Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Biten tüzük kurultayı
CHP’nin son olağanüstü kurultayı öncesinde öylesine büyük bir gürültü koparıldı ki konuyla ilgilenenlerin çoğu büyük değişiklikler bekledi. Aylar öncesinden başlatılan hazırlıklar, binlerce belki de on binlerce insana mektup gönderilerek “Parti tüzüğü değişikliği hakkındaki düşüncelerinizi, önerilerinizi bizimle paylaşırsanız seviniz” anlamında mesaj iletilmesi ve 8 binden fazla görüş ve öneri alındığı yolundaki haberler kamuoyunda, “Tüzük baştan sona ele alınacak ve yepyeni, demokratik bir tüzük getirilecek” izlenimi yarattı.
Buna, söz konusu kurultayın 4 Eylül’de Sivas’ta başlatıldıktan sonra, 6-7-8 Eylül günlerinde Ankara’da devam edileceği ve yeni tüzüğün böyle en az üç gün yapılacak çalışmalar sonunda doğacağı anlamına gelen hazırlıklar da eklenince baştan aşağı gözden geçirilmiş ve A’dan Z’ye elden geçmiş bir yeni tüzüğe kavuşulacak izlenimi eklendi.
Belki de CHP’nin ilk kurultaylarının ortalama üç gün devam ettiğine ve tüzük, program gibi temel metinlerin her maddesinin tek tek tartışıldığına tanık olanlar bu beklentiye kapıldı.
Lakin olay başladıktan sonra anlaşıldı ki bu boşuna bir beklentidir. Nitekim tüzükte topu topu 28 maddelik bir değişiklik yapıldı ve tüm tüzük görüşmeleri ilk günde tamamlandı.
Gerçi kurultayda genellikle eleştiri konusu olan hükümlere yeni bir şekil verilmeye çalışılmış. Örneğin üyeler, adı konmadan “aktif” olup olmadıklarına göre ayrılmış. Parti aidatını düzenli olarak ödeyen, partide görev üstlenen ve verilen görevleri yerine getiren üyeye, seçme, seçilme konularında bir ölçüde ayrıcalık verilmiş ama kim aktif kim pasif ayrımında tam bir objektivite sağlayacak mekanizma kurulmamış. Belki daha doğru ifadeyle keyfiliğin kapısı tam olarak kapanmamış.
Keza en önemle üzerinde durulan milletvekili adaylarının tespiti konusunda, yıllardır uygulanan ve partiye yararı mı zararı mı çok anlaşılamayan “yoklama” usulleri korunmuş.
Ne var ki aday belirlemede önseçim mekanizmasına belirli bir ağırlık verilmiş. Böylece CHP’den aday olmak isteyenlere “Kendini önce örgüte tanıt, oranın desteğini arkana al, sonra adaylığa talip ol” mesajı verilmiş.
Bunlar temelde olumlu değişiklikler, ama asıl istenen yani “parti adına yapılacak belirlemelerde ve tüm parti içi seçimlerin tamamında (genel başkan seçimi dahil) neticeyi delegelerin oylarıyla değil doğrudan aktif üyelerin oylarıyla belirleme” önerisi görmezden gelinmiş.
Oysa gerçek demokratik işleyişin gereği, yetki ve sorumluluğun “delege”ye değil doğruca üyeye verilmesi, böylece üyenin onları bizzat taşımasıdır. Elbet seçme, seçilme işlevini de üyenin doğrudan doğruya yerine getirmesidir.
Üyelerin görüşlerini almak istediğinde “dijital” teknolojiyi kullanmayı benimseyen ve bunu tüzüğüne koyan bir partinin, sonuca dönük kararların alınmasında araya “delegeleri” koyması kanımca açık bir çelişki ve yeterince demokratik olmayan bir yaklaşımdır.
Bunu söyleyince eklemek isterim ki Türkiye’de kurulu 100’den fazla siyasi parti ve özellikle başa oynayan birkaç siyasi parti arasında demokrasiyi en fazla uygulayan yine de CHP’dir.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!