Özdemir İnce

AKP’nin Müslüman Kardeşlik çıkmazı (8)

31 Ocak 2021 Pazar

Haberiniz var mı bilmem: 27 Haziran 2020’den bu yana, her ayın iki cumartesi günü (bir dolu, bir boş) Namık Koçak’ın TELE1’deki programına katılıyorum. Son katıldığım programda “Türkiye, İslam dünyasının lideri olabilir mi” diye sordu Namık. Ama ben soruyu “Erdoğan olabilir mi” şeklinde anladım. Namık Koçak’ın bu türden ham hayallerle işi olmadığını kuşkusuz biliyorum. AKP’nin ve Saray’ın havasında ve kafasında böyle vehimlerin olduğunu da biliyorum. Onlara Müslüman dünyası kesinlikle yetmez, daha büyük düşünürler: ABD ve Rusya ile birlikte dünyaya yön verdiklerine inanırlar. İnansınlar bakalım!

***

Bu işler seçimle ya da kura çekimiyle olmuyor. Devletleri, tarihi ve siyasal misyonları lider yapar. Ama bu liderliğin sayısal ve istatistiksel tabanı da vardır: Milli gelir, paranın değeri, kişi başına ulusal gelir payı, sanayi ve tarımsal üretim, falan filan... Falan filanın neler olduğunu benden iyi bilirsiniz. Kantara çıkınca R.T.Erdoğan da Saray’ın Türkiyesi de hafif gelir... Ama Cumhuriyetin Türkiyesi başkadır. O Türkiye, gerçek bir liderdir. Birkaç yüz yıldır ölüm döşeğinde yatan bir ortaçağ toplumunu “muasır medeniyet seviyesi”ne çıkarmayı denemiş ve büyük ölçüde başarılı olmuştur. Bu Cumhuriyet laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devletidir. Halkının dinleri vardır ama bu devletin dini yoktur. Ve bu nedenle de çağının çağdaşıdır.

***

Türkiye Cumhuriyeti işte bu sıfat ve kimliğiyle Müslüman devletlerin lideri olamaz. Önce böyle bir komediyi kendisi oynamaz; sonra, sayısı 50’den fazla olan İslam devletleri böyle bir şeyi kabul etmez: Arap Yarımadası ve Maşrık devletleri ile Mağrip (Libya,Tunus, Cezayir ve Fas) devletleri. En başta da Suudi Arabistan ve Mısır... Zaten (normal) Türkiye’nin böyle bir role soyunması deli saçmasıdır.

***

Peki, Saray sahibi R.T.Erdoğan kendi başına Müslüman dünyanın lideri olabilir mi? Bir devleti temsil etmeyen kişiyi neden kendilerine lider yapsın Müslümanlar? R.T.Erdoğan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletinin cumhurbaşkanı olarak, İslami cihadın hedefi olan dinsiz bir devletin Cumhurbaşkanı’dır ve İslamın baş hedefi böyle bir devleti ortadan kaldırmak ve halkına İslam dinini zorla kabul ettirmektir. Bana inanmayanlar, Müslüman Kardeşler’in, El Kaide’nin ve IŞİD’in hedefinin ne olduğunu düşünenler.

***

Peki, R.T.Erdoğan Müslümanların lideri yani halife olabilir mi? Böyle bir şey olabilir mi? Olabilir ama olması için önce Arap milletinden olması gerekir. Erdoğan ne yazık ki bir Mevali, Arap olmayan bir halktan. İşi zor. Türk olduğu için işi daha zor. 

***

Müslüman Kardeşler hareketinin kurucusu Hasan el-Benna, İlâ’ş-Şebab adlı kitabının her cümlesinde  neredeyse şöyle diyor:

İslam ilkelerine dayanmayan devlet düzenini ve siyasi partilerin hiçbirini kabul etmiyoruz. Biz tüm gücümüz ve varlığımızla her yönüyle İslam esaslarını yeniden canlandırmaya (ihya etmeye) ve İslam hükümetini de bu esaslara göre oluşturmaya gayret edeceğiz.” (*)

Ali Abdülhalim Mahmud ise şöyle yazmaktadır: “Türkiye Kemalist inkılabı yaptı. Mustafa Kemal Paşa halifeliğin kaldırıldığını ilan etti. Daha birkaç yıl öncesine kadar bütün dünyanın örfünde Emir el-Mümin’in karargâhı olan bu millet içinde devleti dinden ayırdı. Türk hükümeti her alanda körü körüne bu yola atıldı.” (**)

Müslüman Kardeşler’in büyük mürşidi Seyyid Kutup ise Yoldaki İşaretler adlı temel kitabının 23. sayfasında “Allah’tan başkasının hâkimiyetini ve bu temel kurala dayanmayan her türlü statüyü reddeden Müslüman bir cemiyetin kurulması gerekir” diyor.

***

Ve Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre kurulmuş olan AKP de Müslüman Kardeşler’i taklit edip peşinden giderken ülkeyi uçuruma sürüklüyor. İslamın devlete dönüştüğü her yerde sonuç felaket oldu. Örnek İran! Bu konuda son söz: Müslüman ülkeler için kurtuluş Batı’yı taklit etmektir. Aydınlanma, Batı’da Hıristiyanlığı yok etmedi, tam tersine onu kurtardı. İslamın da yaşamak için aydınlanmaya gereksinimi var. 

Bu uyarıyı İslamın psikiyatri kliniğine dönüştüğü toplumlara yapmamızın nafile olduğunu biliyorum ama bizdeki militanlar belki anlar.

***

Bu yazı dizisinin (şimdilik) sonuna geldik.

(*) Dr. A. Vehbi Ecer, Tarihte ve Günümüzde İhvan’ül - Müslimin Örgütü, Erciyes Üniversitesi Yayınları, s. 84

(**) Age. s. 93



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Din ve vicdan hürriyeti 13 Aralık 2024
Üst kimlik olarak İslam 10 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları