Gözler bu pazar günü ana muhalefet partisi CHP’nin kuracağı sandık ve katılımda. CHP, uzun tartışmaların ardından yol haritasını belirledi, cumhurbaşkanı adaylığı için 23 Mart’ı göstererek önseçim kararı aldı. Bu adımın, partinin demokratik işleyişi, üyelerinin özgür iradelerini gösterme açısından önemi ortada. Yarışa tek aday olarak giren İBB Başkanı İmamoğlu geçen hafta farklı kentlerde CHP’li üye ve seçmenlerle geniş katılımlı buluşmalar düzenledi. Miting havasında geçen etkinliklere CHP tabanının, özellikle de gençlerin ilgisi gündeme yansıdı. Karşı karşıya getirilmek istenen ABB Başkanı Yavaş ile İmamoğlu’ndan, “Farklı düşüncelerimize karşın birlik içindeyiz” mesajının gelmesi de parti içi tartışmaları biraz olsun dindirdi.
PSİKOLOJİK EŞİK
İktidar cephesi ise erken seçim çağrısı yapan ana muhalefetin bu yürüyüşü karşısında omzundaki heybenin içini karıştırdıkça karıştırıyor. Dert, “turpun büyüğü”nü nasıl bulacakları konusunda olsa gerek. Son gelişmeler bunlardan birinin İmamoğlu’nun “diplomasına” yönelik olacağına işaret ediyor. Diyelim ki diplomaya “iptal” kararı geldi, CHP içinde bu ayrılıkçı mı yoksa birleştirici mi güç olur derseniz pazar günkü sandık öncesi ikincisi daha güçlü gözüküyor. Ziyaret ettiği şehirlerde etkinlik için salon bulma konusunda çıkarılan zorluklara karşın kalabalıkların İBB başkanını izlemeye gitmesi bu görüşü destekler nitelikte.
Siyaset-toplum denklemini, psikolojisini ölçmek zor. Baskıların ters tepeceğine yönelik geçmişte örnekler çok. Bunlardan biri de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bizzat kendisinin tecrübe ettiği, siyasi kariyerinde “yasaklanma” kararıyla yaşadığı süreç.
‘DEMOKRATİKLEŞME VİZYONU’
Referans gazetesi Cumhuriyet her zaman olduğu gibi, iç ve dış siyasetteki baş döndürücü gündemi siz değerli okuyucularına kapsamlı şekilde aktarmayı sürdürüyor. CHP’deki önseçim sürecini de yakından takipteyiz. İmamoğlu’nun geçen hafta Kastamonu ve Ankara’daki CHP buluşmaları gazetemizin usta kalemleri Işık Kansu ve Mustafa Balbay’ın da izlenimleriyle sayfalarımızdaydı. İmamoğlu, geçen çarşamba günü gazetemize yaptığı ziyarette de “23 Mart’ın demokrasi tarihine geçeceğini” söyleyerek erken adaylık kararıyla iktidarın manevralarına karşı zaman kazanacakları görüşünü dile getirdi. “Engellemelere karşı B planı üretiriz, CHP’nin buna gücü yeter” mesajı verdi.
CHP Genel Başkanı Özel de önceki gün Ankara Temsilcimiz Sertaç Eş’e konuştu. Özel, CHP’nin “demokratikleşme vizyonuna” vurgu yaparak buna destek veren cezaevindeki eski HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş’a teşekkür etti. Demirtaş’ın serbest bırakılması gerektiğini söyleyen Özel, “Atatürk’ün yurtta barış, dünyada barış ilkesi yol göstericimiz” dedi. Gözler “İmralı süreci” ve DEM’le Cumhur ortaklarının temaslarındayken CHP lideri bir kez daha, iktidarın gündeme getirdiği anayasa değişikliğine karşı olduklarını vurguladı.
Siyasi ve ekonomik açıdan ülkede hipertansiyon hali devam ederken “unutturulmaya” çalışılan gündem başlıklarından biri de Kartalkaya’daki yangın faciasına ilişkin. Sorumluların bulunması amacıyla Meclis’te kurulan komisyonun çalışmaları tartışmaların merkezinde. Muhabirimiz Sarp Sağkal’ın haberine göre ilgili bakanların ilgisiz kaldığı komisyona geçen hafta çağrılan isim ise Türk Standartları Enstitüsü (TSE) yöneticisi oldu. Buna komisyondaki iktidar ortağı partililerden bile tepki geldi. AKP’li başkan TSE için “Yangınla ilgisi yok” derken MHP’li üye “Boşa zaman harcıyoruz” dedi.
Geçen haftanın dikkat çekici bir diğer haberi ise ülkemizin doğa ve kültürel zenginliğine yönelik yıkım girişimlerine ilişkindi. Kültür servisi sorumlumuz Öznur Oğraş Çolak’ın haberine göre, peribacaları bölgesinde asfalt yol yapımı ve betonlaşma devam ediyor. Haberde mimar ve arkeologların Kapadokya’nın turizm rantı nedeniyle tahrip edildiğini belirterek “Suç işleniyor, bir an önce vazgeçilmeli” çağrısı aktarıldı.
SİLAHLANMA YARIŞI KAYGISI
“İmralı süreci”, Suriye, Irak, İran, Yemen ve Ukrayna’daki gelişmeler derken Avrupalı kimi taraf ABD’nin desteğini çekmesiyle yaşanacak savunma eksikliğini Türkiye ile tamamlama arayışında. Süreç sıkıntılı, çok bilinmeyenli, Türkiye için risklerle dolu. BOP/GOP tarzı kirli senaryolarda “Türkiye’yi bölgede jandarma yapma planlarını” unutmamak gerek. Berlin-Paris hattında birlik mi yoksa kırılganlıklar mı var soruları havada uçuşuyor. Avrupa’nın nükleer gücü Fransa şemsiyesine girmeye Avrupa’nın bazı ülkeleri karşı. Silahlanma yarışı tehdidi artarken Alman otomotiv devi Volkswagen’in savunma sanayisine gireceği iddiaları da dikkat çekiyor.
