Faşizme karşı el ele...

25 Şubat 2018 Pazar

ROMA - Erdoğan’ın ziyaretinde olduğu gibi, Roma’da dün yolları ve meydanları 3500 polis ablukaya aldı. Çatılara bir kez daha keskin nişancılar yerleştirildi. RTE’nin gezisi sırasında olduğu gibi tıpkı, kent merkezindeki dükkânlar boşaldı. Halk OHAL şartlarında gene evlerine çekildi. İtalyan başkentinde yaşamı felç eden hadise bu defa süper koruma altında yabancı bir devlet başkanının ziyareti değil.
İtalya’nın yakın tarihinin gördüğü en büyük gösterilerden biri...
“Bir daha asla. Faşizmlere hayır!” sloganıyla örgütlenen gösteri için başkente Çizme’nin dört bir yanından 350 otobüs aktı.
Bu satırların başına otururken “faşizme hayır” demek için Roma’da, Başbakan Gentiloni de dahil olmak üzere merkez solun tüm liderleri, sol partiler ve sendikaların katıldığı beş ayrı gösteri yapılmaktaydı.Gerçekte sadece Roma’da değil, Milano’dan Palermo’ya.. anti-faşist gösteriler yağ halkaları gibi tüm İtalya’ya yayılmıştı.
İtalyan demokrasisinin gördüğü en silik, renksiz seçim kampanyasının son ayağında bu antifaşist dalganın yükselmesi, çok farklı açıklamalara konu olan hayli çarpıcı bir gelişme.

Açılan Pandora kutusu
Her şey ay başında sırtında İtalyan bayrağı ile Macerata kentinde eline tüfek alarak yolda yürüyen kara derili göçmenleri rastgele tarayan ve faşist selamı çakan Luca Traini’nin açtığı Pandora kutusu ile başladı. Şans eseri kimsenin ölmediği olayın arkasından ana akım medya ve bazı hükümet çevreleri dahil kimileri Traini’nin “münferit meczup” olduğunu savunurken, sol, bunun tam da İtalya’da yükselen faşizmin bir işaret fişeği olduğunu iddia ediyor.
Tanınmış yazar Roberto Saviano örneğin “Guardian”a yazdığı bir yazıda “Faşizm İtalya’ya geri döndü” başlığını kullanıyor ve “Göçmenlere ateş açmak, faşist selamı vermek, bayrağı kullanmak.. faşizmden başka nasıl tanımlanır” diyerek soruyor. Macerata’da tetiği tutan elin, esasen Fransa’daki Le Pen’in ruh ikizi olan ırkçı “Lega” partisi lideri Matteo Salvini olduğunu söylüyor.
En kısa tanımla ifade edildiğinde dünkü gösteriler Saviano’nun işaret ettiği gibi, “büyüyen faşizm tehlikesine” “olayın adını koyarak” dikkat çekmek ve kayıtsız kalmamak adına yapıldı.
Ana akım medyada ne ki bu gösterileri ’70’lere benzeyen bir “aşırı sağ-sol” kutuplaşması içinde tasvir etmek eğilimi var. Bundan maksat “Aman huzur elden gitmesin!” diyen “düzen partilerini” kollamak.
Gerçekte durumun ’70’lerle bir ilgisi yok.
’70’lerdeki çatışmalar, Türkiye’deki gibi, soğuk savaş ortamının gladyolar mantığıyla tetiklediği bir şiddetti. Ardında bir sosyal taban yoktu.
Macerata’da buzul dağının ucu gibi boy veren Luca Traini olgusu ise farklı.
Basındaki yoklamalara göre “Traini’ye hak veren” İtalyanların oranı yüzde 11. Buna “Evet bu kötü bir olay. Ama siyahlar da çok fazla” diyen yüzde 12 eklendiğinde; her 4 İtalyandan birinin bugün “ırkçılık” etrafında bir araya gelebileceği bir tablo çıkıyor.

Duçe dönse sandığı alır
‘70’lerin tutku yüklü ideolojik kamplaşmalarından bugün çok uzağız. Antifaşist - faşist kırılması ideolojik tartışmalar ve görüşlerden değil, 2008 ekonomik krizinin sonuçlarından kaynaklanıyor bugün.
Gençler arasındaki işsizliğin hâlâ yüzde 32 olduğu ülkede, Avrupa’nın çok ülkesindeki gibi göçmenler tablonun baş sorumlusu görülüyor.
Sağ, merkez sol Gentiloni hükümetini “kontrolsüz göç”le suçluyor. Göç meselesinde aşırı tavizkâr olmakla itham edilen merkez sol, diğer yandan oy kaybetme korkusuyla “yabancılar” konusunda çekimser ve sessiz kaldıkça; sağ “göçmen korkusunu” köpürttükçe köpürtüyor.
Sağda en güçlü konumda bulunan Berlusconi dahil olmak üzere tüm siyasi oluşumlar “korku”yu ve korkudan kaynaklanan “öfke”yi değişik oranlarda kullanıyor.
Berlusconi’nin sağında Salvini’nin ırkçı “Lega” partisi var.
Onu Mussolini faşistlerinin mirasçısı küçük “İtalya’nın Biraderleri” izliyor.
Daha sağda da -şiddete başvurmaktan kaçınmayan- “Casa Pound/Pound Evi” ve “Forza Nuova/Yeni Güç” partileri bulunuyor.
Aybaşında vizyona giren “Mussolini’nin Dönüşü” filminin yönetmeni Luca Miniero haklı. “Mussolini bugün aşırı sağdaki çok grubun yanında mülayim kalırdı” diyen Miniero ilave ediyor: “Bugün Duçe İtalya’ya dönse seçimleri kazanır!”
Dünkü gösteriler tam işte bu tehdide, Mussolini’nin geri dönüş tehlikesine dikkat çekiyor.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kılıçdaroğlu vakası 14 Nisan 2024
31 Mart’ın bahsi 7 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları