Geçen yazımda Türkiye Futbol Federasyonu’nun özerkliğini kaybettiğini, tamamen Kulüpler Birliği’nin ve de siyasetin emir kulu haline geldiği hususunu dile getirmiş, bu şekilde de TFF’nin Türk futbolunu bir adım dahi ileri götüremeyeceğini belirtmiştim. Bakın şimdi Kulüpler Birliği, TFF’ye protestoyu çekivermiş. Zaten birkaç gün evvelinden Sayın Göksel Gümüşdağ’ın sert çıkışından sonra, ben bunun böyle olacağını yakın dostlarımın kulağına fısıldamıştım. Bir de başkanlarının, “Benim pek haberim ve önerim de yoktu” gibisinden suya sabuna dokunmamak adına verdiği beyanatları da görünce... Bunları 2000 yılından itibaren çokça görmüş olduğum için, ısrarla bu TFF Kanunu değişmeli ve TFF Başkanı’nı adeta “seçin talimatıyla” göreve getiren Kulüpler Birliği’nin hegemonyasından kesin kurtarmalı diye, defalarca yaptığım nasihatleri dinlemelerinin şart olduğunu yazıp, söyleyip durmuştum. Tam özerk bir TFF Başkanı gelsin, özerkçe korkmadan çekinmeden futbolun ‘f’sinden anlamayan yönetim kurulu üyeleri yerine, gerçek futbol adamlarını yönetime alsın. Araştırma-planlama-eğitim-denetim başkanlığını kurup başına futbol direktörü unvanlı özel kişiler yerine, gerçek futbol akademisyenlerini getirsin. Bakın Türk Futbolu ve kulüplerimiz en geç 3 yılda nasıl özlenen hale gelir. Türk futbolunun böyle güçsüz TFF’lerle yönetilmesiyle, disiplin ve tahkim kurulları da emir komuta zincirinde olduğundan futbolda anarşi de bitmiyor. Bitmez de... 

Vakit geldi de geçiyor... Sayın Cumhurbaşkanımıza, Spor Bakanımıza, TBMM Başkanımıza ve sayın anlı şanlı büyük spor medyamıza bu önemli bir duyurudur. 

Not: Çocukluk ve top arkadaşım, ünlü rejisörümüz sevgili kardeşim, Tunç Başaran’a rahmet diliyorum. Mekânı cennet olsun.