İsrail’in ‘pis işleri’
Nilgün Cerrahoğlu
Son Köşe Yazıları

İsrail’in ‘pis işleri’

22.06.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Deyim, Almanya’nın yeni Şansöylesi Friedrich Merz’e ait.

Bir haftadır Mertz’in şok...şok...şok bu sözleri konuşuluyor.

Gözden kaçırmış olanlara hatırlatalım: Geçen hafta sonu yapılan G7 Zirvesi kapanışında gazetecilerle hasbihal eden Merz’in cıvataları gevşiyor ve “İsrail hepimiz için pis işleri yapıyor” diyor, ardından hızını alamayarak “İsrail ordusunun, İsrail lider kadrosunun bunu yapacak cesarete sahip olmasına büyük saygı duyuyorum” diyerek ekliyor.

İsrail’in “pis işler” etiketinden rahatsız olması gerekmez mi?

Hayır. Bunu bilakis kompliman telakki ediyor: “Batı’nın pis işlerini yapmaktan” mutlu ve şap şup yarabbi şükür Dışişleri Bakanlığı üzerinden Merz’e “teşekkürlerini” sunuyor.

Ne desem? İğrençliğin dibi...

Pis işler “in”...

Uluslarası hukuk “out”.

Don Corleone’nin Sicilya’sına rahmet okutan bir uluslararası düzen içine savrulduk.

Merz üstelik bir de hukukçu. Ağzından çıkan lafların ne anlama geleceğini takdir edecek durumda. Ama umursamıyor.

“Dedim, diyorum. Ve el arttırıyorum. Var mı diyeceğin?” tadındaki pervasız bir küstahlık, yeni uluslararası ortamın öne çıkan diğer özelliği....

Almanya’da -koalisyon ortağı olan sosyal demokratlar-SPD- dahil olmak üzere- çok yönlü eleştirilere yol açan bu açıklamanın ardından, Merz’in tepkisi de tam böyle oldu:

“Pardon” demeyi seçmek yerine, Alman şansölyesi sözlerinin “ezici çoğunluğun desteğini aldığını” söyleyerek konuyu kestirip atmaya çalıştı ama konu kapanmadı.

ALÇAKÇA...

SPD üyeleri “Drecksarbeit/pis işler” ifadesinin, Netanyahu saldırısının “uluslararası hukuka karşı olduğunun itirafı” olduğunu belirttiler.

Almanya ve AB’nin resmi pozisyonun ayrıca “de-escalation/tırmanmayı durdurmaktan” yana olduğunu hatırlatarak başbakanın sözlerinin bu pozisyonla çeliştiğini vurguladılar.

Johannes Varwick gibi etkili siyasi bilimciler, Merz’in ifadelerini kestirmeden “utanç verici” buldular.

“Alçakça” olmasının yanısıra “çifte standartlı Batı” algısını güçlendirdiğini, dünyanın gerisi ile mevcut olan yarığı derinleştirdiğini, uluslararası hukuku yok sayan müdahalelere meşruiyet kazandırdığını ve bir “skandal” olduğunu belirttiler.

Zurnanın zırt dediği yer burası...

Almanya’nın bu tarihi dönemeçte savunma harcamalarını artırdığı ve militerleşmeye abandığı evrede bir Alman şansölyesinin “uluslararası hukuk” değerlerine tümüyle umursamaz biçimde sırt çevirmesi, yalnızca skandal değil, ürkütücü aynı zamanda.

Yazıya nitekim oturduğum saatlerde Almanya’da bir dizi kanaat önderinin “pis işler” söylemi nedeniyle Merz hakkında “Nazi terminolojisi” vurgusu üzerinden suç duyurusu yaptıklarını gördüm.

YA SEN YA BEN MANTIĞI

Uluslararası yorumcular, bulunduğumuz aşamada daha çok “uluslararası hukukun çiğnenmesi” boyutuna odaklanıyor.

Ukrayna’nın işgali, uluslararası hukukun göz göre göre ayak altına alınmasının ilk büyük dönemeciydi...

Netanyahu’nun, uluslararası topluma geçerli kanıt ve gerekçe sunmaksızın, İran’a saldırısı da 2. büyük dönemeç oldu.

2003’teki Irak savaşında dahi... ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell, yalandan da olsa, çıkıp BM nezdinde Saddam’ın “kitle imha silahları” olduğuna dair bir açıklama yapmak zorunluluğu duymuştu.

AB ülkeleri gerçi ikna olmamış, muazzam protestolar düzenlenmiş; Fransa Cumhurbaşkanı Chirac işgale karşı çıkmış, bir tek Blair kör gözüm parmağına ABD Başkanı George W. Bush’un arkasından gitmişti...

Bugün ise Batı, İsrail’in tek başına “varoluş riski” şeklinde tanımladığı bir tehdit algısı arkasında sorgusuz hizalanıyor. Konu tartışmaya dahi açılmıyor, somut gerekçelendirilmiyor. Adı zikredilmeyen BM’e getirilmiyor...

Yalnızca hukuk değil, çok taraflı kurumlar da “out” bu durumda.

Niye?

Çünkü Trump’ın buyurduğu üzere “düşmanın kayıtsız şartsız teslim olması” bekleniyor.

Artık yalnızca “güçlünün hukukun geçerli olduğu” yerde, bizi nasıl bir dünyanın beklediğini, La Stampa yazarlarından Gabriele Segre şöyle özetliyor:

“Herhangi bir uluslararası düzen referansından yoksun olan savaşlar, (‘ya sen, ya da ben!’ mantığıyla) varoluş savaşlarına dönüştü. Ne sonuç öngören zafer stratejileri olan, ne yenilgi halinde çıkış kapısı planları olan savaşlar bunlar. Bu nedenle de pazarlık ya da müzakere payları bulunmuyor. BM’in mavi berelilerine, inandırıcılık sahibi arabuluculara, korunmak istenen dengelere yer yok. Modern savaşların geçer akçe biricik sonucu, düşmanın komple imhasından geçiyor.

Hukuk yok. Caydırıcılık yok. Ve bir siyasi irade yok.

Milletler arası ilişkileri düzenleyici tek öğe güç ve güç kullanımı bundan böyle.”

Kemerlerinizi bağlayın demekten başka söze yer kalmıyor. 

Yazarın Son Yazıları

Epstein: Körlerin fil tarifi

“Gerçeklerin, çoğumuzun gözünden kaçan bir yapısı var”...

Devamını Oku
23.11.2025
BBC’ye darbe... Faşizme kayış

İngiliz yazar Ian McEwan uyarıyor...

Devamını Oku
16.11.2025
Mamdani tarih yazdı

Turhan Selçuk’un çok sevdiğim bir karikatürü vardır: Küçük balıklar bir araya gelip devasa bir köpek balığını kovalar.

Devamını Oku
09.11.2025
Mamdani kasırgası

Annesi Mira Nair...

Devamını Oku
02.11.2025
Kaddafi’nin İntikamı

Mezardan yükselen intikamlar bunlar...

Devamını Oku
26.10.2025
Ortadoğu’da altın çağ...

Shehadeh Dajani’nin yüzü hâlâ gözlerimin önünde...

Devamını Oku
19.10.2025
Nobel’in prestiji çakıldı

Michael Wolff... Trump döneminin kara kutusu.

Devamını Oku
12.10.2025
Geç olmadan

"87 yaşındayım" diyor Jane Fonda...

Devamını Oku
05.10.2025
Meşruiyet nedir?

“Cesur bir adım atalım ve ona (Cumhurbaşkanı Erdoğan’a!) bire bir ilişki temelli gereksinim duyduğunu verelim. O nedir? Meşrutiyet!”

Devamını Oku
28.09.2025
Trump’ın korku imparatorluğu

Sizler bu satırları okurken Trump Amerika’sı geçen hafta içinde öldürülen radikal sağ aktivist Charlie Kirk’ü ulusal törenlerle uğurluyor olacak.

Devamını Oku
21.09.2025
Hedef muhalefeti yok etmek

Amaç, muhalefeti etkisizleştirmek ve işlevsizleştirmek...

Devamını Oku
14.09.2025
Titanik’te olmak

Proizvol ve prodazhnost... Rusça iki sözcük.

Devamını Oku
07.09.2025
Hür dünyanın sonu

Prodi’yi hatırlarsınız...

Devamını Oku
31.08.2025
Midas’ın Kulakları

Çocukluğumda “Midas’ın Kulakları” diye çok ünlü bir oyun vardı.

Devamını Oku
24.08.2025
Başyücelik hutbesi

İslam inkılabının ana kanun maddesi şudur: Bütün kanunlar Allah’ın emirlerine uygun ve bağlı olarak insani selim duygu ve düşünceye dayanır.

