Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Putin mi Erdoğan mı?

12 Ağustos 2012 Pazar
\n

Putin-Medvedev modeli söz konusu olduğunda bizim buralarda yalnızca al gülüm ver gülümpaylaşımına odaklanıldığını; modelin örnek alındığı Rusyada yol açtığı eleştiriler ve yarattığı tepkilere yer verilmediğini belirten; kamuoyumuzun -Ruslara nazaran- modeli itiraz getirmeden benimsediğini işleyen Devremülk Çankayabaşlıklı yazıma okurumuz Selim A. şöyle bir çekince getirmiş:

\n

(Dönüşümlü Putin-Medvedev çarlığını Rusyada yollarda protesto edenler karşısında!) Rusya kadar olamıyoruz derken; parasız eğitime hayır diyenlerin, gazetecilerin, milletvekillerinin ve düne kadar en güvenilir kurumun -ve dokunulmaz sayılanlar- en tepesindekilerin yıllardır zindanlarda çürüdüğünü gören halk evine sinmiş durumda. Hakkını arayan memurdan gözü kara öğrencisine Hopalısına tonlarca biber gazını yiyor, kalça kemikleri kırılıyor; duruşmasız, modern Auscwitzlerde çürüyor. Gazete yazılarına ve hatta Facebook yazılarına davalar açılmaya başlandı çoktan beri, farkında mısınız, eskiden başta Hürriyette her haberin altında onlarca, başbakan bir şey söylediğinde yüzlerce yorum olurdu. Şimdi bir iki cılız aslan kaplan başbakan yorumu, övmeye bile korkuluyor. Son tahlilde Putin-Erdoğan denklemi kurmanızı isteyeceğim. Hangisi daha zalim, hangisi daha korkutucu?

\n

Putin-Erdoğan/Putinizm-Erdoğanizm benzetmesi artık öyle sık yapılıyor ki insan haliyle düşünüyor Hangisi daha zalim, hangisi daha çok korku saçıyor?diye

\n

Kırk katır mı kırk satır mı?

\n

Görebildiğim kadarıyla Putinin baskısı, Erdoğan Türkiyesinde tanık olduğumuz baskıdan biraz daha farklı. Ama daha az ürkütücü değil

\n

Rusya, Türkiye gibi yerkürede hapiste en çok gazeteci bulunduran ülkeler arasındabaşı çekmiyor.

\n

Bizde olduğu gibi demir parmaklıklar ardında İran ve Çinden daha fazla gazeteci bulundurmak rekorunu elinde tutmuyor

\n

Buna karşın kırmızı kartgösterilen gazeteci Rusyada -gereğinde!- yol ortasında vuruluyor.

\n

Gazetecileri Koruma Komitesi/Comittee to Protect Journalists (CPJ), Rusya gazeteciler için dünyadaki en ölümcül ülkelerden biri / en ölümcül 3. ülke tanımını yapıyor. Özellikle Çeçen sorunugibi ulusal güvenlik konularında kırmızı çizgiyiaşmak; Rusyada kelle koltukta çalışmakla bir anlama geliyor. Putin muhalifliği yanı sıra insan hakları ve Çeçen konusuna ilgisi ile tanınan ünlü gazeteci Anna Politkovskayanın hazin sonu hâlâ belleklerde.

\n

Politkovskaya, 2000li yıllar başındaüstüne vazife olmayan işlere burnunu sokmuş olduğu için”; Moskovadaki apartmanının girişinde faili meçhule kurban gitmişti. Kurban gittiği cinayet aydınlanmadı.

\n

İstenmeyen alana giren gazeteciler gibi istenmeyen yerde at koşturan/siyasete el atan işadamları -“oligarklar”- da, tereddütsüz cezalandırılıyor Rusyada. Vaktiyle ülkenin en zengin kişisiolan Mikhail Hodorkovski örneğin halihazırda Sibiryada çürüyor.

\n

Çarlar ve Sovyet diktatörlüğünden bu yana Sibirya sürgünlerinin sonu gelmedi. Putine rakip olduğuiçin, 9 yıldır Çin sınırında tanrının unuttuğu bir kentte hapis yatan 49 yaşındaki eski işadamı Hodorkovski ancak 60ına merdiven dayadığında özgürlüğüne kavuşabilecek

\n

Hodorkovskinin başına gelenlerden ders çıkaran diğer oligarklar da, çil yavrusu gibi dağılmış, her biri kendisini yurtdışında başka bir ülkeye atmış durumda

\n

Putin’inki ‘nokta atış’

\n

Putinin zulmü, bugüne değin böyle göz önündeki üst düzey, nokta hedeflere odaklanageldi. Pankart açmakgibi sıradan sebeplerden aylarca hapis yatan öğrenci vakalarınarastlamadık. Rus hapishanelerinde 3000 civarı öğrenci bulunduğuna dair haberler okumadık ve yargının muhalifleri kitlesel biçimde cezalandıracak surettetorba davalara başvurmasına tanık olmadık.

\n

Putin Rusyası zulmünün böyle bugüne değin seçici bir keyfilikleuygulandığını gördük. Ama son dönemde Putin-Medvedev modelikarşısında gösterilen direnç ve bu direnç karşısında Kremlinin sergilediği tavır; seçici baskılarınıngiderek aşağılara inmek eğiliminde olduğunu gösteriyor. Düne dek kimsenin tanımadığı genç punkçı müzik grubu Pussy Riotolayına otoritelerin verdiği tepkinin şiddeti; Putinin hışmının bundan böyle sadece Anna Politkovskaya ve Hodorkovski gibi sivrilen hedeflerle değil, simge olabilecek tüm muhaliflere yönelebileceğini ima ediyor.

\n

Bir muhalif şarkıve muhalif bir eylemyüzünden; üç yıl hapis istemiyle yargılanan Pussy Riotüyelerinin karşılaştığı yaptırımın ölçüsüz ağırlığı; giderek okka altına herkesin gidebileceği duygusunu pekiştiriyor.

\n

Bu anlamda bu dava ciddi bir dönemeç.

\n

Moskovanın en büyük kilisesi Kurtarıcı İsa Katedralinde, (“Aziz Meryem Ana Rusyayı Putinden kurtar!diye...) bir dakikalık Putin karşıtı bir şarkı söyleyen Pussy Riot kızları”; Putin sistemi için aslında çok bakımdan yol ayrımısayılıyor

\n

Laiklik/kilise devlet ilişkilerive Kremlin güdümüileyargı bağımsızlığıgibi çok sayıda hassas konuya dokunan davaya Madonna gibi dünya çapında starların yoğun ilgi göstermesi ve Pussy Riotkızlarının serbest bırakılması için devreye girmiş olmaları hep; Moskova için yeni birer eşik oluşturuyor.

\n

Putin-Medvedevsisteminin önündeki yeni eşiği; zulüm-korku sarmalını şiddetlendirerek aşıp aşmayacağını; önümüzdeki hafta içinde Pussy Riotdavasında verilen karar belirleyecek.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Emevi Camisi’nde namaz 15 Aralık 2024
‘Belle Époque’ bitti 8 Aralık 2024
Trump, Musk ve Zweig 1 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları