Yakın dostum, kardeşim sevgili Zekeriya Alp, ikinci kez Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanlığı’na atandı, hayırlı ve uğurlu olsun.
Kendisiyle ilk MHK Başkanlığı’ndan ayrıldıktan sonra yaptığımız görüşmelerin sonucunda, bu görevi bir kere daha asla yapmayacağı düşüncesindeydim, ama demek ki yanılmışım!
Zekeriya Alp’e ilk MHK Başkanlığı’nda da bu görevi kabul etmemesini, onun yerinin Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanlığı olduğunu kendisine söylemiştim, ama kabul etti ve sonunda da maalesef istifaya adeta mecbur bırakıldı. O da istifa etti, bıraktı ve gitti.
Bir müddet evvel, şimdiki TFF Yönetim Kurulu üyesi değerli kardeşim Selim Soydan’ın da desteklediği bir projeyi, ben bu köşemde gündeme getirmiş ve Zekeriya Alp TFF Başkanı olmalı demiştim ki; hakkıydı ama maalesef siyasiler, böyle bir futbol adamı yerine, Fenerbahçe’de ve TFF’deki yöneticilik dönemlerinde pek başarı sağlayamayan bir iş adamını tercih ederek bizim adayımız hatta diğer aday olabilecek çok kişinin önünü keserek, daha seçimden birkaç ay evvelinden TFF Başkanı’nı belirleyerek, adayımız Alp’i de devre dışı bırakmış oldular.
TFF Başkanımız, daha evvel Zekeriya Alp’in istifa ettiği dönemde de TFF Başkan Yardımcısı’ydı ve de o dönem Başkan ile maalesef sahip çıkılmadığı için Alp istifa etmişti, şimdi ne oldu da yeni TFF Başkanımız tekrar Alp’i MHK Başkanlığı için seçti! Hatta büyük ısrarlar ile görevi kabul ettirdi. Türk futbolunda gerçekten enteresan işler oluyor.
Hele hele Alp’in MHK’sında olmazsa olmazı eski MHK üyesi Sayın Yüksel Okçuoğlu’nun vetosuyla yeni yönetime girememesi, bunun yanında Alp’in bence hiç tanımadığı üyelerin Federasyon Başkanı’nın isteğiyle yeni komitede yer alması, tanıdığım prensip sahibi Alp’i bence biraz sıkıntıya soktuğundan ve de çok üzdüğünden eminim. Tüm bu olumsuzluklara rağmen görevi uzun bir zamana yayarak kabul etmesi beni hem şaşırttı, hem de onu çok seven bir dostu olarak üzdü. İnşallah hakkında hayırlı olur, ama daha birkaç gün evvel Galatasaray Başkanı’nın, Fenerbahçe Spor Kulübü aleyhindeki yakışıksız ifadeleri ve kulüplerin büyük ekonomik sıkıntılarla başlayacakları yeni sezonun, daha şimdiden büyük olaylara gebe olacağının birer habercileri değil midir?
Tek hedefleri şampiyonluk olacak 4 büyük kulübün yanında, bu yıl geçen seneye nazaran daha büyük hedefleri olacak bazı kulüplerin, hele bu VAR sistemiyle, Sevgili Alp’in çok büyük sıkıntılara maruz kalacağını şimdiden görür gibiyim. Nereden mi tahmin ediyorum?
Zira eski bir Beşiktaş Kulüp Yöneticisi, eski bir TFF Başkanı, eski bir MHK Başkanı ve de hakem camiasının çok içinde bir kişi olarak, gelecek futbol sezonunda neler olabileceğini çok net olarak görebiliyorum. Umarım yanılırım ve de sevgili kardeşim Zekeriya Alp, tüm bu olumsuzluklara rağmen çok başarılı olur ve beni mahcup eder. Ben de bu köşemde onu kutlar ve de bu ön görüşümden dolayı özür dilerim. Çünkü o benim dostumdur başarılı olması da en çok beni mutlu eder, yolu açık, hakem şansı yanında olsun.
Yeni MHK hayırlı olsun
Yazarın Son Yazıları
Değerli okurlarım, bugün futbol yazısı yok. Neden mi?
Tarihi sınavdayız
Sınıfta kaldık
Derhal istifa
Vur abalıya!
TFF Başkanımıza soruyorum
Başakşehir Futbol Kulübü’nü dikkatle takip ediyorum. Her sezon başa oynuyor ve de bunun yanında her yıl Avrupa kupalarında başarılı sonuçlar alarak ülkemizin yüz akı oluyor. Ligimizde bu yıl da en büyük favorim Başakşehir. Okan Buruk futbolculuğundan beri çok takdir ettiğim bir hoca. G.Saray’ın altyapısında yetişen, çok başarılı bir futbol yaşantısından sonra soyunduğu hocalık dönemine yine başarıyla devam etmekte. Bu yıl ekibiyle şampiyonluğu göğüslerse kimse şaşırmamalı.
