Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Adalet Bilime Karşı
Hiç adaletsizliğe karşı tek yürek olmuş, isyan dolu yüzlerce gözle karşı karşıya kaldınız mı? İsyankâr ama soylu bir bekleyiş içinde yüzlerce insan. Önceki gün izlemeye gittiğim “Balyoz” duruşmasında sanıklar o büyük vicdanın bir an önce gerçekleşmesini ve özgür bırakılmayı istiyordu…
\n“Mahkeme bilime karşı!” sanırım söyleyebilecekleri artık en son sözdü! “Somut kanıtları” veya “maddi gerçekleri” ortaya çıkarmakla yükümlü bir yargılamanın vardığı artık son nokta buydu: Bilime karşı bir tutum!
\nSavcılar, ortaya bir iddia (sav) atmışlar, mahkemeleri inandırmışlar, yüzlerce insanı tutuklatıp içeri tıktırmışlardı! Hepsi koşarak gelmişti arandıklarını duyduklarında, ta Çin’den maçinden!
\nNeden? Suçsuzluklarına inandıkları için.
\nNitekim yüzlerce insan, haklarında ileri sürülen iddiaları bir bir çürütmüştü! İddialar çökmüş ve özgürlük bekleyişine girmişlerdi!
\nMesleklerine, eşlerine, çocuklarına, dostlarına ve bütün Türkiye’ye alınları açık kavuşmak istiyorlardı..
\nAma gösterilen kanıtları görmeyen, duymayan, anlamayan bir “inanç duvarı” ile karşı karşıya bulunuyorlardı..
\nSavcılığın, işte darbe delilleri diye ileri sürdükleri CD’ler, uydurulmuş ve kurgulanmış bir senaryo çıkmıştı!
\nBilim öyle diyordu: Bu CD’ler, iddia edildiği gibi, 2003 yılında üretilmemişti, kaydedilmemişti. Bu CD’ler 2008 hatta 2009 yılında bile kaydedilmiş olabilirdi. İçindeki dosyalarla oynanmıştı, tek bir kerede değil birçok kerede kaydedilmişti, 2003 yılında henüz dünyada olmayan yazı karakterleri ve çizim programları bile kullanılmıştı.. 2003’lerde ortalıkta bile olmayan sokak isimleri vardı CD’lerin içlerinde. Görev yerleri Türkiye’nin dört bir yanında ve ülke dışında olan insanlar bile, darbe yapacak görevliler listesinde gösteriliyordu. Askeri seminere katılmamış onlarca subay seminere katılmış gibiydi; seminere katılmış onlarca insan hakkında dava açılmıyor ancak bir kısmı yargılanıyordu. Ayrıca askeri plan seminerinin bir darbe provası olduğuna ilişkin bir sav da ileri sürülemiyordu..
\nYa ne yapılıyordu? Diyorlar ki: Efendim, bu resmi seminerde konuşulmayan başka darbe planları hazırlanmıştı.. İşte Suga vb. gibi isimler verilen harekât ve eylem planlarını içeren CD’ler burada!
\nCD’ler, Türkiye’deki uzman üniversitelerimizde ve Amerika’da yetkin adli bilişim enstitülerince inceleniyor ve hiçbirinin 2003’de hazırlanmadığı görülüyor, ancak 2008-2009 yıllarında hazırlanmış olabileceğine ilişkin resmi raporlar veriyorlardı.
\nYani? Balyoz davasından kısa bir süre önce! Büyük sahtekârlık tezgâhlanmış, CD’ler piyasa sürülmüş ve yüzlerce subay tutuklanmıştı!
\nEğer savcılığın ileri sürdüğü ve mahkemenin israr ettiği deliller bunlarsa, hepsinin bir çöp olduğu kanıtlanmıştı..
\nSavcılar yeni ve gerçek delillerle ortaya çıkmadığı sürece, bu CD’ler büyük bir komplonun parçasıydı olabilirdi ancak ve bunlara dayanarak tek bir insanın bile hayatını karartmaya kalkışmak büyük bir insanlık suçuydu..
\n***
\nKanıta dayanmayan bir suç ancak engizisyon mahkemelerinde imal edilebilirdi. Ama ne kadar özel yetkili olursa olsun, ülkemizdeki mahkemelerin hiçbir engizisyon mahkemesi değildi ve olamazdı. Öyle davranabileceklerini sananlar varsa, yanılıyordu!
\nSen, bunlar mutlaka darbe planlamışlardı, diye düşünebilirsin. Bu inancınla hayatın boyunca yaşayabilirsin..
\nAma elinde bunu doğrulayan kanıt yoksa, “kanıt yok, ama darbe planladığına yüzde yüz eminim, o halde seni vicdanıma ve bu inancıma göre mahkum ediyorum,” diyemezsin..
\nDemeye kalkarsan, mahkeme olamazsın.. Ama o cüppenle adalet dağıtan o kürsüde oturuyorsan, yapabileceğin tek şey inancını bir kenara bırakmak ve öyle karar vermek.
\nEn çok, şunu diyebilirsin, o da sonunda cüppeni çıkartmak koşuluyla: Sizlerin darbe provası yaptığınıza gönülden inanıyorum ama eldeki kanıtlar, ne yazık ki bu savı göstermekte yetersiz kalıyor. Bu durumda karşısında sizi ‘kanıt yetersizliği’ nedeniyle, yüreğim kan ağlasa bile, serbest bırakmak zorundayız..”
\n***
\nDuruşmayı izliyorum, haksızlıklara karşı tepki dalga dalga mahkeme salonunda yayılıyor. Sanıklar teker teker söz alıyor, kimbilir kaçıncı kez, haklarında ileri sürülen iddiaların yanlışlığını ortaya koyuyordu.
\nArtık şunu söylemeye başlamışlardı:
\nHâkim Bey, gösterdiğimiz kanıtları dikkate almıyorsunuz.. mahkeme heyetinin CD’lerin gerçekliğini araştıracak yeni bilirkişiler tayin etmesi isteğimizi reddediyorsunuz. Darbeyi önledi diyen savcının iddiasının doğru olup olmadığını sormak için, Aytaç Yalman ve Hilmi Özkök paşaların tanık olarak çağrılması talebimizi reddediyorsunuz…
\nYol gösterir misiniz, suçsuz olduğumuz kanıtlamamız için başka ne yapmalıyız, lütfen söyler misiniz?”
\n***
\nSavcı, ilk baştaki iddiasında ısrarlı! Ortaya konan kanıtların tekini bile kabul etmeye yanaşmıyor. Mahkeme, sanıkların yasal ve haklı isteklerini durmadan reddediyor..
\nBüyük haksızlık ve hukuksuzluk duygusu ile avukatlar cüppelerini attı..
\nMahkeme bence kendi kendisini tıkamış durumda. Sanıklara “avukatlarınıza söyleyin, duruşmalara girsinler, biz de sizin taleplerinizi görüşelim” biçiminde havuç uzatıyor..
\nGördüğük kadarıyla, ne sanıklar ne avukatlar bu zokayı yutmaya niyetli değil.
\nBu mahkeme, niyet ve amacı itibarıyla görülüyor ki, “ancak karakolda biter”. Çünkü çağımızda bilime, kanıta karşı bir ortaçağ işlemez…
\nSanık yakınları ise duruşmalara “Bu sahte darbe senaryosunu kim hazırladı?” tişörtleriyle dolaşmaya başladı..
\nOlayın bu yönünü araştıracak bir soruşturmanın daha heyecanlı olacağı kesin!
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü