Eğitimciliğin, siyaset bilimi, yakın tarih ve yurtseverliğin, Mustafa Kemal Atatürk sevdasıyla bütünleşmesinin güzel bir örneği...

İnsanlaşmanın, bilgeleşmenin yolunu açan kurtarıcı ve kurucu öndere ve onun en büyük emaneti Cumhuriyet’e bağlılığın kanıtı kitaplar:

100. Yılında Sakarya Savaşı (Cumhuriyet Kitapları), Savaşta ve Barışta Kemal Atatürk (Doğan Kitap), Mustafa Kemal’le Anadolu’da Yolculuk (Doğan Kitap).

Daha önce yayımladığı Atatürk’ün Kriz Yönetimi/ Tekâlifi Milliye, Atatürk ve İngiltere, Anafartalar’dan Ankara’ya, Atatürk’ün Liderlik Sırları, Komutan ve Evlatları, Atatürk ve Kitap, Atatürk’ü Yeniden Düşünmek, Atatürk Ankara’da, Atatürk’ün Harp Kavramına Bakışı gibi kitaplarıyla umudumuza umut katan Hikmet Özdemir’in Atatürk’le ilgili yeni yapıtları bunlar.

BİR İZ SÜRÜCÜ

Gazi Eğitim Enstitüsü günlerinden beri dostu olduğum için kıvanç duyduğum Hikmet Özdemir, ilk kitabı Yön Hareketi ve Bir Jön Türk’ün Ardından/ Doğan Avcıoğlu ile düşünsel silsilenin izini sürdü.

Özdemir, Cumhuriyet döneminin siyasal modernleşmesini, Türkiye’nin yönetim yapısını, güvenlik stratejilerini incelediği Rejim ve Asker, Sivil Cumhuriyet, Tarih ve Politika, Türkiye Cumhuriyeti, Toplumsal Uzlaşma, Üçüncü Türkiye, Amasya Belgelerini Yeniden Okumak gibi kitaplarıyla yakın tarihimize ışık tuttu.

Yeni kuşakların bilincine bilinç katanların çoğaldığının kanıtı olan bu iz sürme, ışık tutma, Niyazi Altunya, Metin Aydoğan, Zeki Sarıhan, Sinan Meydan, Turhan Feyizoğlu, Orhan Tüleylioğlu gibi umut yolcularının, Nâzım Hikmet’in dediği gibi “dünü bugüne” bağlamasıydı.

TARİHE IŞIK

Türk Tarih Kurumu’nda Ermeni Araştırmaları Masası Başkanı olarak çalışan ve yakın tarihin en çok tartışılan konusunda yoğunlaşan Özdemir, içinde Arnold Toynbee’nin Ermeni Sorununa Bakışı, 1915 Tartışılırken Gözden Kaçırılanlar, Ermeni İddiaları Karşısında Türkiye’nin Birikimi, Ermeni Asıllı Rus General Korganoff’a Göre Ermeni Faaliyetleri adlı kitapların da bulunduğu yapıtlarıyla tarihe tanıklık etti.

Üç Jön Türk’ün Ölümü, Talat Paşa Cinayeti, Cemal Paşa Cinayeti, İsmet İnönü, Celal Bayar, Fahri Korutürk, Turgut Özal, Leyla Atakan adlı kitaplarında yakın tarihimizin ünlü kişilerini anlattı.

Tarih bilincini insanca yaşama üzerine kuran Kahramanmaraşlı bir delikanlının Mersin Öğretmen Okulu, Gazi Eğitim Enstitüsü, SBF Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi öğrenciliğiyle başlayan öğrenme, insanlaşma, aydınlanma serüveni temelinde bilgeleşmesinin ürünüydü bu kitaplar.

‘DÜŞÜNSEL SİLSİLE’

Adnan Binyazar’ın “Silsile düzeneğinin ürünü olan düşünsel gelişimin öğretisi, insanca yaşama üzerine kurulmuştur” dediği “Düşünsel Silsile” başlıklı yazısını anımsadım.

“Bildiğini yapabilen insanlardan yeni bir toplum yaratmak için tarlaya tohum saçan” İsmail Hakkı Tonguç’un mezarı başında Fakir Baykurt’un söylediği cümle geldi aklıma:

“Kafalara, gönüllere ektiğin tohumlar bir gün daha gür yeşerecek.”

Hikmet Özdemir’in kitapları da tohumun serpilip gelişmesi ve Cumhuriyetin ilk kuşaklarının bilincinin yeni filizlenmelerle bugüne taşınmasıdır.

Atatürk’ü, aklın, bilimin, sanatın, insan olmanın özdeşi Cumhuriyete sahip çıkma ve onu geleceğe taşıma bilinciyle oluşan bu filizlenme, Ceyhun Atuf Kansu’nun şu sözlerinin de kanıtıdır:

“... Devrimler olmuş bitmiş değil, tarihsel gelişmeyi besleyen oluşlardır. Atatürk, varlığında, gelişme, gelecek, oluş taşıyan insandır. Yaptıklarıyla biten bir insan değildir o, yapacaklarıyla başlayan insandır. Türkiye’de her gün, gelen kuşaklar onu çözecekler ve yeniden başlatacaklardır.”