Aziz Sancar’dan tarihi ders

18 Mayıs 2016 Çarşamba

Hacettepe Üniversitesi maratonu hızlı başladı Aziz Sancar Hoca’nın. Tıp Fakültesi’nden yaklaşık 80 öğrencinin sorularını yanıtladı. Sabah saat 08.30’da başlayan toplantı saat 10’a kadar sürdü. Çekingen başladı çocuklar sorulara, kısa sürede parmaklar daha çok kalktı havaya. Mesleki sorular birbirini izledi. Gözlemlediğim ise hocanın bu noktaya nasıl geldiği, karşılaştığı zorluklar, bunları nasıl aştığını öğrenmek istemeleri oldu. Büst açılışından hemen sonra Ankara’nın farklı liselerinden gelen öğrencilerle fotoğraf çektirdi.

Ardından M salonunda öğrenci ve akademisyen yaklaşık bin kişiye seslendi. Nobel sunumundan bahsetti, heyecanından.. “Nobel komitesi önünde yaptığım Nobel sunumu hayatımda beni en korkutan en heyecanlandıran sunum oldu. Bir yandan Türkiye’yi en iyi şekilde temsil etmek, diğer yandan araştırmalarımla Nobel’i hak ettiğimi kanıtlamak... Allah yardım etti de kürsüde heyecanımdan eser kalmadı ve yüzümün akıyla çıktım” dedi.

Hayatta en çok değer verdiği konunun çalışmak, çok çalışmak olduğunu defalarca vurguladı. ABD’de bir Türk gencinin ödül aldığı çalışma konusunu sorup “DNA’da hasar tamir mekanizması” yanıtını verdiğinde “O kadar mı?” dediğini anlattı ve kendisini ona verdiği “Oğlum ben senin o kadar mı dediğin konu için 45 yılımı, neredeyse bir ömür verdim” yanıtını.

Konuşmasını bitirirken söylediği, “Eğer Atatürk ve Cumhuriyet olmasıydı bu Nobel Ödülü’nü de alamazdım” sözleri ayakta gözyaşları arasında alkışlandı.

Gençlere öğütler

Konuşmasının ardından öğlen yemeğini Ankara Konuk Evi’nde 18 fakülte ve yüksekokul birincisi ile yedi. Onlarla sohbet etti. Öğütler verdi. Öğleden sonra Kimya Fakültesi doktora öğrencilerinin sunumlarını dinledi ve ardından yorum yaptı. Nobel Kimya ödüllü bilim insanımız Prof. Dr. Aziz Sancar’ın Hacettepe Üniversitesi’nde geçirdiği günün neredeyse tamamı gençlerle, öğrencilerle konuşmaya ayrılmıştı. Bu kararda Hacettepe Rektörü Prof. Haluk Özen’in önemli katkısı olduğunu vurgulamalıyım.

“Aziz Hoca’nın en çok nesi sizi etkiledi” sorusunu yönelttim gençlere. Gelen yanıtların birleştiği ortak nokta ne oldu biliyor musunuz? Samimiyeti, yalınlığı ve içtenliği... Ve bir önemli nokta daha. Türkiye’de bilim dünyasında kadınlar sayıca ve nitelik olarak hızla ön plana çıkıyorlar. Buluştuğu 80 tıp fakültesi öğrencisinin yarıdan çoğu; yemek yediği okul birincilerinin yarıdan çoğu ve sunum yapan doktora öğrencileri ve araştırma görevlilerinin ezici çoğunluğu kadındı. Zaten Aziz Hoca da bundan duyduğu memnuniyeti vurgulamakta geri kalmadı.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Pusulanın ibresi... 17 Mayıs 2024
Benim Cumhuriyet’im... 10 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları