Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Hak arayan hekimi haklarsan...

09 Temmuz 2022 Cumartesi

Böylesi, kabile devletlerinde bile olmaz. Bir hastanede başta doktorlar olmak üzere herkesi koruma sorumluluğundaki bir güvenlik görevlisi, başka bir hastaneye gidip doktor öldürüyor!

Doktoru, kalp krizi geçiren annesini hayatta tutamadığı için katlediyor.

Doktorun odasına “Hastayım, beni muayene etsin” diye giriyor.

Bu cümleleri yazarken insanın eli titriyor.

Nasıl oldu da böyle bir cinnet noktasına geldik?

En acısı, bu soruyu en çok sorup yanıt araması gerekenlerin çareyi konuyla ilgili haberlere yasak getirmekte bulması...

Bundan da acısı meslektaşları Ekrem Karakaya’nın başına gelenleri protesto etmek isteyen sağlık çalışanlarının şiddete uğraması...

Daha daha acısı Sağlık Bakanı’nın doktorlardan özür dilemek yerine, ana muhalefete laf yetiştirmesi...

Neresinden tutsanız lime lime dökülen bir durum...

***

Türkiye bugünlere nasıl sürüklendi?

Bu soruya verilecek çok yanıt var ama ilk sırada şu gelir diye düşünüyoruz:

Her şey vasatlaştı, değersizleşti, gözbebeğimiz olan meslekler ayaklar altına alındı...

Yıllar öncesinden aklımızda kalan seçim meydanı konuşmalarından biri şuydu:

“Artık sağlık sistemi değişecek. Doktor benim vatandaşımın emrinde olacak... Olmazsa o doktor vatandaşa hesap verecek...”

Doktorun elbette temel işlevi hastaları iyileştirmek. Ama siz bunu seçim malzemesi haline getirirseniz, tepesi atan “emrindeki” doktorun karşısına dikilip haddini bildirir.

Seçim meydanında hesabı şöyle yaptılar:

150 bin doktor mu, milyonlarca seçmen mi?

Bu da soru mu canım, elbette seçmen!

İşte o hesaptan bu felaketlere geldik.

Doktor, avukat, mühendis, öğretmen... Beğenmedikleri Türkiye’de saygın olan meslekler aşağılandı. 

Sonunda ülkeyi terk etme kararı aldılar. Son yıllarda ayda birkaç yüz hekim yurtdışına gidiyor. Buna verilen yanıt şu oldu:

“Giderlerse gitsinler...”

Üstelik de 14 Mart Tıp Bayramı günlerinde...

Bilgi değil, cehalet yüceltildi...

Liyakat değil, riyakat kabul gördü...

Sağlık o kadar ticarileşti ki artık sağlığa çekidüzen vermek değil, çeke düzen vermek var...

“Fedakârlık” çok güzel paylaşılmış durumda. “Feda” kısmı sağlık çalışanlarına, “kârlık” kısmı sağlık şirketlerine...

Bildiğini okumak, tıp okumaktan daha değerli...

Bütün bunların devamında hekimliği bir kimlik değil, bir memuriyet haline getirmek istiyorlar...

Hal böyle olunca posta koymak teşhis koymaktan daha muteber oluyor...

***

Kaderin cilvesi midir, gerçeğin bütün çıplaklığıyla yüzümüze vurulması mıdır, bilinmez...

Dr. Ekrem Karakaya’nın öldürüldüğü gün bir de avukat katledildi. İstanbul’da avukat Servet Bakırtaş’ın bürosuna gelen katil önce bir bardak su istiyor sonra poşetteki tabancasını çıkarıp ateş ediyor. Kalkıyor, büronun kapısını kapatıp taksiye biniyor, Bakırtaş’ın müvekkili, aralarında husumet olan Öznur Tufan’ı öldürüyor. 

Hukuk aramanın devamında bunun yaşanması üzerine söylenecek çok şey var. 

İktidar sahiplerine sesleniyoruz:

Gün gelecek siz de bir hekime ihtiyaç duyacaksınız...

Gün gelecek siz de bir hâkime ihtiyaç duyacaksınız, avukata ihtiyaç duyacaksınız...

Hak arayan hekimi haklarsanız, katilini fiilen aklarsınız!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Asgari ortalama ücret! 12 Aralık 2024
Atatürk bakışı gerek 11 Aralık 2024
BOP’ta yeni süreç! 10 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları