Mine G. Kırıkkanat
Mine G. Kırıkkanat kirikkanat@mgkmedya.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Barıştan gına, huzurdan sıkıntı...

19 Haziran 2016 Pazar

Avrupa Futbol Şampiyonası’nın daha yedi ay önce IŞİD’in 130 can aldığı Fransa’da düzenlenmesi kolay değildi.
Herkesin kafasında, tüm Avrupa’dan yüz binlerce seyirci ve taraftarın akın ettiği EURO 2016’nın İslamcı teröre ideal bir hedef sunduğuna dair kuşkular vardı.
Sonuçta Fransa devleti riski göze aldı.
Finalin oynanacağı 10 Temmuz’a kadar daha neler olur bilinmez; ama şimdilik terörsüz başlayan şampiyonanın kazasız belasız sürdüğü de söylenemez!
Ülkedeki istihdam ve çalışma koşullarını düzenleyen İş Yasası’nın işveren lehine değiştirilmesini öngören tasarıya karşı çıkan sendikalar, EURO 2016’yı fırsat bilip tam öncesinde genel greve gittiler. Trenler, uçaklar kalkmadı, metrolar çalışmadı, çöpler toplanmadı. Özellikle Paris’i felce uğratan dev mitingler düzenlendi. Şampiyona yaklaştıkça işçiler ilerledi, hükümet geriledi. Sosyalistim diyen bir iktidar için zaten yüz karası sayılması gereken yasa tasarısı budandıkça budandı ve ilk maça saatler kala, Cumhurbaşkanı Hollande’ın kurduğu hükümet, teslim bayrağını çekti. Sendikaların dediği oldu.
Karışıklık bitti mi dersiniz? Ne gezer!

***

Tamam ulaşım yeniden sağlandı, çöpler toplanıyor. Ama sendikalar ayakta. Başkentte her gün gösteri yürüyüşü var ve tabii trafik felç; çünkü zafer sarhoşu işçiler, zaten kuşa dönen yasa tasarısının tümden geri çekilmesini talep ediyorlar.
Ne var ki bu gelişme, sosyal bir şiddeti de içeriyor ve tırmandırıyor. Sendikalar bizim üyelerimiz yapmadı diyorlar, ama her gösteri yürüyüşü güzergâhında cam çerçeve demir çubuklarla indiriliyor. Yıkıcıların kör bir öfkeyle, örneğin kamuya ait Necker Çocuk Hastanesi’nin camlarını niçin kırdıklarını anlamak zor, onaylamak olanaksız.
EURO 2016’nın varlık amacına gelince, maçlar sırasında beklenen holigan şiddetinde, beklenmeyen bir faktör ortaya çıktı: Rus dehşeti!
Son yıllarda futbolu “oyuncuların topa, seyircilerin birbirine vurduğu spor” tanımına doğru savuran uluslararası holiganlık zirvesini bugüne değin İngilizler tutuyor; şiddet şampiyonasında diğer “biracı” ülkeleri geride bırakıyorlardı. Geçen hafta Marsilya’da oynanan İngiltere-Rusya maçında holiganlık zirvesi el değiştirdi ve üstünlük, Fransa’ya dövüşmek kararıyla geldikleri çok belli; adeta şehir gerillası gibi örgütlenmiş Rus bölüklere geçti!

***

Güya takımlarını desteklemek için binlerce kilometre kat eden bu Rus taraftarlar, diğer holiganlardan çok farklı: sarhoş olup kavga etmiyorlar, hatta bira bile içmiyorlar! Ayık kafayla, “düşman dövmek” için sahadalar.
Son derece hızlı ve örgütlü Rus şehir gerillasından Marsilya maçı öncesi AFP’ye demeç veren bir militana bakılırsa 20 ila 30 yaşlarındalar ve hepsi amatör boksör ya da yakın dövüş ustası. Rusya’daki aşırı sağ örgütlerle bağlantılı oldukları ileri sürülüyor. Başka bir deyişle, Putin’in milliyetçi gençliği, EURO 2016 bahanesiyle ilk sınırötesi seferine çıkmış gibi.
Alameti farikaları siyah tişört ve muza benzediği için “banane” diye anılan siyah bel çantaları. Marsilya’da bir anda ortaya çıkıp kalabalığı tereyağ gibi yarıyor, arkalarında biri ağır 35 kişi bırakıp kayıplara karışıyorlar.
Olaylar sırasında gözaltına alınan 10 kişi arasında tek bir Rus yok! Polis sonradan otellere baskın yaparak rasgele topladığı Rusları sınır dışı etti.
Daima dinden beslenip dindarlıkla desteklenen aşırı milliyetçiliğe paralel olarak, tüm dünyada gerekçeli ya da gerekçesiz şiddet eğilimi de artıyor.
Ortadoğu zaten kan gölü, Ortadoğulu olmayanlar da barıştan sıkıldı, bazıları savaş istiyor gibi.

***

Okuduğunuz satırları, Marsilya trenine binmeden önce yazdım. 13. Marsilya Polisiye Ödülü için yarışacak 10 kitap arasına seçilen Destina’nın akıbeti, gelecek haftaya...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları