Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Ah Yılmaz Hocam!
Uzun yıllar Fenerbahçe’de, sonra da PTT ve Ankaragücü’nde futbol oynayan, milli takım formasını giyen, rahmetli Yılmaz Yücetürk Hocam canım kardeşim, futbolu bıraktıktan sonra Almanya’ya gitmişti. Köln Spor Akademisi’ni bitirmiş, Almanya Futbol Federasyonu Başkanlığı tarafından kendisine Bundesliga takımlarının antrenman sistemleri üzerinde tez hazırlama görevi verilmişti. İşte o günlerde ben de TFF Başkanı olmuştum. İlk iş olarak Almanya’dan onu alıp getirip, TFF Araştırma, Planlama, Eğitim, Denetim (APED) Başkanı yapmak olmuştu. Yanında da başta Tamer Güney Hocam ve futbol akademisyenleriyle müthiş bir ekip kurmuştum. Neden bu eski anıdan başladım? Bu hafta Kırklareli, F.Bahçe kupa maçı dolayısıyla adeta bir bayram havası yaşamıştı. F.Bahçe’yi seyretmek için civar il ve ilçeler dışında, komşu ülkelerden dahi yüzlerce insan Kırklareli’ne akın etmişti. Esnafın yüzü gülmüştü. İşte sevgili okurlarım futbolun gülen güzel yüzü budur. Ama biz ne yaptık, bu gülen yüzü nefret ve hiddete dönmüş bir yüz haline getirdik. Artan bir şekilde de devam ettiriyoruz. Allah sonunu hayır etsin!
Yılmaz Hocam ve ekibiyle ilk işimiz, Cumhuriyet hükümetimizin eğitim seferberliği için, Atatürk ile başlayıp İsmet Paşa’yla devam eden Köy Enstitüleri reformunun bir benzerini, Türkiye Profesyonel 3. Türkiye Ligi’ni kurarak, tüm Türkiyemizin il, ilçe hatta köylerinde büyük futbol reformu adıyla başlatmak oldu. O zor şartlarda inanın gece gündüz, o fedakâr futbol akademisyenleri ve yönetim ekibimle beraber çalıştık çabaladık. Planlamalarını yaptık, yollara düştük, aylarca o güzel Anadolumuzu kendimize adeta mesken yaptık. Neler yaşadık, neler...
14 grupta 10’ardan, 140 takımlı yepyeni bir lig kurduk. (Kırklarelispor da o yıl girmişti) Bu Türkiye’de görülmesi gereken bir tarihi olaydı. Yemyeşil sahaları, tertemiz, pırıl pırıl soyunma odaları, tribünleriyle ve de gelen rakiplerini çiçeklerle karşılayan taraftarlarıyla, Anadolu ve Rumeli’de adeta bir futbol şöleni başlamıştı. Ayrıca her hafta sonu yüzlerce minibüs ve otobüslerle, adeta müthiş bir iç turizm başlatmıştık. 3. lig başladığında ilk toplantımızda Yılmaz ve Tamer Hocalarımın bana, “Yaşa be başkan, yaşa be başkan” derken o gülen güzel yüzlerindeki ve bendeki sevinç gözyaşlarımızı unutmam mümkün mü? Nurlarda yat güzel Hocam, Yılmaz’ım benim. Tamer Hocam, sen de sağlıkla çok yaşa. Ne planlar, ne projeler hazırlamıştık.
Bu 10 grupta önce birer tane futbol okulu ve futbol eğitim altyapı merkezi kuracak ve buralarda spor akademisi mezunu genç hocalarımıza görevler verecektik. Ayrıca 3. lig takımlarına ve de 2. liglerin de altyapılarına, ücretleri TFF tarafından ödenmek üzere, tek tip hazırlanmış antreman sistemleriyle çalışmalar yaptıracaktık. Akademi mezunu bu pırıl pırıl hocalarımızla, Türkiye’de müthiş bir altyapı seferberliğini başlatacaktık. Tabii bu arada 1. Lig (Süper Lig) için de, müthiş bir profesyonel 1.Lig takımları yeterlilik belgesi projemiz vardi. Yılmaz ve Tamer Hocalarımın tabii federasyonumuzun bu müthiş projesini, yıllar sonra UEFA hazırlayarak tüm Avrupa kulüplerine ve de kulüplerimize uygulama mecburiyeti getirdi. Uygulamayanlara da biliyorsunuz çok ağır cezalar verdi. Hâlâ vermekte ve bu kötü gidişle daha da çok vereceği net görülmekte.
Özetle, ilk 5 ve ikinci 5 sene olmak üzere 10 yıllık Türk futbolu kalkınma planını hazırlamıştık ve bunu Ankara’da büyük bir futbol şûrası ile futbol kamuoyuna sunmuştuk. Merak edenler, o dönemdeki Türk futbolunda reform, Ulusu federasyonu tarihi karar aldı, gibi gazete manşetlerine internetten ulaşıp görebilir. Bizden sonra ne mi oldu? Tüm bu reform paketleri çöpe atıldı. İnanmayan veya merak edenler TFF’ye, “Var mı böyle karar dosyaları” diye sorsun, bakın ne cevap alacaklar.
Daha sonrasında işte böyle araştırmasız, planlamasız, eğitimsiz, denetimsiz bir TFF başkanlıklarıyla, bugün Avrupa’da ve dünyada adı geçmeyen, içeride birbirleriyle adeta harp halinde olan kulüpleriyle, futbolu zavallı bir ülke haline geldik.
Düzelmez mi? Düzelir de bu kafa ve bu kişilerle asla. Ayrıca bu vesileyle gazetemin o dönemki Spor Müdürü merhum Abdülkadir Yücelman ağabeyime rahmetler diliyorum. Yine o dönem bu gazetedeki köşesindeki müthiş yazılarıyla Ulusu federasyonuna büyük destek veren Hıncal Uluç dostuma yıllar sonra köşemden minnetler ve sevgiler.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Mevsim geçişlerinde psikolojiye dikkat!
- Çocukların beslenme çantasında neler olmalı?
- Yaşam hakkı savunucuları AYM önünde yaşam nöbetinde
- Acun Ilıcalı ve Ayça Çağla Altunkaya'nun mutlu günü!
- Okullar açılıyor!
- Türkiye'de Alzheimer artışı! Niteliksiz eğitim hastalığı
- Cumhuriyet'in gururlu günü
- İlber Ortaylı 102. yılında Büyük Taaruz'u anlattı
- 4 çeşit yemek 70 TL
- 'Fındık öldü ruhuna Fatiha'
En Çok Okunan Haberler
- Özür dilerim
- 'Hapishaneden nasıl çıktığını biliyorum'
- Erdoğan teğmenleri hedef gösterdi
- 'Türkiye yarın bambaşka bir CHP'ye uyanacak'
- Kahramanmaraş'ta peş peşe iki deprem!
- 'Polemik falan çıkarmak istemiyorum ama...'
- 'Zaten yargıya güven azdı...'
- Fitch Ratings, Türkiye'nin kredi notunu açıkladı
- Yeni tüzükte neler var?
- 2025 Kasım'ını işaret etti