Mine G. Kırıkkanat
Mine G. Kırıkkanat kirikkanat@mgkmedya.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Yeni anayasa değil, hukuk devleti istiyoruz!

09 Haziran 2024 Pazar

31 Mart yerel seçim sonuçları, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk ve kurucu partisi olmasına karşın yarım yüzyıldır muhalefete vidalanmış, yerinde sayan CHP’yi birinci parti ve yeni genel başkanı Özgür Özel’i daha ilk seçim hamlesinde, iktidara yürüyen siyasal lider yaptı. 

Aynı sonuçlar, 22 yıldır iktidar olan AKP’yi ikinci sıraya düşürmekle kalmadı. Seçim kampanyasına AKP başkanı sıfatıyla aktif olarak katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı da beklemediği bir yenilgiye uğrattı.

O gün bugündür, Türkiye’nin siyasal tablosu ters asılı: İktidarda azınlığa düşmüş AKP, muhalefette çoğunluğa ulaşmış CHP var. 

DEMOKRASİ YUMUŞAMAZ, NORMALLEŞİR

Sayın Erdoğan da tersliğin farkında ve halkı kutuplaştırdığı süreçte ne zaman dara düşse gösterdiği havucu yine uzattı, “yumuşama” önerdi. Artık ne kendisi ne de AKP çoğunluğu temsil etmediği için muhalefete bazı konularda taviz vererek ve karşılığında “hayati” tavizler alarak iktidarını sürdürmek istiyor. 

CHP lideri Özgür Özel’in, cumhurbaşkanının “yumuşama” politikasını “normalleşme” diye düzelterek geri çevirmemesi, Erdoğan’la görüşmeye başlaması demokratik anlamda gerekli ve olumludur.

ARAÇ YUMUŞAMA, AMAÇ SERTLEŞME Mİ?

Demokrasi, iktidar ile muhalefet arasında “al gülüm, ver gülüm” tadında konuşarak, anlaşarak karşılıklı tavizlerle yürür. 

Ancak soru, cumhurbaşkanının “yumuşama” sürecinden ne beklediği, hangi konuda anlaşmak istediği...

Eğer muhalefete uzattığı elin nihai amacı, cumhurbaşkanı ve AKP iktidarının çıkar ve amaçlarına uyacak yeni bir anayasa ise işte bu kabul edilemez. 

Sayın Özgür Özel ve Türkiye’nin birinci partisi CHP böyle bir oyuna gelmemeli, NAFİLE bir anayasa manipülasyonuna DAHA alet olmamalı!

ANAYASA ENFLASYONU

Bu topraklarda Memaliki Devleti Osmaniye diye başlayan ilk anayasa, tumturaklı adıyla Kanuni Esasi, 1876’da yapıldı. İki yıl sonra çöpe atıldı. Gerilediği için yıkılan Osmanlı’dan sonra çağdaşlık yolundaki Türkiye Cumhuriyeti’ne de anayasa dayanmadı. 

Dünyada başka örneği var mıdır bilmiyorum, yüz yıla dört anayasa sığdırıldı: 1921’deki kısa kaldı, 1924’teki dar geldi, 1961’deki bol geldi, 1982’deki askeri cuntanın yansıması diye tam 21 kez değiştirildi. 

Ve bu değişikliklerden 12’si, AKP’nin yirmi iki yıllık iktidarında yapıldı. Sonuncu değişiklik, 2017’de Sayın Erdoğan’a bugünkü yetkileri veren başkanlık sistemi oldu.

KEYFİM İSTERSE DEVLETİ

Emir komutayla yönettiği AKP iktidarının ve dahi devletin biricik muktediri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın demokrasiyi amaç değil araç görüp istediği durakta indiğini artık biliyoruz; 22 yıldır yaşayarak gördük.

İyi ya da kötü, ortada bir anayasa var. Devletin her makamı, ister beğensin ister beğenmesin anayasaya uygunluğu denetleyen Anayasa Mahkemesi kararlarına uymakla yükümlü ve zorunludur. 

Hukuk devleti dedikleri budur. 

Oysa Cumhurbaşkanı Erdoğan, beğenmediği kararlara uymuyor. O uymayınca, hepsi zaten emrindeki hiçbir erk, yargı, hükümet, devlet kurumu da uymuyor. Anayasa Mahkemesi işlevini, anayasa da işlerliğini yitiriyor. 

Eğer “yumuşama politikası”nın temel direği yeni bir anayasa istemiyse...

ŞAHSIM ANAYASASI, YURTTAŞA İSKELE BABASI 

Demek ki yine, yeniden muktedir ve iktidarın beğeneceği anayasa yapılacak, Anayasa Mahkemesi muktedir ve iktidarın beğeneceği kararlar alacak ve bunun da adı hukuk devleti falan olacak, öyle mi?

CHP yönetiminin dikkatini çekmek isterim: 31 Mart’ta CHP’yi birinci parti yapan seçmenler ekonomik iflası tetikleyen tek adam rejimine olduğu kadar; eğitimle cehalete, partizanca hırsızlığa, tarikatçı yozlaşmaya karşı da oy verdiler. 

Türkiye’nin yeni çoğunluğu, kadük olacak bir başka anayasadan önce var olana uyan; yok sayılan, delinen, çiğnenen tüm yasaların gereğini yapan bir iktidar ve yandaşlıktan, yolsuzluktan temizlenmiş bağımsız bir yargı erki istiyor. 

Sabırla seçimleri ve yeni iktidardan hukuk devletini yeniden kurmasını bekliyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Buzdolabı sendromu 7 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları