Orhan Bursalı
Orhan Bursalı obursali@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Sivil/Savaşan Kanat

16 Nisan 2012 Pazartesi
\n

Gülen Hareketinin önde gelenleri Vatan gazetesi yazarı Ruşen Çakırla sohbet etmiş. İlk yazısında, bunların kimler, kaç kişi olduklarını yazmıyor. Anlaşılan bu konuda off the recordsözü vermiş! Bugüne kadar, bu siyasi hareketin yarı resmi /gayri resmi / resmi kurumu olarak Gazeteciler ve Yazarlar Vakfını biliyoruz. Onlarla mı konuştu, bilgimiz yok. ABDden mi geldiler?! İstanbuldalar mı? Tanıdığı isimler mi? Kamuoyunda bilinirler mi?

\n

Gördüğünüz gibi gizli örgüt gibi davranan bir siyasi hareket üzerine çok sayıda spekülasyon yapılır. Çok doğal! Adı var olup da kendisi ortada resmen gözükmeyen ancak gizli örgüt olabilir. Bugün hakkında soruşturma yapılamıyorsa, bir ayakları ile iktidarda diğer ayaklarıyla Pensilvanyada olduklarındandır!

\n

Gülen Hareketi gizli örgütü (!) kendisinin artık hizmetolarak adlandırılmasını istedikten sonra, Ruşen Çakıra bir açılım yapıyor. Bu açılımın zamanlaması üzerine, Gülen Siyasi Partisi 1 ve 2 (geçen salı ve perşembe) yazılarımda değinmiştim. Ruşen açılımları gelişmeleri doğruluyor.

\n

Şike Yasasını ret kampanyası, MİT üzerinden hesaplaşma ve daha da öncesinde Bülent Arınç olduğu yazılan Bakanın geçen sonbaharda Pensilvanyaya giderek F. Gülenle sert tartışması... Ve özellikle İstanbul Emniyeti içindeki yapılanmanın dağıtıldığı yönündeki haberler..

\n

Odatv gazetecilerinin tutuklanmaları (*) üzerine Türkiye ve dünyada Gülen Hareketi üzerine çok doğru saptamaların gündeme gelmesi ve olguların konuşulmaya başlanması..

\n

Bütün bunlar, bu siyasi partiyi önemli ölçülerde gerileten olaylardı. Hele hele Erdoğanla çatışma, Hareketin Türkiyede hizmet için para toplama işlerini de aksatmış olabilir. İş dünyası, Erdoğanı çok yakından tanır!!!

\n

Bütün bunları tek cümleyle özetleyebiliriz: Derin itibar kaybı! Evet, hem de çok derin!

\n

***

\n

Ruşen Çakır, Gülen Hareketinin sivil kanadının duruma ağırlığını koyduğu sonucunu çıkarıyor. Buradan, Hareketin sivil olmayan kanatlarının da varlığı anlaşılır. Mesela askeri kanat gibi! Askeri kanattan kastım, Gülenci silahlı güç falan değil. Böyle bir işe girişmeyecek, yoksa sonlarının hızla geleceğini bilecek kadar akıllılar. Devletin her türlü silahlı silahsız güçlerini kullanmak varken!!!

\n

Ruşen açıklayacaktır tanımını, ama sivil kanat tanımlaması iyi bir ipucu oldu ve kendi değerlendirmelerimi, çok yakın geçmişle birleştirerek bana yorum yapma olanağı sundu:

\n

***

\n

Gülen Hareketi, birkaç yıldır topluma savaşan siyasi güç olarak yansıdı... Emniyet ve özel yetkili yargılamalarda ipleri elinde tutması ve yargılamaları yönlendirmesi, Orduyu ve sinirlendiği rakiplerini tepeleme çalışmalarına olağanüstü desteği,savaşan Cemaati yarattı.

\n

Bu savaşın medyadaki uç beylerini biliyoruz.

\n

Gülen Hareketinde, bu süreçteki derin itibar kaybının görülmesinden sonra,savaşan güçlerarasında bir ayrışmaolduğu, Ekrem Dumanlının 9 Ocak 2012 tarihli (Zaman) Hesap Vermek yazısından belli olmuştu:

\n

Mehmet Baransu, Emre Uslu, Önder Aytaç, hatta bazı Zaman yazarları... Bazı gazeteciler ne yazsa ne söylese hepsi Cemaatten biliniyor. Aslında o gazeteciler defalarca açıkladı, Biz Cemaat sözcüsü değiliz; kendi düşüncelerimizi yazıyor, konuşuyoruzdediler. Maalesef bazılarının umurunda bile değil. Varsa, yoksa Cemaat! Tam bir paranoya ile karşı karşıyayız. Hal böyle olunca bu yanlış algıya muhatap insanlara da büyük sorumluluk düşüyor. Keşke onlar üzerinden yürütülen psikolojik harbin değirmenine su taşımasalar ve bazı art niyetli kişilere fırsat vermeseler...

\n

Uç beylerini demek daha önce uyarmışlar ve fayda etmemiş ki, bu kez kamuoyuna açıklama ile araya mesafe koyuyordu Dumanlı; ama onların Cemaatçi olmadıklarını söylemiyor, Cemaat sözcüsü olmadıklarını açıkladıklarına dikkat çekiyordu. (Ö. Aytaç, Dumanlıya sanırım biraz grip olmuş yanıtını verecekti)

\n

***

\n

Yorumlarsak: Gülen Hareketinin, iktidarla çatışma koşullarının da oluşması ve itibar yitirilmesi karşısında, bundan sonra nasıl bir strateji / yol izleneceği konusunda anlaşmazlık içine düştüğü görülüyor. Bugüne kadar fiili koçbaşı rolü oynayan militanlar”, durmak yok savaşa devam derkenakil adamlar”, durum muhasebesi ile itibar toparlama-yara bere sarma sürecini yeğlemekte..

\n

Bu iç yarılmanın nasıl gelişeceğini de Açılımlarıda izleyeceğiz!

\n

Şunu belirtelim: Bütün süreç, hepsinin ortak geçmişidir.. Ayrılsak da beraberiz”.

\n

Ve soracağız hep: Balyoz, Odatv ve diğer pek çok davadaki sahtekârlıklardan nasıl arınacaklar, temel kıstas budur...

\n

\n

(*) Ahmet ve Nedimin serbest bırakılmasından sonra,arkadaşlarının görevleri sanırım bitti: Geri kalanlar zaten Ergenekoncudur, olmasalar bile ve bunu hak etmektedirler! Böyle çıkarsa, kocaman bir çüş diyeceğim...

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları