Adalılar neden teyakkuzda?

25 Ağustos 2023 Cuma

Adalılar teyakkuzda. Büyükada, Heybeli, Burgaz, Kınalı ve Sedef adalarından insanlar ellerinde dilekçelerle Ataşehir’de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğü’ne gittiler. Amaç itiraz süresi 28 Ağustos’ta dolacak olan 1/5000’lik Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve yine aynı zamanda askıya çıkarılan 1/1000’lik Uygulama Planı’nda Adalar için tehdit olarak gördükleri noktalara itiraz etmek ve değiştirilmesini istemek. 

Tıpkı Burgazlıların, Heybelililerin yaptığı gibi Büyükadalılar da geçen salı günü toplantısını yaptı. Dilekçe içeriği tartışıldı. Güzel bir işbirliği, özlediğimiz bir imece...

Önce şunu ortaya koyalım: Adalıların kendi mekânlarına sahip çıkmak istemelerinden daha doğal ne olabilir? Çünkü biz Adalılar çok iyi biliyoruz ki kuralsızlığın ve denetimsizliğin had safhada olduğu bu ülkede tarihi ve kültürel sit niteliği taşıyan Adalar’da özellikle turizm amaçlı yeni yapılaşmalar dokuyu tahrip edecektir. 

Öte yandan Adalar ilçesinin çok uzun yıllardan beri bir imar planının olmaması yani diğer anlamda plansızlığın bedeli de çok büyük oldu. Yaklaşık 45 yıldır imar planı yok Adalar’ın. Hal böyle olunca “Merkezi Geçiş Dönemi Yapılaşma Koşulları” ile bölge koruma kurulu karar alıyordu bugüne kadar. Zaman zaman esnetildi, suiistimaller oldu. Dolayısıyla bir imar planı şart hem de gecikmeden! Bu yüzden isteğimiz Adalıların itirazlarını dikkate alan düzeltmelerin yapılıp yeniden planın askıya çıkarılması. 

Şimdi bazı saptamalar:

- Merkezi hükümetin “Benden olmayanı ezerim” tavrının muhalefet partilerinin yönetimindeki yerel belediyeleri zorladığını herkes biliyor. Adalar Belediyesi de yıllardır bundan nasibini alıyor. Cumhurbaşkanlığı kararı ile Kasım 2021’de Adalar, özel çevre koruma bölgesi ilan edildi. Adalar’ın 2019’dan 2021’e kadar İBB İmar Komisyonu’nda plancılarla birlikte hazırlamaya başladığı imar planının taslağı bu kararın ardından Nisan 2022’de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na teslim edildi. Askıya çıkan planda birçok sorunlu alan var. Çoğu yazıldı, tekrarlamayacağım. En önemlilerinden biri de kıyı kenar çizgisinin deniz kısmının imar planı kapsamına alınmaması ve bakanlığın yetkisine terk edilmesi. 

Kıyıların denizle buluştuğu bu alanların akıbetinin bilinmemesi kabul edilemez. 

- 2011’de hazırlanan imar planının iptal gerekçelerinden biri de ulaşım planının alt plan olarak eklenmemesiydi. Doğruydu çünkü ulaşım planı olmadan imar planı bütünsellikten uzaklaşır. Faytonsuzlaştırma ile başlayan dönem Adalar’da ulaşımı da kaotik hale getirdi. Bir diğer unsur da Adalar ilçesi gibi özellikli bölgelerde yine imar planının beraberinde bir turizm yönetim planı olması. 2009’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Büyükada’yı turizm cazibe merkezi ilan etmesiyle kontrolsüz turist akını ile karşı karşıya kaldı Büyükada. Bu akın karşısında ne ulaşım ne temizlik hizmeti yeterli kalır. Kaos, kuralsızlığı ve denetimsizliği getirir. Amaçlanan, turiste göre altyapı düzenlemek ve yeni konaklama tesisleri inşa etmek olmamalıdır. Turiste hizmet eden marketlere depolama alanı açmak için bostan niteliği olan yerleri betona çevirmek hiç olmamalıdır.

- Adalıların ve sivil toplum kuruluşlarının yasal haklarını kullanarak plana itiraz etmeleri özellikle içinde bulunduğumuz koşullarda yaşamsal. Ama şunu da unutmayalım: Yıkıcı değil yapıcı eleştiri de aynı şekilde önem arz ediyor. İmar planında İBB’nin de arkasında durduğu gibi önemli artılar da var. Bunun da hakkını vermeliyiz. Hepimiz aynı gemideyiz...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Benim Cumhuriyet’im... 10 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları