Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Özgürlük, Eşitlik, Demokrasi
Türkiye, toplum yelpazesi çağın en ilerisinden en gerisine, hatta tarihöncesi kalıntılardan fütürist kurgulara, çok çeşitli fikir ve yaşam biçimlerine açılabilen bir ülke.
\nAncak bu farklılık, bize sunulduğu gibi toplumsal bir zenginlik değil, hem entelektüel bir yoksulluğun, hem de ortak payda yoksunluğunun ifadesi.
\nGelir ve kültür uçurumunun fazlasıyla derin olduğu tüm insan toplulukları gibi, üzerinde aynı istemi geliştirdiğimiz, aynı duyarlığı paylaştığımız fazla konu yok.
\nHepimizin sık sık şikâyet ettiği “her konuda, her kafadan bir ses çıkar” gerçeği, aslında aşırı açılan yelpazenin kırılmış olmasından, ortak payda yoksunluğumuzdan ileri geliyor.
\nBu kopukluk içinde, Türkiye nüfusunun hiç olmazsa dilek olarak paylaştığı, üzerinde anlaştığı tek düşünce var, o da zaten fikirden çok bir istem: Demokrasi.
\n*
\nBir ortak paydamız daha var aslında: Hangi yoldan, yandan ve yönden olursa olsun, “bol para” sahibi olmak. Ama bu dilek, demokrasiden bile güçlü bir istem olsa da düşünce sayılmaz.
\nOysa demokrasi, gerçekten hepimizin, herkesin çok uzun ve zorlu bir toplumsal tarihten sonra üzerinde ortaklığa vardığı, gerektiğine inandığı bir amacın düşüncesi.
\nYedi karılı, yetmiş çocuklu aşiret ağasından başlık parası bulamadığından abazan gezen çulsuz çobana... Huzuru sağlamak için “bir ikisini sallandırmak”tan yana barışçıldan muktedir eli eteği öpmekten beli doğrulmayan yalakaya... Tarikat müridinden cinci hocaya... Simitçiden AVM’ciye, istisnasız tüm yurttaşlar “demokrasi”nin gerekli olduğuna karar vermiş durumda.
\n*
\nDüşünün ki ülkemizde, devleti yıkmaya çalışan ayrılıkçı terör örgütü de demokrasi için savaştığını söylüyor, üniter devleti teröre karşı savunanlar da...
\nVe ilk kez, bunca birlikte, onca ortak, anca beraber kanca beraber, yararında anlaştığımız, istediğimiz, özlediğimiz tek istek, tek ideal, demokrasiyi bir türlü olduramıyoruz bu topraklarda, iyi mi?
\nOlduramadığımız en sağlam kanıtı, az önce saydığım demokratların bizzat kendi halleri!
\nHer kafadan ses çıkan yerde, höt deyince milleti susturup vekillerini “marş marş” kıvamında yürüteni “lider böyle olur” diye alkışladığımıza göre; ya biz demokrasiyi anlamıyoruz ya da demokrasi bizi.
\nSonuç olarak, sevdalılarıyla demokrasi arasında “şiddetli bir geçimsizlik” var.
\nÇok sevip istediğimiz demokrasiyi de tıpkı çok sevip istediğimiz kadınlar gibi vuruyor ve belki de başkasına yar olmasın diye yaşatmıyoruz!
\n*
\nKadınlara beslenen şiddetli aşk ile demokrasi aşkı arasındaki tek fark, demokrasiyi, kadın erkek bir olup ortaklaşa dövmemiz.
\nPeki, ya aşkı yanlış anladığımız için anlayamıyorsak demokrasiyi?
\nYa erkekler kadınları, kadınlar da kendilerini eşit görmedikleri için olmuyor, gelmiyorsa demokrasi?
\nDemokrasinin, her şeyden önce kafaların içinde insan eşitliği, onuru, saygısı olduğunu öğrendiği zaman kadınlar ve erkekler, belki aşk da şiddet görmekten kurtulur, kim bilir?
\nÇünkü demokrasi, yasalardan önce kafaların önünde eşitlik ve düşüncede özgürlük demektir.
\nTüm önyargılardan, çağdışı öğretilerden, tabulardan bağımsız özgürlük.
\nVe Türkiye’ye demokrasi, ancak kadın ve erkek eşitliği, bilimsel gerçeklerin yasaklı olmadığı düşünce özgürlüğü ile gelecektir.*
\n\n*Örtülü Özgürlük (CK Yayınları, 2011) kitabımın önsözünden alıntıdır.
\n\n
‘G’ NOKTASI
\nTürkiye Cumhuriyeti, bu ülkede doğan her yurttaşa kimliğini veren devletin adı ve kuruluşunun kutlandığı 29 Ekim, her şeyden önce bir yurttaşlık bayramıdır.
\nDevlet başkenti Ankara’da güya T.C’yi temsil ve korumakla görevli makamların yurttaşların bayramına getirdiği yasak, kimliğini taşıdıkları devletin ortak değeri cumhuriyeti bile yurttaşlarla paylaşmadıklarının göstergesidir!
\nCumhuriyeti kutlayacak cumhuru bir hipodromun alacağı kadarla sınırlayıp Cumhuriyet Bayramı’nı sen, ben, benim oğlan modunda hepi topu 1000 kişilik Çankaya resepsiyonuna indirgemek; bu devleti temsil edenlerin cumhuriyet rejiminin üstüne demokrasiyi koyamadıklarının da resmidir!
\nCumhuriyetin temeli, tabanı, sahibi cumhur tarafından özgürce, coşkuyla kutlanması, asıl bayramdır!
\nAlternatif olan, cumhurun bayramına tazyikli suyla, biber gazıyla saldıranlara emir vermek ve arka çıkmaktır.
\nHalkın sokaklara dökülmesinden, cumhurun cumhuriyete sahip çıkmasından ancak zorbalar ve diktatörler korkar. Bir de yamakları...
\nAma 29 Ekim 2012, hiçbir zorbalığın cumhurun önünde duramayacağını, direnemeyeceğini göstermiştir.
\n\n
“Demokrasi, toplum üyesi her bireyin insan, sadece insan sayıldığı bir hükümet biçimidir.”
\n\nWILLIAM GODWIN
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü