Öztin Akgüç

Seçim sandığından izlenimler (21.06.2015)

21 Haziran 2015 Pazar

Her seçimden sonra sandıkları dolaşır, oy sayımını gözlemler, sonuçları önceki seçimlerle karşılaştırarak, en azından çevreyle sınırlı olsa da izlenim edinmeye çalışırım. 25’inci dönem milletvekili seçiminde de Beşiktaş’ta 1362 No’lu sandıkta oy kullandıktan sonra sandıkların açılacağı saat 17.00 sıralarında sandıkları dolaşmaya başladım.
Oy kullandığım sandığın geçmiş seçimlerdeki sonuçlarını biliyorum. CHP: 235, AKP: 35, MHP: 7-8, diğerleri de 5-6 oy alırlar. 25’inci dönem milletvekili seçiminde CHP’nin oyu 199’a gerilerken, AKP oyunu koruyor hatta 38’e yükseliyor, MHP’nin oyu yine 8’de kalıyor, HDP 40 oy alıyor, diğer oylar 5 olarak değişmiyordu. CHP’nin oylarının HDP’ye kaydığını, en azından oy kullandığım sandık gösteriyordu.

***

HDP oyları içinde köken farklılığı var mı, etkili mi? Seçim sonrası TV kanallarında seçim sonuçları yorumlarını izliyorum. TV kanallarından birinde bir yorumcu, araştırma yapmış gibi, HDP oyları içinde yüzde 1-1.5 Türk kökenlilerin oyu var gibi, iddiada bulundu. TV kanallarında o denli yanlı, yanlış, bilgi değeri taşımayan şeyler söyleniyor, iddia ediliyor ki, bu tür davranışları en hafif saygısızlık olarak nitelemek gerekiyor.
Oy kullandığım sandıkta en azından yüzde 15 dolayında CHP oyu HDP’ye kaymış durumda. Oy kullananların kökenini yakın çevrem dışında bilmiyorum. Sık sık bu köken farklılığı dile getiriliyor. İnsanlık tarihi ile köken ayrımının tarihi karşılaştırıldığında, bu ayrımın çok yeni, bir ölçüde yapay olduğu da görülür. Köken ayrımcılığını anlamsız, yapay bulmakla beraber çevremde kendini Kürt kökenli olarak tanımlayan veya bilinen kişi pek yok. Bu nedenle en azından oy kullandığım sandık sonucundan hareketle, “HDP oyları kökene dayanır, Türk kökenli olanların katkısı yüzde 1-1.5 dolayında” savı, hele hele araştırmaya dayanmadan iddia edilmesi gerçekçi değil. Peki, HDP’ye niçin oy verildi? Çeşitli nedenleri olabilir. Kuşkusuz en bilinen ağırlıklı nedeni HDP’nin baraj altında kalmaması, HDP’nin oyları ile AKP milletvekili seçilmemesidir... HDP’nin sol bir parti oluşu, HDP’nin bölge değil Türkiye’nin partisi olmasının istenmesi, CHP yönetimine ve söylemlerine tepki, az da olsa Sayın S. Demirtaş’ın uyandırdığı sempati de oy kaymasında etkili olmuştur.

***

Parti yetkililerinin Türkiye partisi söylemlerine karşı, izlemeye çalıştığım yabancı TV’lerde “pro kurdish”, Kürt yanlısı parti söylemi seçim gecesi de sürdürüldü.
Yaşanan olayların, söylemlerin nedenleri araştırıldığında, olayların ardında emperyalizmin parmağı, tahriki olduğu görülür. HDP’nin gerçekten Türkiye’nin partisi olması, emperyalizmin bölgedeki oyununu bozar. Köken, milliyetçilik üzerine politika yapmak sona erer, sosyal, ekonomik sorunlar üzerine eğilmek, tartışmak, politika üretmek olanağı artar. HDP’nin Türkiye’nin partisi oluşu ister muhalefet ister iktidar ortağı olsun, normalleşme olarak tanımlanan süreci hızlandırır.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Trump tehlikesine teyakkuz 11 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları