Tarım ve Orman Bakanı Kirişci Urfa ve Adıyaman’daki yaşanan sel felaketinden sonra katıldığı bir televizyon programında “15 insan yaşamını yitirdi ancak toprak suya doydu” dedi.

Birincisi toprak suya selle doymaz daha bunu bilmiyor. İkincisi bu topraklar artık siyasilerin beceriksizlikleri, gözlerini bürüyen rant hırsı yüzünden kana, cana doydu.

Tek bir kişi sorumluluk alıp istifa etmiyor.

Halen yöneticiler çıkıp utanmadan konuşabiliyorlar.

Adam depremin üçüncü günü millet soğuktan tir tir titrerken çadır satmış halen utanmadan konuşuyor.

Belki gidip çocukların o halini görmesem bu kadar sinirle yazmayacağım.

Ama bilim insanları yapma etme diye yalvarmış gidip su dolu havzaya havalimanı yapmışlar, yol yapmışlar depremde kullanılamaz hale gelmiş halen konuşuyorlar.

İstifa etmesi gereken iki kişi istifa ediyor ama sorumsuzluklarından dolayı değil İktidar partisinden milletvekili olmak için istifa ediyor.

Yani bu yüzsüzlüğün kaçıncı aşaması bilmiyorum.

Biri Hatay valisi diğeri de Hatay İl Sağlık müdürü. Valinin sorumluluğundaki kentte neredeyse ayakta kalan yapı yok, il sağlık müdürü uhdesindeki çürük raporu verilmiş hastaneler yıktırılmadığı için yüzlerce insan can vermiş, yoğun bakımda insanları öldürmüşler, öldürmüşler. Beylerimiz vekillik peşinde!

Tek dertleri var: Yargılanmamak.

Depremde can kayıpları sadece yıkılan binalarda mı gerçekleşti? Ya da depremdeki ölümlerin tek sorumluları yıkılan binaları yapan açgözlü müteahhitler mi? Hayır. Bu binalara izin veren, denetleyen, onay veren, görmezlikten gelen herkes ama herkes yargı önünde hesap vermeli.

Sadece bu kişiler mi?

Hayır!

Yardımların gelmemesine sebep olan havaalanlarını, karayollarını yapanlar bu yolların projesini çizen, zemin etütlerini yapan ve kesin kabullerini yapan herkes ama herkes yargılanmalı.

Bu isimleri daha önce yazdım.

Şimdi sel felaketi yaşadık.

Yine yollar buruşturulmuş kâğıt gibi oldu. Menfez noktalarından yıkıldı. Görmüşsünüzdür görüntülerini.

Urfa’daki su basan altgeçit ve üstgeçit ile ilgili bilgileri yazmıştım. Şimdi de sel nedeniyle yıkılan yolları kim yapmış onları yazalım.

Öncelikle Karayolları’nın yaptığı açıklamaya göre Bozova-Hilvan arası devlet yolunun 8. kilometresinde çökme gerçekleşti.

Görüntüyü incelersek hem asfalt yol çökmüş hem de yolda bulunan bir köprü çökmüş.

Şimdi sorumlu kurum Karayolları 9. Bölge Müdürlüğü. Bu tür ihaleleri bulmak çok zordur. Zira kısım kısım yapılır bu yol ihaleleri.

Bahsedilen yolun “sanat ve üstyapılarını” kim yapmış ilk başta ona bakalım.

İşin adı: Ovacık İl Yolu, Akziyaret İl Yolu, Bozova-Hilvan İl Yolları Arası Devlet Yolunun Muhtelif Kesimlerinde Sanat Yapı ve Üstyapı İşleri Yapım İşi...

Bu iş 2018 yılı mayıs ayında ihale edilmiş. (İKN: 2018/186545) Yaklaşık maliyeti 7.5 milyon TL ancak ihaleyi yüzde 48 tenzilatla 3.8 milyon TL bedel ile İMSA-BERPAŞ iş ortaklığı kazanmış.

Peki, yol?

Şanlıurfa-Hilvan-Bozova yolunun 0 ve 26 km arası ikmal işini 2013 yılında 30 milyon bedel ile Güven İnşaat adlı firma yapmış. (İKN 2013/6189)

Bu ihaleleri kayda geçsin diye yazıyorum.

Zira 21 yıldır cennet vatan Türkiye yeterince cana doydu.

Terör örgütlerinin hain pusularında, eylemlerinde, madenlerdeki patlamalarda, sel felaketlerinde, yangınlarda, depremlerde yitirdiğimiz canların, yıkılan yuvaların hiçbirinin hesabı verilmedi.

Ölen öldüğü ile kaldı, ateş düştüğü yeri yaktı.

Artık değişsin bu düzen. Ateş bu göz göre göre ihmalleri yapıp insanların cenazeleri üzerinden ceplerine fazladan para dolduranların ocağına düşsün.