Devamını Oku
17.08.2025
Epstein Vakası

"Epstein vakası ABD siyaset kültüründe merkezi bir komplo kertesine erişti, bu gidişle Kennedy suikastı mitosu ile yarışır” diyor Michael Wolff.

Devamını Oku
10.08.2025
Kara düzen

II. Trump badiresine karşı Başkanlık yarışına girmek cüretini gösteren Demokrat Parti adayı Kamala Harris ilk kez konuştu ve...

Devamını Oku
03.08.2025
Sevgili Altan bey

Sevgili Altan bey

Devamını Oku
27.07.2025
Siyasette gerçeklik yok oldu

“ Otokratlar rakiplerini artık öldürmüyor” diyor Anne Applebaum ve devam ediyor...

Devamını Oku
20.07.2025
Grok zamanlarında yaşamak

Bir arkadaşımdan geldi. Instagram iletisi... ’70 li yıllar. Bikinili dört kadın güneşin altında mutlu mesut uzanmış.

Devamını Oku
13.07.2025
Zohran efsanesi

Faşizm gemi azıya aldıkça, çarenin yerel siyasetten geçtiği anlaşılıyor.

Devamını Oku
06.07.2025
Venedik’te düğün

Thomas Mann “Venedik’te Ölüm”ü tam Birinci Dünya Savaşı arifesinde, bir “çöküş” hikayesi olarak kaleme almıştı. “Belle époque/Muhteşem devir”tabir edilen 19. yüzyıldaki 2. sanayi devriminin sonu ile 20. yüzyıl başının sonsuz istikrar, refah ve özgüven çağı sonlanmış, baş döndürücü teknolojik değişimlerle toplumun değerler skalası değişmişti.

Devamını Oku
29.06.2025
İsrail’in ‘pis işleri’

Deyim, Almanya’nın yeni Şansöylesi Friedrich Merz’e ait. Bir haftadır Mertz’in şok...şok...şok bu sözleri konuşuluyor.

Devamını Oku
22.06.2025
Trump’ın ‘oyuncak askerleri’

14 Haziran’da Washington’da bir kutlama için, yerleri dolduracak yedeklere ihtiyaç var.

Devamını Oku
15.06.2025
Dekadans

Donald Trump, Beyaz Saray’a çıktığı ilk yıllarda, “New York’un ortasında, 5. caddede çıkıp birini vursam bir tek seçmen kaybetmem!” demişti.

Devamını Oku
08.06.2025
Kurşun hızı

Adına “muzzle velocity” diyorlar. Deyimi siyasi jargona sokan isim Trump’ın “karanlık prensi” Steve Bannon.

Devamını Oku
01.06.2025
Habeas Corpus nedir?

“Habeas Corpus nedir? Tanımlar mısınız?”

Devamını Oku
25.05.2025
Arabistanlı Donald’ın evreni

İç gerilimlerin cümlemizi sersem ettiği, burnumuzun ucunu göremez hale getirdiği Türkiye’nin dışında bir dünya var.

Devamını Oku
18.05.2025
Trump Vatikan’a da göz dikti

Trump Vatikan’a da göz dikti

Devamını Oku
11.05.2025
Psikolojik harekât

Psikolojik harekât

Devamını Oku
04.05.2025
Vatikan’da dönüm noktası

Vatikan’da dönüm noktası

Devamını Oku
27.04.2025
Romancının ölümü

Romancının ölümü

Devamını Oku
20.04.2025
Starmer’ın sessizliği

Starmer’ın sessizliği

Devamını Oku
13.04.2025
İmamoğlu ‘rakip’ olmasaydı...

İmamoğlu ‘rakip’ olmasaydı...

Devamını Oku
06.04.2025
Pikachu’nun anlattıkları...

Pikachu’nun anlattıkları...

Devamını Oku
30.03.2025
Kafka senaryosu

Kafka senaryosu

Devamını Oku
23.03.2025
Avrupa'da neler oluyor?

Avrupa'da neler oluyor?

Devamını Oku
16.03.2025
Avrupa’da yeni kavşak

Avrupa’da yeni kavşak

Devamını Oku
09.03.2025
Yeni bir dünyaya doğru

Yeni bir dünyaya doğru

Devamını Oku
02.03.2025
Çirkin Amerikalı

Çirkin Amerikalı

Devamını Oku
23.02.2025