.02.2021
Bölme mi? Parçalama mı?..

Bölme mi? Parçalama mı?..

Devamını Oku
12.02.2021
‘Kıht-ı rical!’

‘Kıht-ı rical!’

Devamını Oku
05.02.2021
‘Aşı’ ve ‘mumlar’

‘Aşı’ ve ‘mumlar’

Devamını Oku
29.01.2021
Siyasal terör!

Siyasal terör!

Devamını Oku
22.01.2021
‘Geleceksizlik!’

‘Geleceksizlik!’

Devamını Oku
15.01.2021
Yeni bir kavram dolayısıyla...

Yeni bir kavram dolayısıyla...

Devamını Oku
08.01.2021
İlk gün

İlk gün

Devamını Oku
01.01.2021
İsmet İNÖNÜ

İsmet İNÖNÜ

Devamını Oku
25.12.2020
‘Şikâyetname’

‘Şikâyetname’

Devamını Oku
18.12.2020
‘Şeriat bizim hukukumuzdur!’

‘Şeriat bizim hukukumuzdur!’

Devamını Oku
11.12.2020
‘Rüzgâr eken fırtına biçer!’

‘Rüzgâr eken fırtına biçer!’

Devamını Oku
04.12.2020
‘Hukuk Devleti’ mi? ‘Kişi Devleti’ mi?

‘Hukuk Devleti’ mi? ‘Kişi Devleti’ mi?

Devamını Oku
20.11.2020
Depremle birlikte yaşamak

Depremle birlikte yaşamak

Devamını Oku
06.11.2020
‘Kıht-ı Rical’

‘Kıht-ı Rical’

Devamını Oku
23.10.2020
‘Quo vadis?’

‘Quo vadis?’

Devamını Oku
16.10.2020
Dünya Kız Çocukları Günü

Dünya Kız Çocukları Günü

Devamını Oku
09.10.2020
‘26 Eylül’ dolaysiyle!

‘26 Eylül’ dolaysiyle!

Devamını Oku
02.10.2020
Yarın ‘26 Eylül Dil Bayramı’!

Yarın ‘26 Eylül Dil Bayramı’!

Devamını Oku
25.09.2020
‘Torpil’

‘Torpil’

Devamını Oku
18.09.2020
İlahiyatçı ne diyor?

İlahiyatçı ne diyor?

Devamını Oku
11.09.2020
Yine mi?

Yine mi?

Devamını Oku
04.09.2020
‘Ağustos’ ayı

‘Ağustos’ ayı

Devamını Oku
28.08.2020
‘Bir fikir gazetesinde otuz yıl’

‘Bir fikir gazetesinde otuz yıl’

Devamını Oku
21.08.2020
‘Mecelle’

‘Mecelle’

Devamını Oku
14.08.2020
Lozan’dan Lozan’a!

Lozan’dan Lozan’a!

Devamını Oku
07.08.2020
‘24 Temmuz Lozan Günü’

‘24 Temmuz Lozan Günü’

Devamını Oku
24.07.2020
86 yıllık...

86 yıllık...

Devamını Oku
17.07.2020
Düğme

Düğme

Devamını Oku
10.07.2020
Bir zamanlar...

Bir zamanlar...

Devamını Oku
26.06.2020
‘Kavrulmak’ ve ‘savrulmak’

‘Kavrulmak’ ve ‘savrulmak’

Devamını Oku
19.06.2020
Ekonomiye sıra nasıl gelsin ki?

Ekonomiye sıra nasıl gelsin ki?

Devamını Oku
12.06.2020
‘65 yaş üstü’

‘65 yaş üstü’

Devamını Oku
05.06.2020
‘Ben ben ben demokrasisi!’

‘Ben ben ben demokrasisi!

Devamını Oku
29.05.2020
İkileşti mi?

İkileşti mi?

Devamını Oku
22.05.2020
“Çekildik...

“Çekildik...

Devamını Oku
15.05.2020