Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Örgütlenme ve örgütlü mücadele - Remzi KOÇÖZ
Demokrasilerde örgütlülük önemlidir. Sivil toplum kuruluşlarının, meslek odalarının, sendikaların örgütlü bir güç olarak hükümetler üzerinde baskı oluşturmaları değerlidir. Bunlar dışında kitlesel açıdan en büyük, etkin ve işlevsel örgütlü yapılar, siyasi partilerdir. Siyasi partiler, demokrasinin vazgeçilmez unsurları, temel dinamikleridir. İktidarlar, siyasi partilerin oluşturduğu örgütlenme sonucu yeşerir; parlamentolar siyasi partilere ev sahipliği yaparlar.
EMPERYALİST KUŞATMA
Türkiye, 12 Eylül 1980 darbesinin ardından büyük kırılma yaşamış, siyasi partiler, dernekler, demokratik kitle örgütleri kapatılmış, sendikalar büyük darbe yemiştir. O dönem 50 milyon nüfuslu Türkiye’de, yaklaşık 5 milyon sendika üyesi varken günümüzde 85 milyonluk Türkiye’de sendikalı işçi sayısı 2 milyon 280 bindir. Bu sayılar, gelinen durumu açıkça ortaya koymaktadır. Ekonomik ve siyasi istikrar adına örgütlenme kısıtlanmış, örgütlülük engellenmiştir.
Örgütlenme, topluma, tehlikeli bir oluşum olarak yansıtılmıştır. Toplum baskılanmış, kitleler duyarsızlaştırılmış, suskun, tepkisiz bir ortam yaratılmıştır. Güven duygusunun zedelenmesi sağduyuyu, sağlıklı düşünmeyi engellemiştir. Sonrasında yaşanan toplumsal çöküşle birlikte, ülkemizi küresel isteklere sınırsızca açan bir siyaset egemen olmuştur.
Cumhuriyetimizin kuruluşundaki esaslardan ulusal egemenlik ve tam bağımsızlık anlayışı etkisini yitirmiştir. Siyaset ülkemizin gerçeklerinden, gereksinimlerinden çok, çıkara dayalı hale gelmiştir. Toplumsal birliktelik ve bütünleşme yerine kutuplaştırma ve ötekileştirme öne çıkmış, etnikçilik ve mezhepçilik başta olmak üzere kimlik siyasetinin önü açılmış, toplumsal değerler aşındırılmıştır. Feodal ilişkilerin çemberinde olan ülkemiz, emperyalizmin ekonomik, politik kuşatması altındadır.
ÇÖZÜM NE?
Türkiye, çağdaş uygarlık hedefi için, kuruluş ayarlarına dönmek zorundadır. Siyasi partilerin iç işleyişindeki demokrasiyle bağdaşmayan uygulamalara son verilmelidir. Genel kurul, kongre ve kurultaylar, parti başkanının veya dar bir kadronun iradesiyle şekillenmektedir. Parti içi iktidarın saptadığı delegeler de seçimleriyle parti içi iktidarı desteklemektedir. Bu durum, diğer örgütlü yapılar olan derneklere, sendikalara, meslek kuruluşlarına da yansımaktadır. Onlar da adeta siyasi partilerin uzantısı olmaktadır. Bu kurumlardaki seçimler bu nedenle göstermelik hale gelmiştir. Sonuçta da iktidar üzerinde demokratik baskı oluşturacak denetim mekanizmaları kısıtlanmıştır.
Gelinen noktada; ülkemizin geleceği adına barış, adalet ve demokrasi ve çağdaş uygarlık için toplumsal bilinç ve uzlaşı çerçevesinde yurtseverlik, duyarlılık ve aydın sorumluluğu çok önemlidir. Demokratik anlayışın egemen kılındığı örgütlenme ve örgütlü mücadele ise daha da önemlidir.
REMZİ KOÇÖZ
EMEKLİ EMNİYET MÜDÜRÜ
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
- Tarım Bakanlığı'nda 'Suriyelilere kadro' iddiası
- Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ne zaman görüşecek?
- Davutoğlu'ndan yanıt
- Kırmızı ete yüzde 40 zam! Yurttaş isyan etti
- Erdoğan ıstakoz sevdalısı AKP'lileri unuttu
En Çok Okunan Haberler
- Rıdvan Dilmen'den penaltı ve şampiyonluk yorumu
- 23 Nisan töreninde tek genel başkan…
- Erdoğan'dan 'Özel ile randevu' sorusuna yanıt
- ABD'de ölü bulunan Yağmur Taktaş memleketinde defnedildi
- Arapçayı anlamadı, Türkçeye çevirtti
- Fenerbahçe zirve yarışında yara aldı!
- 'Şampiyonluğa oynayan bir takım için...'
- Sivasspor'un penaltısında karar doğru mu?
- Kulüpler Birliği ile TFF arasında gergin toplantı!
- Puan kaybının ardından Icardi'den paylaşım!