Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Seller, taşkınlar ve heyelanlar Karadeniz’in kaderi değildir - Prof. Dr. K. Erçin KASAPOĞLU
Seller, taşkınlar, heyelanlar, depremler, çığ düşmesi, volkan patlaması ve orman yangınları, bunların hepsi birer doğa olayıdır ama afet değildir. Tüm bu doğa olaylarına ve bunların neden olabileceği olumsuzluklara karşı gerekli önlemleri zamanında ve yeterince almayan biz insanlar bunları felakete dönüştürüyor ve adını da “doğal afet” koyarak doğaya karşı da büyük haksızlık ediyoruz. Çünkü doğa, kendi sistemi içerisinde kendi dengesini sağlar ve herhangi bir olumsuzluğa ve zarara neden olmaz yani felakete dönüşmez. Ayrıca tüm çevresel sorunların nedeni de bu doğal dengenin yapılan yanlış ve önlemsiz uygulamalarla bozulmasıdır.
Sağanak yağışlar ya da ani kar ve buz erimeleri nedeniyle oluşan suların yamaçlardan aşağı hızla akarak oluşturduğu sellerin ve buna bağlı olarak oluşan taşkınların, depremlere kıyasla, öngörülmeleri ve önceden alınacak önlemlerle önlenmeleri ya da olası zararlarının azaltılması olanaklıdır.
SORUMLU DOĞA DEĞİL
Ancak AKP yönetimi depremlerle mücadelede olduğu gibi seller ve taşkınlarla mücadelede de olay öncesini değil olay sonrasını hedef alan yanlış çağdışı bir politikayı ısrarla sürdürmekte, olayı aşırı yağışlara bağlayan kolaycı bir yaklaşımla sorumluluktan kurtulmaya çalışmaktadır.
Karadeniz Bölgesi’nin Türkiye’nin en çok ve yoğun yağış alan bir bölge olduğu, çok dik bir topografyaya sahip olduğu, dik yamaçlar boyunca güneyden kuzeye Karadeniz’e doğru akan pek çok derenin var olduğu, ayrıca yağışları süzecek toprak örtüsünün de çok sınırlı olduğu bilinen bir gerçektir. Tüm bu gerçekliğe karşın bölgedeki dere yataklarında betonlaşmaya izin veren yanlış kentleşme politikaları ve dereler üzerine sorumsuzca inşa edilen hidroelektrik santrallarla (HES) mevcut bitki örtüsünün yok edilmesi sonucu bölgede oluşan söz konusu felaketlerin sorumlusu, bölgenin coğrafi konumu ve topografik koşulları nedeniyle bölgede sık sık oluşması olası sel, taşkın ve heyelan gibi doğal olaylara karşı onları önlemeye ya da olası zararlarını azaltmaya yönelik gerekli önlemleri önceden zamanında ve yeterince almayan AKP yönetimi ve onun yönetimindeki yerel yönetimlerdir.
Yoksa tüm bu doğa olaylarının bir afete dönüşmesi Karadeniz Bölgesi ve bölge halkı için bir kader değildir.
PROF. DR. K. ERÇİN KASAPOĞLU
YÜKSEK JEOLOJİ MÜHENDİSİ / HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ EMEKLİ ÖĞRETİM ÜYESİ
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama