Doluya koydum almadı, boşa koydum dolmadı
Murat Ağırel
Son Köşe Yazıları

Doluya koydum almadı, boşa koydum dolmadı

08.04.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

İmamoğlu soruşturmasında her gün manşetlere taşınan yeni bir iddia, sosyal medyada dolaşan çelişkili bilgiler, TV ekranlarında dönen yorumlar ortaya atılıyor. 

İşin daha da garibi, bizden bu karmaşayı çözmemiz isteniyor. Ortaya atılan iddiaların doğruluğunu sorduğunuzda araştırıyor, “Bu bilgi doğru değil” dediğimizde ise “Vay aklamaya çalışıyorsunuz!” ithamlarıyla karşılaşıyoruz. Soruşturma sürecine kamuoyu oluşturmak için medya destekli büyük yalanlar ekleniyor. Bu yalanlara, “Bir dakika, bu doğru değil” diyenlere ise türlü etiketler yapıştırılıyor. 

Bu filmi daha önce de izledik. 

Bu tür soruşturmalarda tüm evraklara sahip değiliz ancak görüyoruz ki bazı gazetecilerin, televizyon yorumcularının ve sosyal medya figürlerinin ellerinde dosyadan daha fazla “bilgi” var. Üstelik kesin cümlelerle konuşuyorlar. “Tamam, kabul, belgeleri çıkartıp gösterin” diyoruz. Tık yok. 

Ancak buna rağmen kamuoyu doğru bilgiye ulaşamıyor. Çünkü bilgi, soruşturmanın içinden değil, algının dışından pompalanıyor. 

İddialar çarpıcı: “560 milyar TL yolsuzluk”, “PKK’ye 100 milyon dolar aktarıldı”, “50 milyon dolarlık 3 villa, 15 milyon TL’ye satıldı.” 

Ama ne savcılık tespitlerinde ne soruşturma evraklarında ne de başka resmi belgelerde bu tür iddiaların yeri yok. 

Avukatlardan edindiğim belgeleri incelemeye devam ediyorum. Şüpheli sıfatıyla ifade veren kişilere sorulan sorular üzerinden savcılığın yaklaşımını da okuyabiliyoruz. Ve açıkça söyleyeyim: Kafamda hâlâ pek çok soru var. 

Mesela... 

Uğur Güngör isimli bir iş insanının yaptığı bir şikâyet, 2020 yılında KYOK (kovuşturmaya yer olmadığına dair karar) ile sonuçlanmış. Beylikdüzü Kaymakamlığı konuyu soruşturmuş, herhangi bir usulsüzlük bulamamış ve soruşturmaya izin verilmemiş. Ama aynı şikâyet yıllar sonra tekrar raftan indiriliyor. Bir tanık -bir dönem şoför olarak çalıştığını söyleyen biri- “Beylikdüzü Mado’nun alt katında gece yarısı toplantılar yapılıyordu. Murat Ongun, Necati Özkan, Ekrem İmamoğlu gibi isimler bu toplantılara katılıyordu” diyor. Savcılık bu iddia üzerine HTS kayıtlarını istiyor. Sonuç? İddia edilen tarihlerde adı geçen kişiler o bölgede bulunmamış. Yani bu ifade çöküyor. Daha ileri gidip Murat Ongun ve Necati Özkan’ın örgüt şeması içindeki yeri sorgulanıyor. Ama ortada ne bir somut veri ne de hiyerarşik düzene dair kanıt var. 

Elif Güven örneği ise bambaşka bir garabet. Gözaltılar başladığında yurtdışındaydı, hemen Türkiye’ye döndü ve gözaltına alındı. 

Gizli tanık diyor ki: 

“Elif Güven, Medya AŞ yönetim kurulu üyesidir. Usulsüz doğrudan temin ihalelerinin çoğunu onun üzerinden hazırlandığını biliyorum.” Elif Güven’e bu ifade soruluyor. O ise “Yönetim kurulu üyesi değilim. Reklam alanları müdürüyüm. Tüm işlemler Sayıştay denetiminden geçti, usulsüzlük yok” diyor. Gerçekten de tüm işlemler Sayıştay denetiminden geçmiş, bir kusur veya bulguya rastlanmamış. Sonuç? Tutuklanıyor. Kaçma şüphesi bulunmayan bir kişi neden tutuklanır? 

Başka bir örnek: 

İmamoğlu’na yöneltilen 46 sorunun 31’i tanık beyanına dayanıyor. Oysa Türk Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre tanık beyanı tek başına delil sayılamaz. 

Yargıtay kararları da açık: “Tanık beyanı, ancak başka objektif delillerle desteklenirse hükme esas alınabilir.” 

Bir de finansal ilişkiler konusu var. Soruşturma dosyasında yer alan bilgilerden biri şöyle: BVA Reklam adlı şirketin hesabından Hüseyin Köksal’a 130 milyon TL aktarılıyor. Köksal, bu paranın 50 milyon TL’sini ortağı olduğu CARSAL Reklam’a gönderiyor. CARSAL da İmamoğlu İnşaat’a ödeme yapıyor. “Paravan zincir” iddiaları buradan çıkıyor. Avukatlara göre gerçek şöyle: “Bu para BVA’nın Hüseyin Köksal’a kar payı olarak yaptığı ödemedir.” CARSAL üzerinden yapılan ödeme ise İmamoğlu İnşaat’tan villa projesinden alınan bir adet bağımsız bölüm için yapılan ödemedir. Yani ortada arsa satışı ya da kamu kaynağı aktarımı yok. Bu iddia ile ilgili İmamoğlu’nun avukatlarına açtım sordum. Murat Kapki ve Hüseyin Köksal’ın ifadelerine baktım. Hüseyin Köksal şunu söylüyor özetle: “Murat Kapki zaten benim şirketten ortağım. Bana ödenen kar payı ödemesini diğer şirketime aktardım ve oradan da 30 yıldır ailemin yaptığı gibi İmamoğlu inşaattan 6 ay vadeli bir tane ev aldım. Arsa deniyor ama bu yanlı. Aldığım sadece bir ev. Ben BVA adlı şirketi 2024 Temmuz ayında aldım. Ben aldıktan sonra İBB’den ihale almadım. Bu paranın Kültür AŞ’den gelen para ile bağı yoktur.” MASAK’ın raporunda ise dikkat çeken çarpıtmalar var. İddia edilen borç ilişkisi belgelerle çürütülüyor. Arsa İmamoğlu İnşaat’ın değil, tapu kayıtlarına göre başka üç kişiye ait. İmamoğlu İnşaat sadece inşaatı yapıyor, 18 villadan 9’unu alıyor. Yani sözleşme çok açık. Ama MASAK raporunda bu durum “arsa satışı” gibi gösterilmiş. Bu sadece yanlış değil, aynı zamanda kasıt içeriyor. Bir başka iddia da “İmamoğlu asıl telefonunu teslim etmedi” yönünde. İmamoğlu ifadesinde, “Bunlar dışında başka hat olabilir” demiş. Avukatları, tüm kişisel cihazların teslim edildiğini, söz konusu edilen hattın muhtemelen özel kalemde kullanılan, herkesin aradığı “kurumsal hat” olduğunu söylüyor. 

Ve çok dikkat çeken bir detay: 

İçişleri Bakanlığı, İBB’ye 24 Şubat 2025’te yazı yazarak soruşturmaya konu şirketlerin aldığı tüm ihalelerin listesini istiyor. 

Sadece bir gün sonra yeni yazı geliyor ve bu kez yalnızca 2019 sonrası ihalelerin dökümü talep ediliyor. AKP dönemi İBB yönetimi es geçiliyor. Yargılamalarda yine bir “milat” uyduruldu. Haliyle bu, soruşturmanın yönünün değiştiğini ve odağının “yolsuzluk” değil, “siyaset” olduğunu düşündürüyor. 

Sonuç olarak şunu söylüyorum: Soruşturma bir türlü ilerletilemiyor. HTS kayıtlarına bakıyorlar olmuyor, ihaleleri araştırıyorlar Sayıştay zaten aklamış. Aman diyorlar 2019 öncesine dokunmayın bu sefer art niyet ortaya çıkıyor. 

Resmen doluya koydum almadı, boşa koydum dolmadı süreci yürütülüyor.

Yazarın Son Yazıları

Her işlemde ismi olan kişi hukuken yok

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ilişkin soruşturmada her açıdan yaşanan çelişkiler dikkat çekiyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Kamu bağlantıları bir türlü soruşturulmuyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklama dikkatimi çekti. Yasadışı bahisle kararlı şekilde mücadele edileceğini ve gençlerin bu karanlık yapılara teslim edilmeyeceğini söyledi.

Devamını Oku
02.12.2025
Bu bedelin hesabını kim verecek?

Türkiye’de öyle davalar görülüyor ki bir mahkeme salonunun duvarları yalnızca hukukun değil, bütün bir ülkenin vicdanının yankısını taşıyor.

Devamını Oku
29.11.2025
Zehirlenmelerde ‘skimpflasyon’ etkisi

Türkiye bir süredir tuhaf bir ekonomik iklimin içinde yaşıyor.

Devamını Oku
22.11.2025
İBB iddianamesinde olmayanlar!

İBB soruşturmasında da aynı süreç yaşandı. İddianameyi satır satır okumaya devam ediyorum, notlar alıyorum. Özellikle soruşturma aşamasında iddianamede yer alan bilgiler açık açık yazıldı, sosyal medya hesaplarından gündem yapıldı. Şimdi bu iddiaların bir kısmını arıyorum iddianamede, ama yok! Mesela İmamoğlu’nun otellerde yapmış olduğu toplantılarda kamera bantlanması ve yanındaki ekibin taşıdığı valiz çok konuşuldu. Valizlerin para dolu olduğu günlerce yazıldı. Herkes linç edildi. Oysa valizlerde para değil, rahmetli Kadir Topbaş döneminde alınan jammer (sinyal kesici) cihazları vardı ama ne önemi vardı ki?

Devamını Oku
18.11.2025
İmamoğlu iddianamesinde göze çarpanlar

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) soruşturması kapsamında hazırlanan iddianame yaklaşık 237 gün sonra tamamlandı.

Devamını Oku
15.11.2025
Özlem Çerçioğlu ve itirafçının ifadesi

Aziz İhsan Aktaş ve Baki Nugay... Bu iki ismin verdiği ifadeler neticesinde seçilmiş belediye başkanları ve bürokratlar tutuklandı. Operasyon üstüne operasyon yapıldı.

Devamını Oku
11.11.2025
Sayıştay raporları çıktı: Yargılanmayan ‘hatalar’

Sayıştay’ın 2024 yılı mahalli idareler denetim raporları yayımlandı.

Devamını Oku
08.11.2025
Eda Saraç’ın adalet çağrısı

Günlerden pazar... Harbiye’desiniz. “Bugün ne yapayım?” diye düşünürken tiyatroya gitmek istiyorsunuz. Hazırlanıp yola koyuluyorsunuz. Koştur koştur, geç kalmadan tiyatronun yolunu tutuyorsunuz. E malum, İstanbul trafiği! 10 dakikalık yola 1 saatte gidiyorsunuz. Ama bir sorun var. Her yerde polisler, bariyerler, siren sesleri...

Devamını Oku
04.11.2025
Yasadışı bahise operasyonlar art arda

Türkiye’de gündem öyle hızlı değişiyor ki takip edebilmek mümkün değil.

Devamını Oku
01.11.2025
Bahis skandalı: TFF ile konuştum

Düşünün: maçı yöneten hakemler bahis oynamışlar! Ki bir de bu, tespit edilen yasal sitelere girip üye olup oynayan kişiler. Bir de bunun yasadışı bahis ayağı var. Ki son 5 yılda tespit edilebilen rakamlar bunlar. Bu hakemler içinde Süper Lig hakemleri var. Hakem yardımcıları var. Mutlaka uluslararası bakımdan da incelenecektir.

Devamını Oku
28.10.2025
Tele1 soruşturması ve Ekrem İmamoğlu

Türkiye bir kez daha sabaha bir operasyon haberiyle uyandı.

Devamını Oku
25.10.2025
Emniyet’in uyuşturucu raporu (2)

Emniyet Genel Müdürlüğü’nün yayımladığı 2025 Uyuşturucu Raporu, Türkiye’deki uyuşturucu gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu hususta çok yazı yazdım, son rapor ile ilgili de yazdım. Rapordaki belirtilen rakamlar çok korkutucu. Çevirip çevirip tekrar okuyorum. Israrla üzerinde durmamız gereken bir durum.

Devamını Oku
21.10.2025
Emniyet’in uyuşturucu raporunda inanılmaz rakamlar

Bir ülkenin karanlığını anlamak istiyorsan rakamlara değil, o rakamların sessizliğine bakacaksın.

Devamını Oku
18.10.2025
'Sahte diploma' skandalında yeni perde!

Bu satırları apar topar aldığım bir haber nedeniyle hızlıca yazıyorum. Haber her şeyden önce gelir diyerek o yüzden ifadelerimi de kısa tutacağım.

Devamını Oku
15.10.2025
Milyarlarca liralık Papara iddianamesi çıktı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta yaptığı açıklamada “Yasadışı bahis bataklığının üzerine kararlılıkla gideceğiz” mesajını paylaştı.

Devamını Oku
14.10.2025
'Adaletin değil, rövanşın hikâyesi...'

Türkiye’de hukuk metinleri bazen adaletin pusulasıdır bazen de siyasetin kılıfı.

Devamını Oku
11.10.2025
Gazetecilik değil gerçeği saklamak suçtur

Saat 05.45. Kapıya vurulan tok sesle uyandım. Polisler evdeydi. Gözaltı kararı vardı. Suçum: Gazetecilik. Ama belgede şantaj yazıyordu.

Devamını Oku
07.10.2025
Yargının başka işleri var

En son yazımda Sayıştay raporlarından hükümet bütçesinin nasıl bir batakta olduğunu anlatmıştım.

Devamını Oku
04.10.2025
Norveç mi Türkiye mi?

Türkiye Varlık Fonu ise 360 milyar dolar büyüklüğünde. Fakat her bir Türk vatandaşına sadece 3 bin 644 dolar düşüyor. Peki, bir Norveç vatandaşıyla bir Türkün yatırım varlığı arasındaki 318 milyar dolarlık fark nerede?

Devamını Oku
30.09.2025
Unutmayın, unutturmayın

Melih Gökçek’in Ankara Büyükşehir Belediye başkanlığı dönemi, kentin tarihine tartışmalı ihaleler ve usulsüzlük iddialarıyla geçti.

Devamını Oku
27.09.2025
Sahte Sayıştay denetçisi!

Haber böyle. Kimdir bu kişi diye araştırdığınızda ise muhteşem bir katalog ve fotoğraflarla karşılaşıyorsunuz. Bu kişi gerçekten Sayıştay amblemi bulunan bir araçla gelmiş.

Devamını Oku
23.09.2025
Futbola da soruşturma başlatıldı

Bugün sizlere iki durumdan bahsedeceğim...

Devamını Oku
20.09.2025
Bu kadar öğrenci ve öğretmen ne olacak

“Bu firma sigara ihracatı yapıyor gibi gözüküyordu. Dolayısıyla ürettiği sigarayı ihraç ediyordu ancak sigaralar ya tekrar getiriliyor ya da ihraç edilmiş gibi gösterilip iç piyasaya dağıtılıyordu. Yasal olarak elde ettikleri KDV iadesini de mahsup ediyorlardı. Mahsubu ise Awox isimli teknoloji şirketinin ithalat işlemlerinde ödenecek vergi tutarına kullanılıyordu.”

Devamını Oku
16.09.2025
Cevabını herkesin bildiği soru

Paraya ihtiyacınız oldu ve bankadan kredi almaya gittiniz.

Devamını Oku
13.09.2025
Çürümenin fotoğrafı

Türkiye son yıllarda büyük bir yıkım sürecinden geçiyor.

Devamını Oku
06.09.2025
Savcıları bile kandırmaya kalkıştılar

Dolandırıcılık dediğimiz şey genelde sıradan vatandaşın bir telefonla tuzağa düşmesiyle sınırlı kalır. Ama bu kez tablo bambaşka.

Devamını Oku
02.09.2025
Sahte kanser ilacı ürettiler: İstenen ceza şaşırttı!

Depo baskınında 2 milyar TL değerinde ilaç bulunurken sanıklar hakkında sadece bir yıldan beş yıla kadar hapis istenmesi şaşkınlık yarattı.

Devamını Oku
31.08.2025
'Berlin büyükelçiliği' dolandırıcılığı

İnsanlığın bir toplum olarak var olduğu dönemlerden bu yana aradığı iki şey var...

Devamını Oku
30.08.2025
Milyarlık yarım adaya 20 bin lira bedel

Daha önce yine bu köşeden, Hazine arazilerinin sahte evraklar ile işbirlikçi avukatlar aracılığıyla ele geçirildiğini yazmıştım. Bu dosyaları takip ediyorum ve çok ilginç gelişmeler var, yakında yazacağım.

Devamını Oku
26.08.2025
E-imza skandalı ve uyuşturucu ticareti

Bir önceki yazımda, devlet hastanesi ve özel hastanelerdeki doktorların çalınan e-imza tokenleri ile ilgili düzenlenen iddianameden bahsetmiştim.

Devamını Oku
23.08.2025
Ölü doktorla sahte reçete

Bakın bir çete, depremde ölmüş olan doktorların hesaplarıyla reçete düzenleyip uyuşturucu etkisi olan ilaçları satmış. Çetenin içerisinde eczacılar da var doktorlar da... Bakın 1301 reçete ve 585 bin kapsül yeşil reçeteli haptan bahsediyoruz. İddianamesine ulaştım.

Devamını Oku
19.08.2025
Bu açıklamalar AKP’deki hizipleşmeler içindi

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, eski AKP MKYK Üyesi avukat Mücahit Birinci’ye yönelik açıklamaları gündeme damga vurdu.

Devamını Oku
16.08.2025
Türk öğrenciler yasal olmayan yollarla düzenlenmiş belgelerle fakültelere girdi: Sahte pasaport skandalı

Kasım 2024’te CİMER’e ulaşan ihbara göre yüzlerce Türk öğrenci sahte yabancı pasaportlarla üniversitelere özellikle de tıp ve hukuk fakültelerine kayıt yaptırdı.

Devamını Oku
11.08.2025
Diploma skandalında yeni perde

Türkiye, bir haftadır sahte diploma, sahte ehliyet ve sahte belgelerin ortaya çıkmasıyla sarsılıyor.

Devamını Oku
09.08.2025
Sahte diploma sistemi

Bu köşeyi takip eden okurlarım hatırlarlarsa sahte diplomalar, sertifikalar ve ehliyet çeteleri ile ilgili onlarca yazı yazdım. En son 28.09.2024 tarihinde Yıldız Teknik Üniversitesi’nde gerçekleşen diploma skandalını yazmıştım.

Devamını Oku
05.08.2025
Neslim Güngen’i hatırlar mısınız

Dilan Polat’ı malum sektöre sokmasıyla bilinen fenomen Neslim Güngen’i hatırlayanlar vardır.

Devamını Oku
02.08.2025
Ormanlar yanarken uçaklar satılıyor

“Orman yangınları mevsiminde” her yıl yüreğimiz yanarken gökyüzüne umutla baktığımız yangın söndürme uçaklarının akıbeti, ne yazık ki ticari ve hukuki bir çıkmaza saplanmış durumda.

Devamını Oku
29.07.2025
Ölüm serbest, sorumluluk yasak

Bu ülkede insanlar ölüyor. Her gün, her ay, her yıl. Ve ölümlerin çoğu kader değil, ihmal.

Devamını Oku
26.07.2025
‘Zabıt kâtibi’ soruşturmaları kapattı

Bir adliye düşünün...

Devamını Oku
22.07.2025