Özdemir İnce

Ekmek karnesiylen urup ekmek

14 Mart 2023 Salı

***

R.T. Erdoğan gene kuru deriden bal çıkarmak tutkusuyla gene CEHAPE’nin tek parti şatosunda dedektif Sherlock Holmes gibi suç kanıtları aramakta... Bu kez kendisine vatansever bir muhbir vatandaş yardımcı olmuş ve Başyüce hazretlerine dededen kalma bir kanıt-belge sunmuş: II. Dünya Savaşı döneminden kalma bir “ekmek karnesi”. Gazeteler şöyle yazmakta:

“Katıldığı bir canlı yayında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir vatandaşın kendisine verdiği ekmek kartını göstererek ‘CHP dönemini tanımak için ekmek kartına bakacaksın. Bu CHP’nin karnesi. Benim milletim bir daha bu karne dönemine dönmeyecektir’ dedi.”

Ancak, natıkası kuvvetli Erdoğan, heyecandan olacak “ekmek kartı” dediği şeye o dönemi yaşamış olmak şerefine sahip olanlar, bizler, o nesneye “ekmek karnesi” deriz ki o bizler için utanç karnesi değil, şeref karnesidir. R.T. Erdoğan “Benim milletim bir daha bu karne dönemine dönmeyecektir” buyurmuşlar.

Bir kez daha II. Dünya Savaşı olmaz ise ekmek karnesi de olmaz. Ama benim gibi CEHAPE ve AKP dönemlerini yaşamış olanlar, AKP döneminde yeni bir dünya savaşı olursa, belki ekmek karnesine sahip olacaklarını ama ekmeğin kendisini bulamayacaklarını çok iyi bilirler.

Bizler için gerçek şeref madalyası üzerinde “Ekmek karnesi verildi”, “Bez verildi”, “Gaz verildi” mühürleri olan kafa kâğıtlarımızdır (nüfus hüviyet cüzdanı)...

Ekmek karnesi uygulaması Türkiye’de tek parti iktidarı döneminde ve II. Dünya Savaşı sırasında yapılan bir uygulamadır. Muhterem Erdoğan Hazretleri, saygıdeğer bayan ve bay olarak vatandaşlar, hani şu filmlerini sinema ve televizyonlarda görünce ürperdiğiniz II. Dünya Savaşı sırasında halk ekmeği karneyle aldı ama açlıktan ölmedi; patiska, kaputbezi ve pazeni Sümerbank’tan aldığı zaman nüfus kâğıdının arka sayfasına işlendi ama kimse donsuz ve gömleksiz kalmadı.

Şimdi Muhterem Erdoğan hazretlerine, Bayan Havva ve Bay Adem’e şu ekmek karnesi hakkında bilgi vereceğim:

Ekmek karnesi uygulamasına II. Dünya Savaşı’nın olağanüstü koşulları nedeniyle başlanmış, bir kişi için verilecek ekmek miktarı yetişkin, çocuk ya da ağır işçi olmasına göre değişiklik göstermiştir.

Ekmek payı zaman içinde değişiklik göstermiş ve uygulama, II. Dünya Savaşı’nın bitmesinden yaklaşık bir yıl sonra kaldırılmıştır.

14 Şubat 1941- Savaş ve yaşanan kıtlık nedeniyle tahıl stoklarına hükümetçe el konulmasına ilişkin kararname yayımlandı.

18 Şubat 1941- Buğday ithalatı yapılamadığından ekmeklerin belirli bir oranda çavdar ve arpayla karıştırılarak üretilmesine karar verildi.

10 Aralık 1941- Buğday ekimini teşvik için buğday alım fiyatları yükseltildi.

14 Ocak 1942- Ekmek karnesi uygulamasına İstanbul’da başlandı. Buna göre kişi başına günlük istihkak 7 yaşına kadar olan çocuklar için çeyrek ekmek (187.5 gram), yetişkinler için yarım ekmek (375 gram), ağır işçiler için tam ekmekti (750 gram).

17 Ocak 1942- Ekmek karnesi uygulaması 17 Ocak’ta Ankara’da başladı.

22 Ocak 1942- Ekmek karnesi uygulaması 22 Ocak’ta İzmir’de başladı.

Nisan 1942- Günlük ekmek istihkakı, yetişkinler için 150 grama düşürüldü.

Haziran 1942- Günlük ekmek istihkakı yetişkinler için 300 grama çıkarıldı.

Eylül 1944- Günlük ekmek istihkakı yetişkinler için 375 grama çıkarıldı.

Ocak 1945- Günlük ekmek istihkakı yetişkinler için 450 grama çıkarıldı.

8 Eylül 1946- Ekmek karnesi uygulaması kaldırıldı.

1941’de beş yaşındaydım. Eşek arılarının sokması yüzünden iki yıl yarı komada yaşadım. 1943 yılında ayağa kalkıp yürümeyi yeniden öğrendim ve o yıl Kayatepe İlkokulu’nda (Mersin, Mesudiye Mahallesi) gözüm açıldı. Artık evimizin yakınındaki fırına gidip karneylen ekmek alabiliyordum. Benim payım urup (çeyrek) ekmek idi. Mahalle komşumuz Mebbus Hamdi (Ongun, CHP ve DP Milletvekili) Bey’in oğulları Ali ve Alp (aslan) da aynı fırından karneylen ekmek alıyorlardı. Çavuşlu, Erçel ve Demirışık köylerindeki akrabalarım ürettikleri buğdayın devlet payını Toprak Mahsulleri Ofisi’ne teslim ettikten sonra evlerine kendi sac ekmeklerini “atıyorlardı”.

Ülke bereket versin şanslıydı, R.T. Erdoğan (1954) henüz doğmamıştı



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Din ve vicdan hürriyeti 13 Aralık 2024
Üst kimlik olarak İslam 10 Aralık 2024
Yandaş hakem 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları