Müjdat Gezen

Suna Kan

19 Haziran 2023 Pazartesi

Ahmet ağabeyimin ilk eşiydi. Dünya çapında keman virtüözüydü. Bu gibi sanatçılar kolay yetişmez. Eski yılların birinde Los Angeles’te büyük bir plakçı galerisini geziyorum. O devrin özelliği olan long playler’den alacağım. Bir bölüm İdil Biret’e ayrılmıştı. Diğer bir bölümde de Suna Kan long playler’i satılıyordu. Çok gururlandım. O zamanlar yurtdışında bir Türk sanatçının ismine rastladığında gururlanırdınız. Benim için yine öyledir. 

BİR ŞİİR YAZSAM HERKES SEVİNSE

KURAKLIK BİTSE YAĞMUR YAĞSA İNCE İNCE

TOPRAK SEVİNSE. 

SİLAHLAR SUSSA KİMSE ÖLMESE. 

HERKES GÜLSE EĞLENSE. 

HERŞEY NE GÜZEL OLUR

BİR ŞİİR GERÇEKLEŞSE.

İNSAN ÇEŞİTLERİ

Dünyada iki çeşit insan varmış. Bir: Sayı saymasını bilenler. İki: Sayı saymasını bilmeyenler. 

Bence daha çok çeşit vardır canım. Eskiden kategorize edilmiş şekliyle atletik, astenik, piknik tipler diye ayrılırdı. Sonra baktılar ki bu kadarı yetmiyor, saymayı bıraktılar. İyi de oldu, çünkü her geçen gün yeni bir tip çıkıyor ortaya. Mesela bundan yirmi yıl kadar önce, bu tip politikacılar var mıydı? Belki vardı da biz bilmiyorduk ya da ortaya çıkmak için zamanını kolluyorlardı. Şimdi ortadalar işte. Bakın bütün dünyaya, göreceksiniz... Rüşvet yiyen zengini, işçi düşmanı olanı, gaf üstüne gaf yapanı, şımarık olanı, kabadayı olanı... Sürüyle... Allah bizi bu tiplerden korusun. Amin. Çok şükür biz bu bakımdan çok şanslı bir toplumuz. (Nasıl yani?) 

ALTINI DOLDURMAK

Bu bir deyim. Son zamanlarda sık sık duyuyoruz. “Mevzunun altını dolduralım... Altını doldurmak gerekiyor...” Bunun gibi sözler. Benim bildiğim “altını doldurmak” bebekler için kullanılırdı. “Kerata yine altını doldurdu, bezini değiştirelim.” Ben bir tek bu şekilde kullanıldığını bilirdim. O nedenle de kimseye: “Tamam, meseleyi anladım ama altını doldur” diyemiyorum. Aklıma hemen bebekler geliyor. Yani “Boş konuşma, konunun altını doldur” gibi söylemlerde bulunamıyorum. “Sıkıntı yok” diye bir laf da çıkarmışlar, sıkıntının en yoğun oldu zamanlarda. Eskiden de atasözü niyetine kullanılmış hatta günümüze kadar gelmiş pek çok saçma söz yok mudur? “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın.” Çocuğunu soktu, ölüyor... “Her koyun kendi bacağından asılır.” Koyunlar için doğru olabilir ama sen insan değil misin, yoksa ben mi yanılıyorum? Eskiden icat edilmiş sözlerin bu gibileri, örgütlenmeyi önlemek amacıyla yapılmıştır. 

ANADOLU

1963 yılında ilk turnemi yaptım. 2020 yılına kadar dolaşmadığım pek az yer kalmıştır. Çok şükür, her gittiğim yerde dostluklar gördüm. Toplumumuz iyi niyetli ve gönlü zengindir. Sanatçısına hep iyi davranmıştır. Edirne ve Van’ı gördüm. Karadeniz’de görmediğim kent kalmadı. Ege, Akdeniz yakından bildiğim yöreler. İç Anadolu, Güneydoğu bildiğim yerler. Altmış yıla yakın süre dolaştım durdum. Son zamanlarda ise bazı yerlere gidemez olduk. AKP’li belediyeler bize salon ve mekân vermediler. O kadar ki bazı arkadaşlarımın tiyatroları o kente giremedi bile. Ben bu konuda biraz daha şanslıyım. Her ne kadar istenmediğim yere gitmem felsefesi bende ön planda olsa da oralara da gitmemiz lazım. Birine çağrılı olarak gittim ve politik bir oyun oynadık. Bizi çağırdıklarına çağıracaklarına pişman oldular. Çünkü çok açık şekilde mevcut hükümeti destekliyorlardı. Ama tiyatro muhaliftir. Tiyatrocu da. Bunu anlayamamışlar önceden. Bir tatsızlık olmadı ama bir daha çağırmadılar. Ne fena değil mi? 

ATATÜRK DİYOR Kİ:

“Arkadaşlar, Türkiye devletinde ve Türkiye devletini kuran Türkiye halkında hükümdar yoktur ve olmayacaktır.”

İlker Başbuğ’un büyük emek vererek yazdığı son kitabı “İdealim: Çağdaş Türkiye”den alıntı. 

SURİYELİLER

Tarihe biraz yakından bakarsanız iyi olur. Suriyeliler ile kardeşliğimiz nereden geliyor?... Ben yakından bakmaya çalıştım, araştırdım, bulamadım. İngiliz casusu Lawrence, Araplarla çok yakından ilişkiler kurmuştu. Hatta daha da çok yakın. Hep birlikte Türklerin aleyhinde çalıştılar. Başarılı da oldular. Tarihe yakından bakın.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Elif 9 Aralık 2024
Hastaneler 2 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları