Müjdat Gezen

'Cumartesi Anneleri'

10 Haziran 2024 Pazartesi

Kenan Evren’in eseridir bu. Onun devrinde kaybolan, sorguya alınıp dönmeyen pek çok genç insan ölmüştü. Ben Evren gibi kişilerin arkasından kötü konuşmayı sevmem. Ama bu adamın elle tutulur hiçbir yanı yoktur. Çok cahildi. Ve zekâsı tartışılırdı. Keşke olmasaydı.

O zaman CUMARTESİ ANNELERİ olmayacaktı.

MASAİ KURALI

Masai kralı arkadaşım olur. “Saçmalama” mı dediniz? Anlatayım o zaman. Şu anda asası bende mesela. Kadıköy’de sevdiğim bir arkadaşım var. Artemis dükkânının sahibi İrfan, benim Masaileri sevdiğimi biliyor. Sık sık gider Afrika’ya, masklar toplar, antikalar bulur. Otantik kültürü iyi bilen bir uzmandır. Bu konuda televizyon programı da yapıyor. İrfan yıllar önce Kenya’ya gittiğinde kralı ziyaret ediyor. Genç bir adam. Oxford mezunu. Eski kral oğlunu İngiltere’de okutmuş. Baba ölünce genç adam Kenya’ya dönüp kabilesinin başına geçmiş. İrfan ona benim Masaileri sevdiğimi söyleyince kral elindeki asayı İrfan’a vermiş ve “Senin arkadaşın benim de arkadaşımdır, bunu benim hediyem olarak ona ver” demiş. O asa bende. Sahnede gösterdim. Peki, ben bu ilkel kabileyi neden seviyorum? Pek çok neden var ama biri beni yakından ilgilendiriyor. Bunlar avcılık ve bitki toplamakla karınlarını doyuruyorlar. Ancak bazılarının şansı o gün iyi gitmiyor. Eli boş dönenler ve dolu dönenler, boş ve dolu yemek kaplarını reisin çadırının önüne bırakıyorlar. Reis, boş kapları çok dolu olanlardan alarak eşitliyor. Sonra herkes yemek kabını geri aldığında tüm ailelerin karnı o gün doymuş oluyor. Sloganları da şu: “Komşun açken sen tok uyuyamazsın."

BATAKLIKTA DOLAŞIYORSAN, PAÇALARINA ÇAMUR BULAŞMASINA ENGEL OLAMAZSIN.

ATATÜRK DİYOR Kİ

“BİR MİLLET VARLIK VE BAĞIMSIZLIĞINI SAĞLAMAK İÇİN MÜMKÜN OLAN HER ŞEYİ YAPTIKTAN SONRA BAŞARILI OLUR.”

TEK ADAM

Hitler, Polonya’yı işgal ettiğinde aynı zamanda yerle bir ediyor. Propaganda bakanı Goebbels bu bombardımanları filme çektiriyor ve işgal altındaki ülkelerin sinemalarında filmden önce oynattırma zorunluluğu koyuyor. Yani demek istiyor ki: “Eğer Hitler’e karşı bir davranışta bulunursanız sonunuz böyle olur.” Filmin iç sesinde de aynen bu cümleler var. Hem de o ülkenin dilinde dublajlı olarak. Tek adamlara karşı koyulmaz. Şu veya bu şekilde cezalandırılırsınız. Adı üstünde işte: Tek adam. Yeryüzündeki bütün monarşilere bakın, üç aşağı beş yukarı böyledir. Son derece tehlikeli olan bir yönetim sistemidir tek adamlık. Herkes ABD’yi böyle bir sistemle yönetiliyor mu sanıyor ne? Orada öyle bir sistem var ki değil tek adam, çift adam bile olsan gözünün yaşına bakmaz götürüverir. Tıpkı son seçimlerde olduğu gibi. Serveti sayılmakla bitmeyen başkanlarını yutuverdiler. 

EMRE KONGAR VE SAKAL

Emre Kongar: Can dostumdur. Onu o kadar çok severim ki anlatamam. Yıllar önce TV’de programını izlerken virüs kaptığını ve hastaneden katıldığını duyunca çok kötü oldum. Bilgi (eşi) Kuşadası’nda o anda. Hemen aradım. WhatsApp üzerinden bana konferans yaptı, Emre’yle konuştum. “Domuz gibiyim” dedi. “Aslan gibisin” dedim. Dimdik bir adamdır Emre Kongar. 1980 yılıydı. Ankara’daki evinde yemek yiyoruz. Üniversiteden neden istifa ettiğini sordum. Sakal meselesindenmiş. Nedir o sakal meselesi? Emre anlattı. Kenan Evren bir yasa çıkarıyor: Üniversite hocaları hiçbir biçimde sakallı olamayacaklar. Emre bu emre uymuyor ve istifa ediyor. Gerekçesi de çok açık: “Sakalıma devlet değil karım karışır.” Günümüzde olsa istifa etmek zorunda kalmayacaktı. Çünkü kimse kimsenin sakalına karışmıyor. Hele çember sakal olursa işin de hazır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Elif 9 Aralık 2024
Hastaneler 2 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları