Bu başlık benim değil, yeni Türkiye Futbol Federasyonu Başkanımız Nihat Özdemir’in sezon öncesi medyaya verdiği “süper” mesaj! Haberi okuyunca o kadar mutlu oldum ve sevindim ki! Zira yıllardır ülkemde futbol sanki hiç konuşulmuyormuş gibi, Sayın TFF başkanımızın yapacağı müthiş icraatlarla, ülkemde artık futbol konuşulacakmış, yaşa başkan yaşa. İcraatlarını merak mı ettiniz? Sayın başkan şöyle açıklıyor:
“17 Ağustos’ta Süper Ligimiz başlayacak, 7 Ağustos’ta da Andorra milli maçımız var. Türkiye’de artık daha çok futbol konuşacağız.”
Başkan çok doğru söylüyor, zaten son 20 yılda gelen TFF başkanları ve çoğu kulüp başkanları futbol hakkında her zaman bu beyanat gibi, sezon ve maç önceleri veya sonralarında yaptıkları bu tip boş konuşmaktan başka ne yapıyorlar ki?
Bunun sebebi ne mi? Futbol konusuna maalesef o kadar uzaklar ki, son yıllarda özellikle akaryakıt, inşaat, siyaset alanındaki duayen spor adamlarımız, Simon Kuper’in kitabı “Futbol asla, sadece futbol değildir”i, “Futbol asla, sadece, yalnız futbol değildir, o başka işlere de yarar” diye tercüme edip anlayarak, TFF’nin ve kulüplerin başına geçiveriyorlar, tabii bunun yanında, şahsi işlerine de büyük imkânlar yaratarak devam ediyorlar!
Ama sonunda, futbol konusuna maalesef hiç vâkıf olamadıklarından, kulüplerini hem maddi açıdan, hem de teknik açıdan dibe vurdurup, taraftarlarını da kalitesiz bir futbol seyrine ve neticesinde de büyük bir hüsrana mahkûm ediyorlar. Sonunda ne mi oluyor? Koca bir hiç... Aynı tas, aynı hamam.
Sadece onların anları ve şanları artıyor, sonunda ya kaçarak ya da kongrelerde sonuna kadar aslanlar gibi çarpışa çarpışa, görevlerini bırakarak tarihe karışıp, “Futbol dünyasından ellerini, ayaklarını ‘hop’ diye çekiverip, nedense ansız ve şanssız bir başka dünyaya göçüveriyorlar!” Yeni gelen başkan ve yönetime de hem bütçe, hem de bir futbol takımı enkazını bırakıveriyorlar.
Diğer bir açıdan, anlı şanlı gazetelerimizin spor sayfalarına baktığımızda da, (Gerçi pek anlı şanlı da kalmadı ya) sadece koca koca yarım sayfalık acayip fotoğraflar ve de işkembeden atma trasfer haberleri görüyoruz, zannedersiniz ki, Hagi, Popescu, Taffarel, Simoviç, F.Ribery, Högh, Uche, Nunweiller, Hooijdonk, R.Carlos, Ferdinand, Amokachi, Ronaldo, Zago, M.Gomez, Archil, Şota, Vugrinec, Yattara vb. eski süper yabancı futbolcular geliyor.
Bilhassa son 10-15 yılda tek tük futbolcu dışında ülkemize gelen kaç futbolcunun adı aklımızda?
Ama verilen milyon Avro’lar hiç aklımızdan çıkıyor mu?
Sonra Fenerbahçe neden Bayern Münih’ten 6, Real Madrid’den 5 gol yedi diye başını ellerinin arasına al ve düşün. Suç bu yönetimin mi? Bence değil. Aldıkları sistemsiz ve kalitesiz bir takımı yenilemek mücadelesindeler. Hatalar esasında eskiye dayanıyor.
2008 yılında Chelsea’ye, Şampiyonlar Ligi çeyrek finalde, ünlü Zico komutasında, Deivid, C.Kazım, Lugano, Edu, Wederson, Aurelio, Kezman gibi yabancılarıyla, (hatta o gün R.Carlos ve Gökhan’ın olmamasına rağmen) aslanlar gibi mücadele ederek Chelsea’yi yenen ama sonra elenen F.Bahçe’de, bu tarihinin en büyük başarısını yaratan takımının hocasının işine karışıp, istifa ettiren başkanları, o takıma Zico gibi çok kaliteli bir hocanın seçeceği 2-3 süper futbolcu takviyesiyle, bir yıl sonra belki de bir yarı veya bir final maçı oynama şansını yakalayamaz mıydı? Bal gibi yakalardı.
Ayrıca bu büyük transfer yanlışlarının yanında, uzun yıllar F.Bahçe altyapısından tek futbolcunun A takımına gelememesinin sebebi, uzun yıllar görevde olan o eski başkanlarından neden hiç sorulmadı? Esasında hiç sorulamadı!
“Ben, altyapıya büyük önem vereceğim” diyen Sayın Ali Koç’a, şahsen hâlâ çok güveniyorum, büyük vizyonu ve zekâsıyla inşallah arzu ettiği F.Bahçe’sini, bu yıl taraftarlarına sunacaktır. Tarih, bazı hezimetlerin sonunda ders alındığında, ardından büyük başarılar getirdiğini bizlere çok göstermiştir.
Türkiye’de artık futbol konuşulacak!
Yazarın Son Yazıları
Değerli okurlarım, bugün futbol yazısı yok. Neden mi?
Tarihi sınavdayız
Sınıfta kaldık
Derhal istifa
Vur abalıya!
TFF Başkanımıza soruyorum
Başakşehir Futbol Kulübü’nü dikkatle takip ediyorum. Her sezon başa oynuyor ve de bunun yanında her yıl Avrupa kupalarında başarılı sonuçlar alarak ülkemizin yüz akı oluyor. Ligimizde bu yıl da en büyük favorim Başakşehir. Okan Buruk futbolculuğundan beri çok takdir ettiğim bir hoca. G.Saray’ın altyapısında yetişen, çok başarılı bir futbol yaşantısından sonra soyunduğu hocalık dönemine yine başarıyla devam etmekte. Bu yıl ekibiyle şampiyonluğu göğüslerse kimse şaşırmamalı.
Türk futbolunun çok değerli eski futbolcusu, FIFA kokartlı dünyaca ünlü hakemi, eski MHK başkanı ve TFF yönetim kurulu üyesi Hilmi Ok ağabeyimizi maalesef kaybettik.
Sevgili futbolseverler gerçekten Türk futbolundaki bu perişanlığa, hatta biraz ağır olacak ama yozlaşmaya, kalitesizliğe, kavgalara, ayrışmalara dur diyecek yok mu? Futbolumuz neresinden tutarsan tut elinde kalıyor.
Uzun yıllar Fenerbahçe’de, sonra da PTT ve Ankaragücü’nde futbol oynayan, milli takım formasını giyen, rahmetli Yılmaz Yücetürk Hocam canım kardeşim, futbolu bıraktıktan sonra Almanya’ya gitmişti. Köln Spor Akademisi’ni bitirmiş, Almanya Futbol Federasyonu Başkanlığı tarafından kendisine Bundesliga takımlarının antrenman sistemleri üzerinde tez hazırlama görevi verilmişti. İşte o günlerde ben de TFF Başkanı olmuştum. İlk iş olarak Almanya’dan onu alıp getirip, TFF Araştırma, Planlama, Eğitim, Denetim (APED) Başkanı yapmak olmuştu. Yanında da başta Tamer Güney Hocam ve futbol akademisyenleriyle müthiş bir ekip kurmuştum. Neden bu eski anıdan başladım? Bu hafta Kırklareli, F.Bahçe kupa maçı dolayısıyla adeta bir bayram havası yaşamıştı. F.Bahçe’yi seyretmek için civar il ve ilçeler dışında, komşu ülkelerden dahi yüzlerce insan Kırklareli’ne akın etmişti. Esnafın yüzü gülmüştü. İşte sevgili okurlarım futbolun gülen güzel yüzü budur. Ama biz ne yaptık, bu gülen yüzü nefret ve hiddete dönmüş bir yüz haline getirdik. Artan bir şekilde de devam ettiriyoruz. Allah sonunu hayır etsin!
Değerli okurlarım, köşemde her hafta yazılarımın çoğunda kesinlikle şu önemli konu hep yer alır. TFF Kanunu’nu tam özerk hale getiremez, özerk federasyonun yönetmelikleri bilinçli bir şekilde düzenleyemez.
Değerli okurlarım, inanın yıllardır Türk futbolunun içindeyim. Ancak ülkemizde 25 senedir, bilhassa son yıllarda daha da artan bir şekilde, futbolumuzun bu kadar ayağa düştüğü, kalitesizleştiği, insanları birbirine düşürdüğü, ekonomik açıdan da iflasa götürdüğü bir dönemi hiç görmemiş, yaşamamıştım...
Sayın Spor Bakanımız Süper Lig kulüplerini toplayarak bir çalıştay başlattı.
Bu benim başlığım değil. İlk lisansını 1970’te alıp futbola başlayan, sonra kaleci olarak başta Fenerbahçe ve Rizespor olmak üzere 12 yıl profesyonel liglerde, 4 yıl da amatör ligde oynayan, şu anda da amatör kümede Küçükyalı-Örnekspor’da fahri olarak teknik direktörlük yapan, UEFA-A lisanslı teknik direktör ve kaleci antrenörü, bir futbol misyoneri Alpaslan Tekin’in sözü bu.
Değerli okurlarım her hafta bu köşemde sizlere elden geldiğince, Türk futbolunu yönetenler ve de kulüplerimizle ilgili, kişisel görüşlerimi aktarıyor, onlara bazı tavsiyelerde bulunuyorum, bugün ise bu gündemin dışına çıkmak istiyorum. Bence şu sıralarda ülkemizde futboldan çok daha önemli husus, Türk gençliğinin eğitim sorunudur. Kitabımla ilgili yüzlerce okula, üniversiteye gittim, gitmeye devam ediyorum, edeceğim de.
Mustafa Kemal Ulusu
Galatasaray’sız Milli Takım
Futbol başladı da!
Süper Ligimiz ve kalitesi
Kulüpler Birliği ne iş yapar?
Süper Lig başlarken
Türkiye’de artık futbol konuşulacak!
Neden biz böyleyiz?
Türk Futbolu’ndan manzaralar!
Yeni MHK hayırlı olsun
Sayın Spor Bakanımın dikkatine
İstanbul’un yeni Başkanı
TFF ve kulüplerin durumu
Neden biz böyleyiz?
Nereden, nerelere geldik!
TFF seçimi mi?
Fatih Hoca’ya açık mektup
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı
Her şey güzel olacak