Olaylar Ve Görüşler

Uzaktaki yakın: ASEAN - Gözde DİZDAR

30 Temmuz 2021 Cuma

Asya için aydınlanma şafağının başlangıcı, Türk halkının, Atatürk önderliğinde verdiği milli mücadeledir. Endonezya’nın kurucu devlet başkanı başta olmak üzere dönemin Asyalı birçok devlet başkanı, genç Cumhuriyetimizin temsil ettiği değerler bütününe ve jeopolitik olarak Asya-Avrupa ve Doğu-Batı ekseninde eşsiz konumu ile ülkemizin asırlar boyu dünya ticaretinde önemli bir merkez olmasına ayrıca bir önem atfetmiştir.

Bu yazı özellikle Covid-19 ile başlayan ve sonrasında çok bilinmeyenli denklem haline gelen dünyanın geleceği perspektifinde aslında tarihsel süreçten günümüze özellikle Güneydoğu Asya ülkeleri ilişkileri ile ilgili bir gelecek arayışı ile kaleme alındı.

Soğuk Savaş sonrası dünya genelinde çok farklı coğrafyalarda bölgesel işbirlikleri önem kazandı ve güçlenerek arttı. Bölgeselleşme girişimlerinin güvenlik, sosyopolitik ve kültürel boyutlarının da bir kez daha altını çizmek, küreselleşen dünyada bölgesel işbirliği örgütleri ile kurulacak diyalogların ülkelerin ticari hacimlerini ne denli olumlu etkilemekte olduğunu irdelemek için kaleme alınan bu yazıda ülkemizden binlerce km uzaktaki bir işbirliği örgütü olan ASEAN’dan ve ASEAN’la geliştirilebilecek ilişkileri kısaca aktarmak istiyorum.

ASEAN’IN KURULUŞU VE GELİŞMESİ

ASEAN’ın temelleri 1961 yılında Malezya, Filipinler ve Tayland’ın bir araya gelerek oluşturdukları Güneydoğu Asya Birliği’ne (ASA) dayanmaktadır. İngilizlerin bölgeden çekilmesi sonrası üye ülkeler yaşanan toprak anlaşmazlıkları nedeniyle varlığını devam ettirememiştir.

Daha sonraki yıllarda, bölgede daha etkin bir birliktelik kurulması için ASA üyelerinin yanına Singapur ve Endonezya’nın gelerek 1967 yılında ASEAN’ın kurucu metni olan Bangkok Deklarasyonu’nu yayımlamışlardır. Kurulduğu dönemde bölgesindeki anlaşmazlıklar ve Vietnam Savaşı’nın etkisiyle çatışmaların durdurulması ve istikrarın sağlanması temel amacı oluşturmuştur. Soğuk Savaş’ın ardından yeni üyelerin de eklenmesiyle beraber ASEAN üyeleri arasında ekonomik faaliyetler artmaya başlamıştır. 1984’te Brunei, 1995’te Vietnam, 1997’de Laos ve Myanmar ile son olarak 1999’da Kamboçya’nın dahil olmasıyla birlik günümüzdeki halini almıştır. Kısaca birlik Endonezya, Malezya, Tayland, Filipinler, Singapur, Brunei, Vietnam, Laos, Myanmar ve Kamboçya’dan oluşmaktadır.

ASEAN kurumsallaşmasında AB’yi örnek almasa da egemenlik, müdahalesizlik gibi kendi normlarını sürdürmeye devam etmektedir. ASEAN’da bütün kararlar oybirliği ile alınmaktadır. Bu da birliğin daha yavaş karar almasına neden olmaktadır. Birliğin en yüksek karar mekanizması olan ASEAN zirvesi bütün devlet ve hükümet başkanlarının katılımı ile her yıl toplanmaktadır. ASEAN genel sekreterinin başkanlığındaki ASEAN sekretaryası ise ASEAN zirvesinde alınan kararları uygulamak, izlemek ve koordine etmekle yükümlüdür.

ASEAN BÖLGESİNİN EKONOMİK GÜCÜ

4.5 milyon kilometrekareye yayılan genişliği ve 639 milyon nüfusu ile ASEAN büyük bir iktisadi güç oluşturmaktadır. ASEAN, Çin ve Hindistan’dan sonra dünyanın 3. büyük pazarı konumundadır. Merkezi Endonezya’nın başkenti Cakarta’da bulunan ASEAN’ın ve ASEAN üyesi ülkelerin toplam GSYH’si 2018 verilerine göre 2.8 trilyon ABD dolarını buluyor. Halihazırda dünyanın beşinci en büyük ekonomisi konumundaki örgütün GSYH rakamlarının 2030’da 6 trilyon doları aşması öngörülüyor.

TÜRKİYE İLE OLAN İLİŞKİLER

Türkiye, ASEAN ile kurumsal ilişkilerini geliştirme kararını 1999 yılında almış, bu çerçevede diyalog veya sektörel diyalog ortağı olmak için niyetini beyan etmiştir. Türkiye, ASEAN ile kurumsal ilişkileri geliştirmenin ilk adımı olan Dostluk ve İşbirliği Antlaşması’na (ASEAN/TAC) 19-23 Temmuz 2010 tarihlerinde Vietnam’da yapılan 43. ASEAN Dışişleri Bakanları Toplantısı sırasında taraf olmuştur.

Son dönemde ASEAN ile ilişkiler bir ivme kazanmış ve devlette devamlılık esasıyla verilen önemin karşılığının orta-uzun vadede geri dönüşleri dış politika ve dış ticaret hacmimizin artışı ekseninde olumlu bir artı değer sağlamıştır. 

2002’de üye ülkelerle 1.3 milyar dolar civarında olan ticaret hacmi, 2018’de 8.7 milyar dolar seviyesine çıkmıştır. Dünyanın en büyük 16. ekonomisi konumundaki ülkemizin kendisine hedef olarak koyduğu en büyük 10 ekonomi arasına girmesi için ASEAN ülkeleri ile ticari hacmini artırması gerekliliği aşikârdır.

Bugünün teknolojik gelişmeleriyle, ASEAN hiç uzağımızda değildir. ABD, AB, Rusya ve Çin’siz gelecek senaryoları üretilemeyeceği gibi ASEAN ülkeleri yok sayılarak ya da önemsizleştirilerek de bir gelecek senaryosu üretilemez. Bu nedenle ASEAN ülkeleriyle ilişkilere her alanda daha fazla önem verilmelidir.

20. yüzyılın başlarında Batı ekseniyle, komşu ülkelerle ve Ortadoğu coğrafyasındaki fırsatlar bütününün adeta cazibesiyle öncelemediğimiz bu ilişkiler, Covid-19 sonrası süreçte yeni pazar arayışlarından, teknoloji transferinin güçlendirilmesine kadar geniş perspektifte birçok alanda fırsat sunmaktadır.

Cumhuriyetimizin 100. yılında ülkemizin dünyada daha güçlü söz sahibi olması için ASEAN ülkeleri ile bu alanlarda yapılacak her türlü işbirliği önem arz etmektedir.

GÖZDE DİZDAR

ASYA SİYASİ PARTİLER ULUSLARARASI KONFERANSI (ICAPP) BAŞKAN DANIŞMANI / ASYA PASİFİK ULUSLARARASI MERKEZ DEMOKRATLAR (CAPDI) BAŞKAN YARDIMCISI



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları