Kompozisyon imtihanı yani yazma sınavı
Özdemir İnce
Son Köşe Yazıları

Kompozisyon imtihanı yani yazma sınavı

06.06.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

André Glucksmann, Nicole Bacharan ve Abdelwahab Meddeb’in birlikte yazdığı La Plus Belle Histoire de la Liberté1 (Özgürlüğün En Güzel Öyküsü) adlı kitabın önsözünü okurken ilk cümlenin altını çizmeyi unutmuşum. Oysa benim öğrenim hayatımda öğrendiğim en önemli cümlelerinden biridir. 1955 yılında, lise bitirmenin kompozisyon sınavında sorulmuştu. Sadece bana değil, o yıl lise bitirme sınavına giren bütün öğrencilere sorulmuştu: “Roman yol boyunca gezdirilen bir aynadır” cümlesini yorumlayın.

Stendhal’ın Kırmızı ve Siyah romanının birinci kitabının XIII. bölümünün başında César Vichard de Saint-Réal’e (1639-1692) gönderme yaparak alıntıladığı ünlü cümledir bu. Araştırma yaptığınızda hemen hemen her yerde şu açıklamayı bulursunuz: “Romanlarında ‘acı gerçeğin’ peşinde koşan ve özellikle romantik esinli gençleri tasvir eden Stendhal, ‘Roman yol boyunca gezdirilen bir aynadır’ diyerek gerçekçiliğin öncüleri arasında yerini almış, dönemin toplumsal tasvirlerine eserlerinde geniş yer vermiştir.”

Bu giriş bölümünden çıkarmak zorunda olduğumuz bilgiyi yazalım:

1- 1955 yılı ve öncesinde liselerde kompozisyon (yazma sanatı) diye bir ders varmış ve lise diploması almak için bu dersten sınava girmek ve bir eleştirel deneme metni yazmak gerekiyormuş.

2- O yıl ve öncesinde liselerde Türk edebiyatının yanı sıra dünya edebiyatı öğretiliyormuş.

3- O yıl ve öncesinde Mersin Lisesi’nde olduğunca liselerde Cahit Öztelli gibi, Ziya Arıkan gibi, Aytekin Yakar2  gibi uzman lise edebiyat öğretmenleri varmış.

4- Yeni kuşaklar neden Türkçe konuşmayı ve yazmayı bilmiyorlar, genel ve temel sorusunun yanıtı yukarıdaki üç maddede yer almaktadır.

18 yaşıma kadar 30 metrekare bile olmayan bir odada ana-baba, üç kız ve bir erkek kardeşle birlikte yaşadım. Evde elektrik, çeşme suyu, masa ve sandalye, radyo falan yoktu. Radyo sesini yan odadaki ailenin radyosundan duyardım. İçecek suyu mahalledeki çeşmeden getirirdik. Beş numara gaz lambasının ışığında, biraz ders çalıştım, Ama lise döneminde Akkahve ve deniz kıyısındaki parkta ve evin yakınlarındaki Zeytinli Bahçe’nin ağaçları üzerinde ders çalışırdım. Ders çalışmak denirse... Milli Eğitim Bakanlığı’nın yayımladığı dünya klasiklerinin tamamını beş numara gaz lambasının ışığında, yatağa sırtüstü yatarak okudum. Moulin Rouge adlı filmi gördükten sonra bir gün mutlaka Paris’e gitmeye karar verdim.

Babama güvenirsem, yükseköğrenimi bırak liseyi bile bitiremeyeceğimi anladım ve 12 yaşımda, önce bir komşunun kimliğiyle daha sonra kendi kimliğimle Çukurova Sanayi İşletmeleri’nin iplik fabrikasında çalışmaya başladım. İhtiyarlık Sigortası numaram: 418665 idi. Çalıştığım süre, 1982 yılında, Kenan Evren rejimi tarafından TRT’den zorla emekli edilirken 25 yılı kıl payı doldurmama katkıda bulundu. Kısa pantalon giymekten, saati 12.5 kuruştan günde 12 saat çalışarak kazandığım para sayesinde kurtuldum. Herkes gibi iyi giyinmek istiyordum. Ağustos ayı sonunda kumaş alıp kendime takım elbise yaptırırdım, aynı şekilde ayakkabı ısmarlardım ayakkabıcıya. 1950’lerde hazırgiyim gelişmemişti ve pahalıydı. Şimdi işler tersine döndü, “haute couture” oldu. Öğretmen olup para kazanmaya başlayınca hele TRT dönemimde çok iyi giyiniyordum. Öyle ki bir gün Cannes Televizyon Filmleri Festivali’nde ünlü Alman aktör Horst Buchholz yanıma gelip nereden giyindiğimi sordu. Ankara’da bir mahalle terzisinin diktiğini söyledim. Kumaşını sordu, “Merinos” dedim.

Okumaya düşkünlüğüm okuma yazma öğrenir öğrenmez başladı. Lise birinci sınıfta Ankara’da yayımlanan Kaynak dergisine abone oldum. Abone parasını zamanında gönderemezdim ve derginin yöneticisi Avni Dökmeci ikinci sayfanın yan boşluğuna “Abone ücreti rica...” diye yazardı. O sırada Mersin Lisesi’nde şiirleri dergilerde yayımlanan şairler vardı. Bunlardan sadece Ali Püsküllüoğlu yazmayı sürdürdü ama yetişkin yaşlarında o da şiiri sürdürmedi, sözlükçü oldu.

Benim edebiyata düşkünlüğümü gören liseli şairler neden şiir yazmadığımı sordular. Bunun üzerine ilk şiirimi yazdım. “Kırmızı bisiklet Rally Marka binmişler üzerine arka arka”... Gerisi gelmedi. Ama şiir yazmayı kısa zamanda öğrendim ve Kaynak adlı dergide birkaç şiirimsi metin yayımlandı. Acemiliği kısa sürede atlattım ve 1954 yılında ilk şiirim Adana’nın Salkım dergisinde yayımlandı. Beş ciltlik Bütün Şiirleri’min birinci kitabının ilk şiiridir. Aynı yıl ünlü Yeni Ufuklar dergisinde bir şiirim yayınlandı ki Bütün Şiirleri’min birinci kitabının ikinci şiiridir. Üçüncü şiir “Garipsi Şehirde Üç Yağmur Damlası” Yücel adlı dergide yayımlandı. Birkaç gün sonra PTT’den bir ödeme pusulası geldi: Dergi 10 lira telif ücreti göndermiş. İlk telif ücretim. Demek ki 1954 yılında toy şairlere bile telif ücreti ödeniyormuş.

Bu yazıyı belge olsun diye yazdım.

--

1 Edition du Seuil, 2009.

2 Türk Romanında Milli Mücadele kitabının yazarı.

Yazarın Son Yazıları

Ekümeniklik mavalı

Şu kavanoz kıçlı dünyada her nesnenin, olgu ve olayın bir tanımı vardır.

Devamını Oku
05.12.2025
Kürtçe güçlendirilecekmiş...

Kürtçe güçlendirilecekmiş, hatta kalıcılaştırılacakmış.

Devamını Oku
02.12.2025
30 Kasım 2007

Gelecek yıllarda adını sık sık anmak zorunda kalacağımız Prof. Dr. Engin Arık (14 Ekim 1948) 30 Kasım 2007 günü (nedeni kuşkulu) bir uçak kazasında ekibiyle birlikte aramızdan ayrılmıştı.

Devamını Oku
30.11.2025
3 Kasım 2002’yi hatırlamak!

3 Kasım 2002 günü olanı, olanları aramızdan kaç kişi anımsamakta?

Devamını Oku
28.11.2025
Eski defterler...

Eski defterler son derece önemlidir.

Devamını Oku
25.11.2025
AKP’yi iktidara getiren seçim

1 Kasım 2002 günü “İki gün sonra 3 Kasım 2002” başlığıyla Hürriyet gazetesinin Avrupa baskısında...

Devamını Oku
23.11.2025
Devri sabık yaratmak

Devri sabık yaratmak, Türkiye siyasi tarihinde yeni gelen yönetimin/iktidarın, kendinden önceki dönemi sorgulaması, hesap sorması vb. anlamında kullanılan ifadedir.

Devamını Oku
21.11.2025
Toplu iğne ve nankörlük

Basında yer alan haberlere göre, Cumhuriyetin kuruluşunun 102. yıldönümü münasebetiyle savunma sanayisindeki gelişmeleri anlatan AKP genel başkanı ve Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan, “Dünya genelinde satılan her 100 İHA’dan 65’ini biz tedarik ettik, 180 ülkeye ürün ihraç ettik. Sizleri 25 yıl geriye götürmek istiyorum, ülkemizde bir toplu iğne üretebiliyor muyduk” demiş.

Devamını Oku
18.11.2025
‘Entel-dantel Özdemir Bey’in itirazı

“Eşit anayasal vatandaşlık...

Devamını Oku
16.11.2025
Bir veda için adagio*

Değerli okurlar, bir terslik yüzünden 28 Mart 2025 günü yayımlanan bu yazıyı bir kez daha okumak zorunda bıraktığım için lütfen bağışlayın beni.

Devamını Oku
14.11.2025
Karakuşi siyaset

Kuzey Kıbrıs’ta cumhurbaşkanlığı seçimini ana muhalefetin adayı Tufan Erhürman’ın kazanmasının ardından, genel kanıya göre, MHP lideri Devlet Bahçeli önemli bir açıklama yaptı.

Devamını Oku
11.11.2025
İşin aslı

Kürtçülerin, Türkiye’nin demokrasi bağlamında atacağı ilk adımın “ilkokuldan üniversiteye Kürtçe anadilde öğrenim hakkının anayasada yer alması talebinin yerine getirilmesi” olduğunu biliyoruz.

Devamını Oku
09.11.2025
Bir kez daha emriniz olur!

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Devlet Bahçeli’nin “terörsüz Türkiye” süreciyle ilgili olarak düşüncelerini eleştiriyor.

Devamını Oku
07.11.2025
Kurtarıcının adı toryum (3)

CERN’in (European Center for Nuclear Research-Avrupa Parçacık Fiziği Araştırma Merkesi) evrenin oluşumuyla ilgili olarak yapmaya başladığı deney Türkiye’yi birden bilim dünyasının göbeğine getirdi.

Devamını Oku
02.11.2025
Kurtarıcının adı toryum (2)

Özdemir İnce: Uranyum bu kadar belalı bir madde, tehlikeli, radyasyon yayıyor.

Devamını Oku
31.10.2025
Dreyfus A la Turca

Hüseyin Gün 4 Temmuz 2025 günü tutuklandığına göre işlem çok daha önce başlamış olmalı. Demek ki Merdan Yanardağ’ın casusluğu (!) o günden çok daha önce belli olmuş olmalı. Öyle değil mi? Gecikme operasyon icabı mı aceba? Yoksa kerrat cetvelini (çarpım tablosunu) bilmeyen kasap hali mi?

Devamını Oku
28.10.2025
Kurtarıcının adı toryum (1)

21 Ekim 2025 Salı günü yayımlanan “Toryum dedikleri şey” başlıklı yazımla “toryum” adlı ender elementle tanıştınız.

Devamını Oku
26.10.2025
Bir kez daha toryum denen mucize

Gazetelerde, kitaplarımda yayımlanmamış yazı(lar) da var zulada.

Devamını Oku
24.10.2025
Toryum dedikleri şey

Ülkemizde edebiyattan en ince bilimlere kadar tuhaf bir alışkanlık vardır.

Devamını Oku
21.10.2025
Dilini eşek arısı soksun!

Eşek arısının nasıl soktuğunu çok iyi bilirim.

Devamını Oku
19.10.2025
UYANIN

Uyanın, uyanın artık, ey yitik insanlar!

Devamını Oku
17.10.2025
Yerçekimi

Yerçekimi denen şeyi ben bulmadığım için ortak mal Vikipedi’ye başvurarak tanımını bilginize sunuyorum.

Devamını Oku
14.10.2025
Sorumluluk

Biraz önce en küçük kardeşim Bülent telefon etti.

Devamını Oku
12.10.2025
Comandante Che Guevara

Deniz kıyısına oturup da denize girmediğim, içki içtiğim günler.

Devamını Oku
10.10.2025
Sisifos olarak

Okuyacağınız yazı 6 Eylül 2020 günü gazetemizde yayımlanmış.

Devamını Oku
07.10.2025
Gündelik hayat ve kuralları

Uzun süredir, gündelik hayatın türlüsüyle, sağlık işleriyle, bilgisayarımla, internetle, telefon santralcılarıyla, sekreterlerle başım hiç de hoş değil.

Devamını Oku
05.10.2025
Yürrü kerreste müdürü

Mersin’de, çocukluğumda, o zamanlar adı Bozkurt olan caddenin üzerindeki Büyük Çıkmaz Sokak’ta (artık çıkmaz değil) otururduk.

Devamını Oku
03.10.2025
Düşman bile yapmaz

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, doğal zenginlikleri ve tarihi mirasıyla dünya çapında ilgi gören Muğla’nın, rant uğruna tehdit altında olduğunu söyledi.

Devamını Oku
30.09.2025
Müslüman birey yoktur*

Defterlerimden birine yazdığım ancak kaynağını yazmayı ihmal ettiğim alıntı şöyle...

Devamını Oku
28.09.2025
Zırva tevil götürmez (2)

Zırvalıkla ilgili ilk yazıyı 29 Ağustos 2025 günlü Cumhuriyet gazetemizde yayımlamıştım.

Devamını Oku
26.09.2025
RTE ne yapmak istiyor?

Basından bir haber: “Kabine toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Beştepe’deki sarayında toplandı. Saat 14.30 sıralarında başlayan ve iki saat süren toplantıda, PKK’nin sembolik silah bırakma töreni ve Meclis’te komisyon kurulması çalışmalarıyla devam eden süreç, orman yangınları ve Gazze gibi başlıklar görüşüldü. Toplantının ardından konuşan Erdoğan, CHP’ye seslenerek ‘Siyasette pek çok şeyin kazası olur ama süreci yokuşa sürmenin affı olmaz. Süreç, özellikle ana muhalefet partisi için geçmiş günahlarına kefaret olabilecek bulunmaz bir fırsattır’ dedi.”

Devamını Oku
23.09.2025
Emekliler ve iktidar

Televizyonların emeklilerin hal-i pür melalini tanımlayıp aktarmak için seçtikleri insanların neredeyse tamamı garip bir ruh durumu içinde.

Devamını Oku
21.09.2025
Mahşer günleri

Bu yazıyı yazmaya değerli ve genç yoldaşım Zülâl Kalkandelen’in 3 Eylül 2025 günlü Cumhuriyet’te yayımlanan “Ortadoğu kazanı fokurduyor” başlıklı yazınında yer alan Cengiz Çandar’la yapılan söyleşiden aktardığı şu bölümü okuyunca karar verdim...

Devamını Oku
19.09.2025
Din ve tarafsızlık

Hemen yazalım sonra neyin ne olduğunu açıklayalım: Teokratik yönetimde devlet başkanı genellikle bir dini liderdir.

Devamını Oku
14.09.2025
Rezillik, utanmazlık, alçaklık

31 Ağustos 2025 günlü Cumhuriyet’in birinci sayfasındaki “Zafer coşkusu” manşetin altında yer alan utanç verici haber şöyle...

Devamını Oku
12.09.2025
İmdaat soyguncu vaaarrr!

Google’a “Türkiye’de bilgisayar tamircileri odası var mı?”, “Bilgisayarcılar sendikası var mı?” diye soracaktım.

Devamını Oku
09.09.2025
Tohumu olmayan hiçbir şey olamaz (2)

Türkiye bu kıyametten kurtulabilir mi?

Devamını Oku
07.09.2025
Tohumu olmayan hiçbir şey olamaz (1)

Gazetede yayımlanmayan epeyce eski bir yazıyı, affınıza sığınarak huzurunuza getiriyorum.

Devamını Oku
05.09.2025
Kime kızmalı

R.T. Erdoğan’dan sonra Türkiye’nin ikinci sorunu sanki (kimilerine göre iktidarın gözdelerinden biri olan) holding sahibi Mehmet Cengiz. “Gözü doymazcasına bir şeyler istiyor ve iktidar ne isterse veriyor” diyorlar.

Devamını Oku
02.09.2025
Önsöz olarak son söz

15 ve 17 Ağustos 2025 günlerinde üstat Sadri Maksudi Arsal’ın Teokratik Devlet ve Laik Devlet adlı kitabından aynen aktararak “Eski Türklerde din (1, 2)” başlığıyla yayımlamıştım.

Devamını Oku
31.08.2025