Öztin Akgüç

CHP arınmasını sürdürmeli

07 Haziran 2023 Çarşamba

CHP, çok partili siyasal yaşama girildikten sonra sürekli arınan partidir. Partinin yaşamını, etkinliğini sürdürebilmesinin ana nedeni de arınmasıdır. İnançlarıyla değil de kişisel egolarını, tutkularını tatmin, aferist, hemostratik, şöhret olma gibi güdülerle partiye girenler, partide üst düzeyde de görev alsalar beklentilerini sürdüremediklerinden istifa ediyorlar, ya ayrı parti kuruyorlar ya da partiye karşı hasmane, düşmanca tutum alıyorlar.

Partide arınma 1945 yılında başlıyor. CHP milletvekili olan Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuat Köprülü, Refik Koraltan toprak reformuna karşı çıkarak ya da bahane ederek partiden ayrılarak DP’yi kuruyor. Siyasal yasama yeni bir açılım getireceğine, Bayar’ın başbakanlık, ekonomi bakanlığı da yapmış olduğu dönemin, Atatürk dahil CHP’yi kötüleyerek, aşağılayarak, Cumhuriyet karşıtlarının ödünlerle desteğini alan politika işleyerek bugünlere gelişin taşlarını döşemeye başlıyorlar. 

CHP’de önemli ikinci kopuş 1967 yılında, ortanın solunun benimsemesi gerekçe ya da bahane gösterilerek Turhan Feyzioğlu başkanlığında 48 vekil CHP’den ayrılarak “Milli Güven Partisi”ni kuruyorlar. Parti, Meclis grubunun hemen hemen yarısını yitirmesine karşın etkinliğini sürdürüyor.

Üçüncü kopuş, 1972 yılında Bülent Ecevit’in başkan seçilmesi üzerine, parti genel sekreterliği görevinde de bulunmuş, Kemal Satır ve arkadaşlarının ayrılarak Cumhuriyetçi Parti’yi kurmaları oluyor.

Ecevit’in DSP’yi kurmuş olması, DSP’yi daha şanslı gören bir grubun CHP yerine DSP’ye yönelmeleri de bir ayrışmadır. Fırsat kollayan bir grup, DSP devre dışı kalınca CHP’ye dönüyor, görev alıyorlar.

1992 yılında 1981’de askeri yönetimce kapatılan partinin yeniden faaliyete geçmesine izin verildiğinde parti Deniz Baykal ve “Denizci” olarak tanımlanan bir grubun yönetimine ve kontrolüne geçiyor. Parti, 1999 seçimlerinde TBMM dışında kalınca Baykal, kısa süre başkanlıktan ayrıldıktan “Altan abi” formülüyle bir süre geçiştirildikten sonra yeniden yönetimi alıyor. Günümüzde “Denizci” diye tanımlanan bu grup ya partiden uzaklaştılar ya da uzaklaştırıldılar. Bu gruba dahil bazı isimler yandaş TV’lerde konu mankeni olarak CHP ve Kılıçdaroğlu’nu eleştiriyor, kötülüyorlar. Partiden kopmuş durumdalar. 

Kılıçdaroğlu, gafla “yeni CHP” sloganı ile yönetimi ele alıyor; parti kalan demokratik formüllerinden, ilkelerinden kurultaylarda kabul edilmiş “Atatürk yolundan” da ayrılıyor; Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı olma isteğine odaklanıyor. Altılı masa, demokrasiyle parlamenter sisteme odaklanacağına, cumhurbaşkanı adayı belirtmeye kurulu haline geliyor. Aday olabilecek kişilerin adaylıkları sudan gerekçelerle engelleniyor, milletvekillerini belirleme ve atama yetkisi Kılıçdaroğlu’na veriliyor. Kılıçdaroğlu, altılı masanın adaylığını desteklemesi karşılığı İYİ Parti dışında diğer partilere, kontenjanlar tanıyor, kendine yakın gördüğü isimleri de seçilecek sıralara yerleştiriyor. Seçim yenilgiyle bitince Cumhur İttifakı, TBMM’de kendilerinin bile beklemediği çoğunluk sağlıyor.

Seçimlerde Erdoğan’a asist yapılıyor. Sonra da seçmenden yakınılıyor. İlk seçimde Ekmeleddin İhsanoğlu’nun, ikincisinde Muharrem İnce’nin son seçimde de Kılıçdaroğlu’nun bizzat aday olması Erdoğan’a ikram, asisttir. Anketler yanıltıcı kanısı da yanlıştır. Anketler, Kılıçdaroğlu’nun olası adaylar arasında daha az desteklendiğini kararsız görünenlerin sonucu etkileyebileceğini, ikinci tura Kılıçdaroğlu-Erdoğan’ın kalması halinde, kararsızların artacağını gösterdi. Ama doğru okuyamadı. Muhalif medya da yanlışlığa katılınca da sonuç kaçınılmaz oldu.

CHP, misyon partisidir. İlkeleri belli, yolu “Atatürk yolu”, değişmez lideri Mustafa Kemal Atatürk’tür. Partide parti delege sistemi kaldırılmalı, gereken koşullara uyan tüm parti üyeleri yöneticilerini, vekillerini seçmelidir. Her seçimde blok değil çarşaf liste kullanılmalı, başkan ve genel merkezin yetkileri sınırlanmalı. Parti demokratik yapısına dönmelidir.

Hamiş; Muharrem İnce olayı da partinin arınmasıdır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Trump tehlikesine teyakkuz 11 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları