Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Trump vaatlerinin sınırı
Donald Trump, Las Vegas’ta kumarhane veya inşaat şantiyesi değil, Ocak 2017’den itibaren bir dünya devi ülkeyi yönetecek. Umur-u devlet başka, onun sorumlulukları da
İşte size en klasik ve basit “özel çıkar ve kamu çıkarı” çatışması sorusu! Yani özel birey olarak Trump ve özel şirketleri için iyi olan her şey, ABD için iyi olamaz. Şimdi ABD’nin seçilmiş başkanı, bunu henüz anlamadıysa, kendisine anlatılacaktır. O artık Amerika’nın âli menfaatlarını gözetmekle yükümlü. Bu, umur-u devletin en önemli koşuludur. Hele bir işadamı başkan olursa. Artık kendi çıkarı rafa kalkmak zorunda. O halde...
‘Özel’ Trump’a veda zamanı
Donald Trump bundan sonra Trump iş imparatorluğunun vârisi ve sahibi değil, tüm ABD ve ABD menfaatlerinin temsilcisi ve koruyucusu Trump olmak zorunda. Aksi düşünülemez. Eğer Trump buna aykırı davranır, örneğin yakın ve yandaşlarına ihale verme girişiminde bulunur, şirketlerine özel ayrıcalık talep eder, genel olarak ve özellikle sınırlar ötesinde Amerika’nın ali menfaatları ile çatışan iş girişimlerine geçit verirse, işte o zaman o dev ülkede “denge-denetim mekanizması” nasıl çalışacak görürüz. Donald Trump artık tüm Amerika’nın başkanıdır. Ayırmadan kayırmadan işin gereğini yerine getirmek zorundadır. Trump’ın seçilmesine ilişkin yorum yapan bir Demokrat Parti mensubu, “Kabul edelim ki kaybettik. Trump artık meşru başkanımızdır. Bu nedenle kartopu gibi büyüyen sokak eylemlerini kabul etmiyorum. Şimdi Trump’a itiraz etmenin anlamı yoktur. Yan basmayı sürdürür, ayrımcı, bölücü davranır, ektiği nefret tohum ve fidanlarını sulamaya devam ederse, bir de iktidarını kendi çıkarına yontarsa buna tepki gösterelim” dedi.
Vaatlerin uygulanabilirliği
Seçim meydanlarında verilen sözlerin çoğu ya unutulur veya çoğu zaman yerine getirilemez. Bir kere dört yıl bile köklü değişiklikler bu iş için az gelir. Bürokrasi, özellikle ABD’de ülkenin belkemiğidir ve öyle hemen değiştirilemez. Ama en önemlisi yapılan reformlar, mutlaka birilerine zarar vereceği için 2018’den itibaren başlayacak yeni seçimleri riske etme tehlikesi taşıyacaktır. Yine de Trump’ın planladıklarına bir bakalım ve uygulanabilirliğini tartalım.
1. Trump gelecek 10 yılda, 3 trilyon doları bulacak vergi indirimleri planlıyor. Ayrıntısını göreceğiz. Ama önce kendi de vergi ödeyecek ki indirimden söz etsin. Oranlarla ve dilimlerle oynayacak. Ülkeye vergi geliri kaybettirecek ve bütçe açıklarını büyütecek. IRS yani ABD gelir idaresi, güçlü bir bürokrasi, bakalım bu işin içinden nasıl çıkacak?
2.Yüzde 35 olan kurumlar vergisini yüzde 15’e indirmeyi öneren Trump, veraset vergisinin tamamen kaldırılması ve çocuk bakımı için verilen vergi kredilerinin vergilendirilmesini istiyor. Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yaparsa ABD daha mı müreffeh olacak?
3. Buna mukabil Çin ve Meksika’ya bu ülkelerden yapılan ithalat üzerinden yüzde 35 ve yüzde 45 gümrük vergisi uygulayacakmış. Haydi NAFTA’yı tek taraflı ilga etti diyelim WTO’nun (DTÖ) kurallarını mı çiğneyecek ABD? Vaktiyle kendi dikte ettiği kurallarla donanmış “serbest ticaret” düzenini bir kalemde nasıl çizecek? Haydi çizdi diyelim dış ticarette ve dış ilişkilerde mütekabiliyet-i misil diye bir şey vardır (reciprocity). Ya ABD’nin ticaret ortakları da ABD’ye karşı bunu yaparsa ne olacak?
4. Regülasyonları azaltacakmış. Ya korumacı veya selektif korumacı olacak bir ülke veya liberal, daha doğrusu selektif liberal. Her ikisi de çok iyi regülasyon gerektirir.
5. Haydi FED Başkanı Janet Yellen’in görevden alarak bir geleneği yıksın da göreyim onu. Acaba 12 FED şubesinin başkan ve kurulları keyfi atama ve görevden almaları içlerine sinderecek kadar sığ bir vizyona mı sahipler? Bu kurulları oluşturan özel bankalar ne tepki verecek?
6. ABD ekonomisi son 4 yılda tam olmasa bile büyük ölçüde krizden çıktı. İstihdam oranları olumlu. Ama fiyat artışları hâlâ istenen oranda değil. ABD’de deflasyon riski hâlâ var. Düşen petrol fiyatları da yaraya tuz basıyor. Ani faiz yükseltmeleri ile durgunluğu tetikleme riskini nasıl alır ve bu vebali nasıl sırtında taşıyabilir?
7. Trans-Pasifik Ortaklığı (TPP) görüşmelerini durduracak. Avrupa Birliği ile müzakere edilen Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşması’nı da sonlandıracak. İşte bu bence yapılabilir. Zaten TPP’nin ucu bucağı yok. Çin olmadan bir TPP, 12 havarili bir yürüyüşe geçebilemez. Atlantik ise Brexit ile zaten havada. Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması’nı (NAFTA) Meksika’ya karşı haydi rafa kaldırsın. Ama bu anlaşmayı Kanada ile yeniden müzakere etmek zorunda kalacağını bilmeli. Ayrıca unutulmasın bu anlaşma 1994 yılından beri yürürlükte. Ancak hepsinden öte....
İhtiyat, temkin ve kestirim
Siyaset, mümkün olanın sanatı. Ama bu sanatı icra edecek olan seçilmiş bir başkanın kendi kişisel çıkarlarından ari bir kimlik benimsemesi her şeyden önemli. Las Vegas’ta kumarhane veya inşaat şantiyesi değil, Ocak 2017’den itibaren bir dünya devi ülkeyi yönetecek Trump. Umur-u devlet başka, onun sorumlulukları da. O çok kınadığı Meksika gibi üç kere iflas masasına giden bir ABD, dünya için de iyi olmayacaktır.
Sema Kalaycıoğlu, Prof. Dr.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği