Oyun hep aynı... Sadece sahneler değişiyor.. Ve mekânlar... Ve oyuncular...

Batı’da ekonomik kriz, artan işsizlik ve gelir adaletsizliği karşısında patlak veren sosyal öfke..

Doğu’da ise demokrasi talebiyle ayaklanan halklar, devrilen diktatörler..

Görmüş geçirmiş yaşlı gezegenimizin bugünkü resmi bu değil mi? Wall Street’i İşgal Et (Occupy Wall Street) eylemlerinin (kısaca OWS) Avrupa’da da yaygınlaşması ve süreklilik kazanması, Avro Bölgesi krizinin önce Yunanistan Başbakanı Papandreu, ardından İtalya lideri Berlusconi’yi istifaya zorlaması, resmin bir tarafı ise arka yüzde kanlı Arap Baharı bulunuyor. Libya lideri Kaddafi’nin trajik sonu; Mısır’ın eski devlet başkanı Hüsnü Mübarek’in zavallı görüntüleri ve şimdi de sıra Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’da... Batı’da yaşananlar ile Doğu’daki süreç aslında tek bir oyunun farklı sahneleri. Öncelikle onu görelim. Tıkanan, yara üzerine yara alan, hata üzerine hata yapan bir kapitalist sistem var karşımızda. Bugün Batı’da yaşananlar sisteme karşı oluşan tepkiler.. Doğu’daki ise kapitalist sistemin kendine yeni alanlar açma savaşı.. Diğer bir deyişle şu meşhur Büyük Ortadoğu Projesi’nin yaşama geçirilmesi. Demokrasi adına kurgulanıyor oyun; halkların refahı ve özgürlükler söylemi başrolde. Asla olmayan demokrasinin “sanki varmış” ya da iktidarlar değişirse “kısa zamanda var olmaya başlayacakmış” gibi sunulduğu bir ortam yaratılıyor önce. Ardından ayaklanmalar... Devrilen tiranlar... Her birinin dikta rejimi, kendi halklarına amansız baskıları süren Arap Ligi’nin diğer ülke liderlerinin Batı’nın başlattığı oyunun parçası olmaları.. Ve tabii Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun “Türkiye her şeyin tam merkezinde” söylemiyle savaş çığırtkanlığında başrolü üstlenmeye soyunan Türkiye..

Dedik ya oyun aynı oyun... Kapitalist sistemin kendini sorgulamak yerine kendine at koşturacağı yeni alanlar yaratma oyunu. Ve yeni oyun içinde ya kendine biraz daha iyi yer kapma ya da kendi paçasını kurtarma savaşı... Sahte demokrasi dedik başlıkta, çünkü demokrasinin doğduğu Avrupa’da bile bu demokrasi gerçek demokrasi değil. Sistemin kendi çıkarları çerçevesinde var olan bir demokrasi. Ve bu yüzden Avrupa’nın siyasi solu suskun, çözümler üretmekten aciz. Batı’nın gerçek demokratları, eğer varsa, suskunluklarını bozup büyük resmin tümüne karşı çıkmadıkça oyun sürüp gidecek.. Geriye tek kalan yol ise sosyal öfke..

\n\n