Yolsuzluğu dillere destan Mikronezya’da işler giderek çatallaşıyor, ülkenin kaynaklarını havuduyla yutan iktidar, ağır zamlar altında ezilen halkın gazını, arada bir yolsuzu yargılatır gibi yaparak alıyordu. 

Adrese ihale inşaat rantını muktedirlerle paylaşa paylaşa servet obezi olan müteahhit Mikron Mikropiç, yurtdışında aldığı ihaleden velinimetine düşen payı iç edince ideal kurbanı oluşturdu ve kendisini mahkemede buldu. 

Mikron Mikropiç’i yargılaması gereken mahkeme başkanı, epeyce sıkıntılıydı. 

Üst makamdan gelen telefonla sanığın önce suçlanıp sonra aklanması; yargılanması ama mahkûm edilmemesi tembihlenmişti. 

Dolayısıyla Mikropiç’i nasıl sorgulayacağını pek de bilemiyordu. 

Sert gibi yumuşak mı olmalıydı, yoksa yumuşak gibi sert mi? Karar zordu.   

Sonuçta genzini sertçe temizleyip sanık müteahhide yumuşakça sordu:

“Dünyanın kıskandığı bir havalimanı inşa ettiğin söyleniyor Mikron Mikropiç! Ama tabanını selin bastığı, tavanını karın çökerttiği de bir vakıa, çok zarar ettin mi?”

Mikron Mikropiç, içini çekti:

“Allah milletin a… damına zarar vermesin, hâkimim. Daha beteri olabilirdi.”

“Çürük inşaat yaptığın, devleti 52 milyar zarara uğrattığın iddia ediliyor, doğru mudur?” 

“Doğrudur hâkimim, ama daha beteri olabilirdi.”

“Kamu bankasından 30 milyar kredi çekip geri ödememişsin?”

“Doğrudur, hâkimim. Daha beteri olabilirdi.”

“Taşeronlara hakedişlerini ödememişsin, onlar da işçilere ödememiş daha…”

“Doğrudur, ama daha beteri olabilirdi.”

Yargıç, üst makamın tüm tembihlerine karşın sinirlenmeye başladı: 

“Bak Mikropiç! Yıllardır vergi de vermemişsin!’

Müteahhit Mikron, boynunu büktü.

“Çok şükür, daha beteri olabilirdi.”

Yargıç dayanamayıp patladı:

“Devleti, milleti bunca zarara sokmuşsun, daha beteri var mı be adam!”

Mikropiç sırıttı:

“Tabii var! Zarar benim zararım olabilirdi...”