Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Sivil/Savaşan Kanat
Gülen Hareketi’nin önde gelenleri Vatan gazetesi yazarı Ruşen Çakır’la sohbet etmiş. İlk yazısında, bunların kimler, kaç kişi olduklarını yazmıyor. Anlaşılan bu konuda “off the record” sözü vermiş! Bugüne kadar, bu siyasi hareketin yarı resmi /gayri resmi / resmi kurumu olarak Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nı biliyoruz. Onlarla mı konuştu, bilgimiz yok. ABD’den mi geldiler?! İstanbul’dalar mı? Tanıdığı isimler mi? Kamuoyunda bilinirler mi?
\nGördüğünüz gibi gizli örgüt gibi davranan bir siyasi hareket üzerine çok sayıda spekülasyon yapılır. Çok doğal! Adı var olup da kendisi ortada resmen gözükmeyen ancak gizli örgüt olabilir. Bugün hakkında soruşturma yapılamıyorsa, bir ayakları ile iktidarda diğer ayaklarıyla Pensilvanya’da olduklarındandır!
\nGülen Hareketi gizli örgütü (!) kendisinin artık “hizmet” olarak adlandırılmasını istedikten sonra, Ruşen Çakır’a bir “açılım” yapıyor. Bu açılımın zamanlaması üzerine, Gülen Siyasi Partisi 1 ve 2 (geçen salı ve perşembe) yazılarımda değinmiştim. Ruşen açılımları gelişmeleri doğruluyor.
\nŞike Yasası’nı ret kampanyası, MİT üzerinden hesaplaşma ve daha da öncesinde Bülent Arınç olduğu yazılan Bakan’ın geçen sonbaharda Pensilvanya’ya giderek F. Gülen’le sert tartışması... Ve özellikle İstanbul Emniyeti içindeki yapılanmanın dağıtıldığı yönündeki haberler..
\nOdatv gazetecilerinin tutuklanmaları (*) üzerine Türkiye ve dünyada Gülen Hareketi üzerine çok doğru saptamaların gündeme gelmesi ve olguların konuşulmaya başlanması..
\nBütün bunlar, bu “siyasi parti”yi önemli ölçülerde gerileten olaylardı. Hele hele Erdoğan’la çatışma, Hareket’in Türkiye’de “hizmet için para toplama” işlerini de aksatmış olabilir. İş dünyası, Erdoğan’ı çok yakından tanır!!!
\nBütün bunları tek cümleyle özetleyebiliriz: Derin itibar kaybı! Evet, hem de çok derin!
\n***
\nRuşen Çakır, Gülen Hareketi’nin “sivil kanadı”nın duruma ağırlığını koyduğu sonucunu çıkarıyor. Buradan, Hareket’in sivil olmayan kanatlarının da varlığı anlaşılır. Mesela “askeri” kanat gibi! “Askeri kanat”tan kastım, Gülenci silahlı güç falan değil. Böyle bir işe girişmeyecek, yoksa sonlarının hızla geleceğini bilecek kadar akıllılar. Devletin her türlü “silahlı – silahsız güçleri”ni kullanmak varken!!!
\nRuşen açıklayacaktır tanımını, ama sivil kanat tanımlaması iyi bir ipucu oldu ve kendi değerlendirmelerimi, çok yakın geçmişle birleştirerek bana yorum yapma olanağı sundu:
\n***
\nGülen Hareketi, birkaç yıldır topluma “savaşan siyasi güç” olarak yansıdı... Emniyet ve özel yetkili yargılamalarda ipleri elinde tutması ve yargılamaları yönlendirmesi, Orduyu ve sinirlendiği rakiplerini tepeleme çalışmalarına olağanüstü desteği, “savaşan Cemaat”i yarattı.
\nBu savaşın medyadaki uç beylerini biliyoruz.
\nGülen Hareketi’nde, bu süreçteki derin itibar kaybının görülmesinden sonra, “savaşan güçler” arasında bir “ayrışma” olduğu, Ekrem Dumanlı’nın 9 Ocak 2012 tarihli (Zaman) Hesap Vermek yazısından belli olmuştu:
\n“Mehmet Baransu, Emre Uslu, Önder Aytaç, hatta bazı Zaman yazarları... Bazı gazeteciler ne yazsa ne söylese hepsi ‘Cemaat’ten biliniyor. Aslında o gazeteciler defalarca açıkladı, ‘Biz Cemaat sözcüsü değiliz; kendi düşüncelerimizi yazıyor, konuşuyoruz’ dediler. Maalesef bazılarının umurunda bile değil. Varsa, yoksa Cemaat! Tam bir paranoya ile karşı karşıyayız. Hal böyle olunca bu yanlış algıya muhatap insanlara da büyük sorumluluk düşüyor. Keşke onlar üzerinden yürütülen psikolojik harbin değirmenine su taşımasalar ve bazı art niyetli kişilere fırsat vermeseler...”
\n“Uç beylerini” demek daha önce uyarmışlar ve fayda etmemiş ki, bu kez kamuoyuna açıklama ile araya mesafe koyuyordu Dumanlı; ama onların Cemaatçi olmadıklarını söylemiyor, Cemaat sözcüsü olmadıklarını açıkladıklarına dikkat çekiyordu. (Ö. Aytaç, Dumanlı’ya “sanırım biraz grip olmuş” yanıtını verecekti)
\n***
\nYorumlarsak: Gülen Hareketi’nin, iktidarla çatışma koşullarının da oluşması ve itibar yitirilmesi karşısında, bundan sonra nasıl bir strateji / yol izleneceği konusunda anlaşmazlık içine düştüğü görülüyor. Bugüne kadar fiili koçbaşı rolü oynayan “militanlar”, durmak yok savaşa devam derken “akil adamlar”, durum muhasebesi ile itibar toparlama-yara bere sarma sürecini yeğlemekte..
\nBu iç yarılmanın nasıl gelişeceğini de “Açılımları” da izleyeceğiz!
\nŞunu belirtelim: Bütün süreç, hepsinin ortak geçmişidir.. “Ayrılsak da beraberiz”.
\nVe soracağız hep: Balyoz, Odatv ve diğer pek çok davadaki sahtekârlıklardan nasıl arınacaklar, temel kıstas budur...
\n\n(*) Ahmet ve Nedim’in serbest bırakılmasından sonra, “arkadaşları”nın görevleri sanırım bitti: “Geri kalanlar zaten Ergenekoncudur, olmasalar bile ve bunu hak etmektedirler!” Böyle çıkarsa, kocaman bir çüş diyeceğim...
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi