Öztin Akgüç

Seçilmişler - Atanmışlar

20 Mayıs 2012 Pazar
\n

\n

Seçilmişlerle atanmışlar arasında aranan nitelikler açısından ayrım yapılabilir. Seçilmek için belirli niteliklere sahip olmalı, özellikle liyakat gerekli değil. Atanmak için gerekli olan bazı niteliklere sahip olmamak, seçilmek için avantaj, artı puan dahi olabiliyor. Seçilmek için liyakat diye bir nitelik, bir ölçüt aranmadığından, seçilmişlerin bu bize benziyor, işimizi daha iyi yürütürüz düşüncesiyle hareket eden seçmenden oy devşirme olanağı da artıyor.\n

\n

Atanmışlarda ise, atanma için belli niteliklere sahip olma, nesnel ölçütlere uyma, özellikle liyakat, atandığı mevkiye yaraşır olma gibi koşulların varlığı gerekir. Atanan kişi, nesnel ölçütlere uymuyorsa, işgal ettiği mevkinin gerektirdiği davranışları gösteremiyorsa, kişilikli davranamıyorsa, haklı olarak daha fazla eleştiriye uğraması doğaldır.\n

\n

***\n

\n

Atamalarda çoğunlukla nesnel ölçütler (objektif kriterler), liyakat, yaraşır olma, başarı göstergeleri bir yana itilip, bunların yerine kişide partiye yakınlık, belli çevrelerin, bazı dernek, cemaat, tarikatların adamı olmak, buyruklara itaat, övgüde kusur etmemek, el öpmeye, iki büklüm olmaya değin uzanan yaltaklanma (tabasbus), yerine göre sesyayar olarak kullanılma, isteklere kılıf uydurma, hatta bazen dış destek, dış onay gibi özellikler aranıyor. Atamalar özellikle üst düzey atmalar, bu gibi keyfi, nesnellikten uzak ölçütlere göre yapıldığında, işlerin düzgün yürümesi ve başarı olasılığı da ortadan kalkıyor, keyfilik, kamu yararının askıya alınması, kamu kaynaklarının israfı, mensup olunan kurumun itibarının zedelenmesi, yanlı uygulamalar, işlerin birikmesi, sorunların ağırlaşması, hatta yeni sorunlar yaratılması gibi sonuçlar doğuyor.\n

\n

***\n

\n

Her vatandaş, hele hele vergi ödemede gereken titizliği gösterenler, kamudan daha iyi hizmet, yansızlık, tarafsızlık, vatandaşa saygı, dürüstlük, hizmetlerin görülmesinde alçakgönüllülük bekler ve ister. Atanmışlarda, insan onuru ile bağdaşamayacak davranışlar, belli çevrelerce hatta kişilere hizmet çabası, sesyayar olarak kullanılma, görevleri gereği gibi yerine getirmeme, işleri askıda, sürüncemede bırakma gibi, israf, göz korkutma gibi eksiklikler gördüğünde vatandaşın tepki vermesi doğaldır ve haklıdır. Siz devlet bütçesinden maaş alacaksınız, devletin olanaklarını kullanacaksınız, kamu görevlisi unvanını taşıyacaksınız, sağlanan ayrıcalıklardan yararlanacaksınız, sonra farklı amaçlara yelken açıp, yönelip, kamu dışında başka kişi ve çevrelere hizmet sunacaksınız. Bu tür davranışların etikle, manevi değerlerle bağdaşmayacak bir yanı da bulunmaktadır.\n

\n

Türkiyede insanımızın önemli bir bölümü yoksulluk hatta açlık sınırı altında yaşıyorsa, yaşam kalitesi düşükse, kamu hizmetleri gerekli şekilde sağlanamıyorsa, haksızlık, ayrımcılık varsa, işler sürüncemede bırakılıp sonra iş yoğunluğundan yakınılıyorsa, israf hatta yolsuzluk, haksız edinim söylentileri varsa, bunun temel nedenlerinden başlıcası, atananların gereken niteliklere sahip olmamasıdır.\n

\n

***\n

\n

Denilebilir ki; seçilenlerde liyakat, yaraşırlılık, olumlu nitelikler aramazsanız o tür seçilmişin atadığı da kendine uygun olur. Aksi halde doku uyumsuzluğu doğar. Seçilenle atanan arasında bir doku uyuşumu vardır veya zamanla oluşur. Kısırdöngü, tersine ayrım, yeteneksizler egemenliği ya da dayanışması, seçimle başlıyor atamayla sürüyor.\n

\n

İçtenlikle egemenliğin ulusun olmasını istiyorsak, halkın yaşam düzeyinin yükselmesini istiyorsak, Türkiyenin özgür, bağımsız, saygın bir ülke olmasını istiyorsak ağzı kalabalıkların boş laflarını etkisiz kılmaya çalışıp, her olanaktan yararlanarak halkı uyarmaya, aydınlatmaya çalışmak gerekir. Unutmamak gerekir ki her ülke sonuçta layık olduğu yöneticilerle yönetilmektedir.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları