Sevgili futbolseverler gerçekten Türk futbolundaki bu perişanlığa, hatta biraz ağır olacak ama yozlaşmaya, kalitesizliğe, kavgalara, ayrışmalara dur diyecek yok mu? Futbolumuz neresinden tutarsan tut elinde kalıyor.
TFF Başkanı’nın istifası gündeme geliyor. Aynı gün gündemden çıkıyor, hemen bir basın toplantısı ile geliyor ve “Her şey çok güzel, ilerde de daha güzel olacak” diyor! Basın toplantısında onu sıkıntıya sokacak tek soru yok! Nerede onu tenkit eden basın mensupları? Sanki her şey güllük gülistanlık toplantıyı bitiriyorlar. Duymadım ama belki de alkışlarla! Birkaç gün sonra, TFF Başkanı bu sefer Kulüpler Birliği denen ama yıllardır ne yaptığı da hiç bilinmeyen grubu topluyor. Yine “Her şey çok güzel olacak deniyor” ve toplantı bitiyor! Bu arada böyle ciddi bir toplantıda TFF Başkanı dahil herkes kravatlı ama Kulüpler Birliği Başkanı kravatsız ve boynunda fular! Gerçekten çok şık ama böyle ciddi bir toplantıda, bu gayri ciddi kıyafet bizim örf ve âdetlerimize uyuyor mu? Sayın Başkan, bu yazımı şayet okursa, ki pek zannetmiyorum, “Yahu bu Kemal Başkan da amma eskilerde kalmış” diyerek belki de gülecektir.
İşte biz zaten böyle eski örf ve âdetlerimizi önemsemeyerek, sevgi ve saygı duygularımızı kaybede kaybede bu durumlara düşmedik mi? Nereden nereye geldik değil mi? Çoğu zaman arabamda spor radyolarını dinliyorum. Başta bu işin duayeni olan Radyospor’un sunucu ve yorumcuları olmak üzere, diğer programlar çoğunlukla çok kaliteli yorumlar ve değerlendirmeler yapıyor. Lig ve kupa statüleri, teknik direktör ve futbolcular ile yönetim sorunlarını, öylesine gerçekçi ve basit olarak değerlendiriyorlar ki, takdir etmemek mümkün değil. Ülkemizde esasında çok değerler var. Sayın TFF Başkanım neden böyle değerli gençleri TFF’nin araştırma, planlama, eğitim, denetim (APED) biriminin çatısı altında toplayıp, onları çalıştırarak Türk futbolunun batıya doğru yönlendirilmesini sağlamıyorsun. Bu işleri kulüplerin başarısız yönetimlerinin oluşturduğu ve adı vakıf olan bir kuruluştan ve çoğunu senin dahi tanımadığın TFF yönetim kurulu üyelerinden medet umuyorsun. Olacak şey mi? Nitekim de olmuyor! VAR için çok yazı yazdım, hatta daha ilk uygulanacağı zaman yazmıştım. VAR bize uymaz diye.
VAR’ı yöneten kim? Hakem, sahadaki kim? Hakem ve de hepsi bizim hakemlerimiz. Kısaca insan, dolayısıyla sahada hata ne kadar çoksa, VAR’ın başında da o kadar çok hatanın olacağı, bu sebeple çok net belliydi. Ama anlatamadık.
Geçmişte de hakem hatalarının böyle büyük boyutlarda konuşulduğu dönemler çok olmuştu. Şimdi sen zaten sıkıntısı çok büyük olan bu MHK’nin sırtına bir de VAR’ı yükledin. Böylece MHK’yi daha da zorda bırakarak hâlâ devam ediyorsun! VAR’ın oyuna sekte vurması da cabası. Oyun oynanıyor hooop, bir bakıyorsun hakemin eli kulağında. Hadi koş ekrana ve izle. Hadi dön gel, olaydan dakikalar geçmiş hooop, penaltı. Penaltı atılıyor kaleci kurtarıyor ve tam oyun başlarken hadi VAR’dan iptal. Hadi yeniden atış ve böyle böyle tam 9-10 dakika geçiyor. Buna benzer ne beklemeler... Ama oyuna ilave standart hep 5 dakika! Şaka gibi. Özetle neresinden tutarsan tut VAR olayı, bizde maalesef çok zararlı bir hale geldi. Sebebi mi? Bu ve benzeri kararları TFF’nin APED Başkanlığı’nın alması gerekirken, sözde özerk ama esasında siyasi ve ekonomik güçlerle göreve gelen bilimsellikten çok uzak TFF Başkanı ve yönetim kurulu üyelerinin almaları, işte bu bozuk futbol düzeninin ana sebebidir. Sonunda da AİHM senin, hem de Tahkim Kurulu kararını iptal eder. Dedi dersiniz. Bakın göreceksiniz AİHM ile UEFA ve FIFA’dan daha ne ağır cezalar ve yaptırımlar gelecek hep beraber göreceğiz. Sen istediğin kadar TFF Başkanı, MHK Başkanı’nı değiştir, yenisini getir, bu bozuk düzen ve sistem içinde değişen hiçbir şey olmayacaktır. Bilhassa son 20 yılda dibe vuran Türk futbolu, daha da geriye gidecektir. Yaşayanlar da bunu görecektir. Şehitlerimize rahmetler diliyorum, nurlarda yatsınlar ama maalesef hayat da devam ediyor. Arif Kızılyalın spor müdürüme de sağlıklı, mutlu ve başarılı yaşlar diliyorum.
