Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Hayaller ve gerçekler
Bu ülkenin popüler cumhurbaşkanı adayı;
Peşinde zırhlı araçlar olmadan, bisikletiyle makamına gidebilmeliydi.
Etrafında korumalar dolanmadan elini kolunu sallaya sallaya metroya binebilmeliydi.
Herhangi bir lokantada eşiyle dostuyla sıradan biri gibi yemek yiyebilmeliydi.
Saraylarda değil, herkes gibi evlerde yaşamalıydı.
Yasalar karşısında boynu kıldan ince genç biri olmalıydı.
Çok değil beş yıl önce bile...
Hepimiz böyle birini hayal edebilirdik.
Ya da demokrasi tutkunu, erdemli, deneyimli bir cumhuriyet ve laiklik havarisi, cumhurbaşkanı aday olarak gönüllere taht kurmalıydı.
Bunu da yakın zamana kadar kolayca düşleyebilirdik.
Ya da ya da...
Her türlü önyargıyı ve ideolojik tabuyu bir kenara bırakıp bir araya gelmiş Türk, Kürt, sosyalist, kapitalist, sağcı, solcu, milliyetçi, ulusalcı tüm politik partiler ortak bir aday konusunda tartışmasız uzlaşmalıydı.
Üstelik istesek bunu bugün gerçekleştirebilirdik.
Ama yapamadık.
Neticede...
Ölümle korkutulduk; sıtmaya razı ediliyoruz.
Korkularımız var. Kaybetmek istemediğimiz şeyler ve kazanmak konusunda ısrar ettiğimiz şeyler elimizi kolumuzu bağlıyor.
Seçmen olarak da hem kifayetsiz hem de muhterisiz.
Sahip olduklarımızdan vazgeçemediğimiz için elde etmek istediklerimize hiç ulaşamayacağımızdan habersiziz.
Sıradan siyasi liderler de halklara benzerler.
Kalabalıkların korkularından şekillenirler.
Kitlelerin yılgınlıklarından biçimlenirler.
İsteksizlikten müteşekkildirler.
Ve şuursuzca muhteristirler.
O yüzden birbirimize benziyoruz.
Bu işi hep birlikte beceremiyoruz.
***
Sadece devrimciler...
Ne diğer siyasilere ne de kalabalıklara benzerler.
Sistemin beklentilerine yüz vermeyenler...
Kendi bildiği yoldan ilerleyenler...
Onlar, siyaseti de halkı da nihayetinde kendilerine benzetirler.
Bu ülkede bir şeylerin değişmesini, ama gerçekten değişmesini istiyorsanız, şu bahar günlerinde gelmiş geçmiş devrimlere ve devrimcilere dair romanlar okuyun, filmler seyredin ve hayaller kurun.
Bu ülke başına gelen şahane bir devrimi nasıl hiç etti ve hangi akılla yeni aydınlık devrimlere sırtını döndü, bu soruya cevap arayın.
***
Bu ülkenin kurtuluşu...
Eğer işler yolunda gider de iktidar değişirse;
Başa geçecek olandan sadece parlamenter döneme dönülmesini isteyerek gerçekleşmez.
Ondan, yetkiler elindeyken acilen eğitim sistemini de 1920’lere döndürmeyi vaat etmesini beklemek gerekir.
Yoksa bu ülke şu kısa sürede hızla kaybettiği şeyleri kolay kolay geri kazanamaz.
Bu sistemde yetişen bir nesille, kaçırdığı uygarlığı kuyruğundan bile yakalayamaz.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!