Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
'Dönüşüm' MaskeliKentsel Yağma...
Tamamına yakını deprem kuşağında bir ülkemiz var. Sadece büyük depremini bekleyen İstanbul’da, konut stoku 4 milyonu aşıyor, ama bunların yarısından fazlası depreme dayanıksız. Yeni yapılaşmalar planlı mı, yeterli mühendislik hizmeti alınarak mı yapılıyor, ruhsatlı, denetimli mi? Tabii ki çoğunlukla hayır. Bunlar yadsınamaz gerçekler... Olması gereken de belli. Ama ortada ne var? Ortada tam da AKP’ye uyan ikiyüzlü bir politika var. Bir yandan riskli yapıları yıkma, yerine sağlam yapılar yapma iddiası, ama bir yandan da yeni yapıların riske açık inşasına göz yumma ikiyüzlülüğü var. Afet riski gerekçe gösterilerek kent rantının sermaye birikimine payanda yapıldığı, “Hukuk Devleti” ilkesinin yerle bir edildiği bir gerçeklik var.
\nBir kampanya ile başlatılacak ‘kentsel dönüşüm’ün özü, bu yağma. Ortada afet riskine karşı bir mekânsal iyileştirme ihtiyacı varken AKP, birçok şeyde olduğu gibi, bu ihtiyacı kendi otoriter, kayırmacı, ayrıştırıcı, kullaştırıcı, yağmacı kimyasına uygun ele alıyor, örgütlüyor. Bundan da kendi değirmenine su taşımanın derdinde.
\nAKP rejimi, başta 17 Ağustos 2011 tarihli Kanun Hükmünde Kararname olmak üzere yakın dönemde ilgili mevzuatta yapılan değişikliklerde, ısrarlı biçimde kendi anlayışını dayattı ve şimdi uygulamaya geçirmek istiyor. ‘5 Ekim’de 35 ilde, 40 noktada toplam 6 bin küsur konut, birim ve işyerini yıkmaya başlayacağız” diyen yıkımın taşeronu Erdoğan Bayraktar, ‘ustası’ RTE’nin buyruğunu bir kampanyayla başlatıyor. Eski TOKİ Başkanı, “Kentsel dönüşüm”ün 20 yıllık bir program olduğunu söylüyor...
\nYapı stokunun iyileştirilmesi iyi hoş, ama bunu AKP rejiminin eliyle yapılmak istenmesi, “AKP’vari” bir dönüşümü gündeme getiriyor...
\n‘Dönüşüm’ otoriter; çünkü yetkiler yeni kurulan eski TOKİ Başkanı’nın bakanlığı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı üstünden Bakanlar Kurulu’nda, dolayısıyla RTE’de toplanıyor. Yerel yönetimler sınırsız biçimde bakanlığın doğrudan vesayeti altına alındılar. Belediyelerin kentlerde tek başına “kentsel dönüşüm alanı” ilanı yetkisi tümüyle kaldırıldı. Herhangi bir bölgenin kentsel dönüşüm alanı olarak ilan edilmesi, ancak “belediyenin talebi, bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulu’nun onayı”yla gerçekleşebilecek.
\n‘Dönüşüm’ yağmacı; çünkü yasayla, riskli alanlarda ve rezerv yapı alanlarında Hazine mülkiyetindeki arsaların (askeri alanlar dahil) tümüyle bakanlığa tahsis edilmesi düzenlendi. Bu alanların yerel yönetimlere ya da TOKİ’ye devredilebilmesi bakanlığın kararına bırakıldı. Bu yağma sonucu, kentsel sosyal ve teknik altyapı alanları için kullanılması gereken arsalar yağmacılara tahsis edilecek. Özellikle İstanbul’da artık kent merkezinde kalmış askeri alanlar, yüzde 60’ından fazlası plansız ve kaçak yapılaşmış metropolün altyapı ihtiyacının karşılanması için kullanılacakken AKP müteahhitlerinin sofrasına servis edilecek... Sadece bu da değil; rantı yükselen merkezi bölgelerdeki okul, hastane vb. kamu kurumlarına ait binaların, arsalarının, TOKİ ya da belediye aracılığıyla talan edilmesinin de önü açılıyor. Ayrıca kıyılar, tarım toprakları, zeytinlikler, meralar, ormanlar gözden çıkarılıyor; doğal, kentsel ve arkeolojik sit alanlarında olası bir talanın tüm engelleri kaldırılıyor.
\n‘Dönüşüm’ anayasaya aykırı; çünkü, riskli yapıların yanı sıra risk taşımayan yapılar, bakanlığın belirleyeceği sınırların içinde kalmaları durumunda yıkılabilecek. Böylesi bir düzenleme güvenli, risk taşımayan yapılarda oturan, “benim yapım risk taşımıyor, güvendeyim” düşüncesine sahip olan kişilerin hukuksal güvencelerini, barınma haklarını, konut dokunulmazlığını, belirsizlik taşıyan “uygulama bütünlüğü” kavramı ardına gizlenerek ortadan kaldıran yanlarıyla anayasaya aykırı. Riskli yapı olduğu iddia edilen yapılara ilişkin yargıya başvurma hakkı kısıtlandı. Bu da anayasanın hak arama hürriyetiyle ilgili 36. maddesine aykırı. Yapılan uygulamalara karşı yargıya başvurma hakkının tebliğ tarihinden başlayarak 30 güne indirilmesi, 60 gün olan yargıya başvurma hakkının 30 günle sınırlandırılması ve bu davalarda yürütmeyi durdurma kararı verilemeyeceğine ilişkin düzenlemeler, anayasanın hak arama hürriyetine ilişkin 36. maddesine açıkça aykırı.
\n‘Dönüşüm’ zorba; çünkü riskli olarak belirlenen yapıların yanı sıra riskli alanlardaki yapıların tamamında yapılara elektrik, su ve doğalgaz hizmetleri verilmeyecek, verilen hizmetler durdurulacak. Amaç, bu yapıların kısa süre içinde terk edilmesini ve bölgenin zorunlu tasfiyesini sağlamak. Bu düzenleme, barınma hakkını güvence altına alacak kararlarla desteklenmezse kabul edilemez bir nitelikte.
\n‘Dönüşüm’ ayrımcı; çünkü “Anlaşmayla tahliye edilen yapıların maliklerine veya kiracılarına geçici konut veya işyeri tahsisi veya kira yardımı yapılabilir” biçimindeki düzenleme, “yapılabilir” gibi belirsizlik içeren muğlak tanımlamaları nedeniyle barınma hakkının yitirilmesine neden olabilecek. Diğer yandan düzenleme, “anlaşmayla tahliye edilen” tanımlamasıyla, anlaşmayı kabul etmeyenler açısından, geniş kesimlerin barınma hakkından yoksun kalmasına neden olabilecek.
\n‘Dönüşüm’ kayırmacı; çünkü Kamu İhale Kanunu’nu devre dışı bırakan düzenlemeler, iktidar yandaşı şirketleri kayırma imkânı getirecek, pastadan pay almak için şirketler, kullaşmaya, yandaşlığa mecbur tutulacak.
\n‘Dönüşüm’ yoksullaştırıcı; çünkü sosyal donatı ve altyapı maliyetlerinin konutları yıktırılanlara ödetilmesi, yoksul kesimlerin borç yükünü ağırlaştıracak
\nÖzetle; dönüşüm maskeli kent yağması, kamu varlıklarını hoyratça kullanarak iç pazarın daralması, kuruması karşısında can derdine düşen sermayeye kent rantını can suyu olarak sunmayı hedefliyor. Riskli, hatta riskli olmayan yapı sahipleri, maliyetlere ortak edilecek, zorla borçlandırılacak ve ayak uydurmaya zorlanacak, tehdit-minnet duyguları içinde kullaştırılacaklar. AKP, bu süreç üstünden de oy avcılığı peşinde, rejimini tahkim etmede barınma hakkını da istismar etme çabasında.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- 'Seküler müdür kalmadı'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi
- Ankaralı Turgut hayatını kaybetti!