Türk futbolunun çok değerli eski futbolcusu, FIFA kokartlı dünyaca ünlü hakemi, eski MHK başkanı ve TFF yönetim kurulu üyesi Hilmi Ok ağabeyimizi maalesef kaybettik.
Sevgili futbolseverler gerçekten Türk futbolundaki bu perişanlığa, hatta biraz ağır olacak ama yozlaşmaya, kalitesizliğe, kavgalara, ayrışmalara dur diyecek yok mu? Futbolumuz neresinden tutarsan tut elinde kalıyor.
Uzun yıllar Fenerbahçe’de, sonra da PTT ve Ankaragücü’nde futbol oynayan, milli takım formasını giyen, rahmetli Yılmaz Yücetürk Hocam canım kardeşim, futbolu bıraktıktan sonra Almanya’ya gitmişti. Köln Spor Akademisi’ni bitirmiş, Almanya Futbol Federasyonu Başkanlığı tarafından kendisine Bundesliga takımlarının antrenman sistemleri üzerinde tez hazırlama görevi verilmişti. İşte o günlerde ben de TFF Başkanı olmuştum. İlk iş olarak Almanya’dan onu alıp getirip, TFF Araştırma, Planlama, Eğitim, Denetim (APED) Başkanı yapmak olmuştu. Yanında da başta Tamer Güney Hocam ve futbol akademisyenleriyle müthiş bir ekip kurmuştum. Neden bu eski anıdan başladım? Bu hafta Kırklareli, F.Bahçe kupa maçı dolayısıyla adeta bir bayram havası yaşamıştı. F.Bahçe’yi seyretmek için civar il ve ilçeler dışında, komşu ülkelerden dahi yüzlerce insan Kırklareli’ne akın etmişti. Esnafın yüzü gülmüştü. İşte sevgili okurlarım futbolun gülen güzel yüzü budur. Ama biz ne yaptık, bu gülen yüzü nefret ve hiddete dönmüş bir yüz haline getirdik. Artan bir şekilde de devam ettiriyoruz. Allah sonunu hayır etsin!
Değerli okurlarım, köşemde her hafta yazılarımın çoğunda kesinlikle şu önemli konu hep yer alır. TFF Kanunu’nu tam özerk hale getiremez, özerk federasyonun yönetmelikleri bilinçli bir şekilde düzenleyemez.
Değerli okurlarım, inanın yıllardır Türk futbolunun içindeyim. Ancak ülkemizde 25 senedir, bilhassa son yıllarda daha da artan bir şekilde, futbolumuzun bu kadar ayağa düştüğü, kalitesizleştiği, insanları birbirine düşürdüğü, ekonomik açıdan da iflasa götürdüğü bir dönemi hiç görmemiş, yaşamamıştım...
Sayın Spor Bakanımız Süper Lig kulüplerini toplayarak bir çalıştay başlattı.
Bu benim başlığım değil. İlk lisansını 1970’te alıp futbola başlayan, sonra kaleci olarak başta Fenerbahçe ve Rizespor olmak üzere 12 yıl profesyonel liglerde, 4 yıl da amatör ligde oynayan, şu anda da amatör kümede Küçükyalı-Örnekspor’da fahri olarak teknik direktörlük yapan, UEFA-A lisanslı teknik direktör ve kaleci antrenörü, bir futbol misyoneri Alpaslan Tekin’in sözü bu.
Değerli okurlarım her hafta bu köşemde sizlere elden geldiğince, Türk futbolunu yönetenler ve de kulüplerimizle ilgili, kişisel görüşlerimi aktarıyor, onlara bazı tavsiyelerde bulunuyorum, bugün ise bu gündemin dışına çıkmak istiyorum. Bence şu sıralarda ülkemizde futboldan çok daha önemli husus, Türk gençliğinin eğitim sorunudur. Kitabımla ilgili yüzlerce okula, üniversiteye gittim, gitmeye devam ediyorum, edeceğim de.
Mustafa Kemal Ulusu
Galatasaray’sız Milli Takım
Futbol başladı da!
Süper Ligimiz ve kalitesi
Kulüpler Birliği ne iş yapar?
Süper Lig başlarken
Türkiye’de artık futbol konuşulacak!
Neden biz böyleyiz?
Türk Futbolu’ndan manzaralar!
Yeni MHK hayırlı olsun
Sayın Spor Bakanımın dikkatine
İstanbul’un yeni Başkanı
TFF ve kulüplerin durumu
Neden biz böyleyiz?
Nereden, nerelere geldik!
TFF seçimi mi?
Fatih Hoca’ya açık mektup
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı
Her şey güzel olacak