Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Tek Devlet, İki İktidar
Bugünkü Düz Yazı’nın başlığı bizi, yani ülkemizi anlatıyor.
\nÇok şükür, Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın zaferle sonuçlanması; coğrafyamızı değiştirmek isteyen Sevr dayatmacılarını da yenilgiye uğrattı.
\nAma unutmayalım:
\nDış politikada bir başka güçlü devletin hakkınızda beslediği hayaller, uzun erim istese de; tazeliğini korur.
\nDoğrudur. ABD, bugün Türkiye’nin stratejik müttefikidir. Ancak Ankara ile Washington arasındaki bu stratejik ittifak, dünyaya nizam vermek isteyen Birleşik Devletler’in İran-Irak ve Suriye hattı doğrultusundaki geleneksel görüşlerini değiştirmemiştir.
\n1919’un Wilson Prensipleri, Beyaz Saray’ın şifreli kasasında durmaktadır. Ve değişen başkanların Cumhuriyetçi ya da Demokrat olmasının bu açıdan hiçbir aykırı görüşü temsil etmediği bilinmelidir.
\nDolayısıyla Washington, Birinci Dünya Savaşı sonunda dağılan Osmanlı İmparatorluğu’nun güney sınırları üstünde oluşturduğu Irak, Suriye, Ürdün ve Kuveyt gibi devletlerin haritalarını bir cetvelle geometrik olarak çizdirirken onların tümü için sınırlı bağımsızlık tanımıştır.
\nSözünü ettiğim bu Arap devletlerinin bağımsızlığı hiçbir zaman Lozan Antlaşması’nı bir zafer olarak çizmiş olan Türkiye Cumhuriyeti’ninki gibi “tam” olarak nitelendirilemez.
\nEsad ya da bir başka kişinin Suriye’deki iktidarına yönelen başkaldırıları para ve silah desteği ile başarıya ulaştırmış olmak, Baas rejimini sona erdirse de Nusayrilerin varlığını ortadan kaldıramayacaktır.
\nUlus olma bilinci tam anlamıyla oluşmamış olan İslam inancına sahip toplulukları ümmetleştirerek yönetmek isteyen “Süper Güçler”in, kutsal ramazan ayının özeliklerini, bile hiçe sayarak Suriye’de sözüm ona bir özgürlük savaşı verdirmelerinin asıl amacı Ortadoğu’da sadece kendilerini dinleyecek iktidarları işbaşına getirmektir.
\nIrak’ta artık Saddam ve avanesi yok.
\nAma vaat edilen iç barış gerçekleşebildi mi?
\nLibya’da Kaddafi’nin yerinde yeller esiyor.
\nYeni iktidar Fransa ve ABD petrol şirketlerinin doğrultusunda bir adım sağa ya da sola çıkma gücüne sahip değil.
\nBu gerçekleri bile bile Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin yürüttüğü stratejinin Türkiye’ye getirisi mi yoksa götürüsü mü olacaktır?
\nGeleneksel bir dış politikası olmakla haklı olarak övünen Türkiye Cumhuriyeti’ne yeni bir yörünge oluşturma isteğine Çankaya dur demelidir.
\nSorunun yanıtının ipuçları güney sınırımızda Kuzey Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin önce Irak’a otonomiyle bağlı bir devlet olarak kurulmasıyla verilmişti.
\nŞimdi aynı türden bir Kürt otonomi yapısının Suriye bağlantılı olduğunu dünya âlem görüyor.
\nGörmek istemeyense Başbakan Erdoğan ile onun Dışişleri Bakanım diye sahiplendiği Davutoğlu’dur.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Emekliye iyi haber yok!
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi