Öztin Akgüç

Sınaileşme modeli

19 Nisan 2023 Çarşamba

Türkiye’nin ekonomik hatta toplumsal sorunlarını, işsizlik, enflasyon, dış açık, dış borç, gelir dağılımı, kalkınma, seküler yaşam sorunlarının çözülebilmesi için, göstermelik montaj değil üretken sanayileşme sürecine girmesi gerekir. Ülkenin (1933-38) Birinci Sanayi Planı yol gösterici olabileceği gibi, Sümerbank, Japon Keiretsu sanayi ağları da model oluşturabilir.

Mustafa Kemal Atatürk, kalkınma için sanayileşmenin zorunluluğunu şu sözlerle vurgulamıştır:

“Sanayileşme, en büyük ulusal davalarımız arasında yer almaktadır. Çalışması ve yaşaması için iktisadi elemanları ülkemizde mevcut olan büyük, küçük her çeşit sanayii kuracağız ve işleteceğiz. En başta vatan savunması olmak üzere, ürünlerimizi değerlendirmek ve en kısa yoldan, en ileri ve refahlı Türkiye idealine ulaşabilmek için, bu bir zorunluluktur.”

Kalkınma ve sanayileşme için Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı hazırlanarak 1933 yılında uygulamaya konulmuştur. Plan, ithal ikamesine dayanan, hammaddesi yurtiçinde olan malların üretimine yönelik, coğrafi ve teknik olarak dengeli, ihraç ürünlerine değer katmayı amaçlayan bir plandır. Planı gerçekleştirmek, yatırım, kuruculuk, işletmecilik, bankacılık yapmak amacıyla 11 Temmuz 1933 tarih ve 2262 sayılı yasa ile bir devlet teşebbüsü olarak Sümerbank kurulmuştur. Planda öngörülen tesislerden yalnız birinin Şişe Cam dışında diğerlerinin Anadolu’da kurulması yalnız dokuma değil, taş toprak, demir-çelik, kimya, selüloz-kâğıt sanayilerine de yatırım yapılması öngörülmüştür. Plan beş yılda gerçekleştirilmiş, öngörülen tesislerden ikisi Türkiye İş Bankası, hemen tamamına yakınını Sümerbank tarafından gerçekleştirilmiştir. Dünya ekonomik krizine, savaş hazırlıklarına karşın Türkiye, dış açık ve bütçe açığı vermeden başarmış, hızlı büyüme sürecine girmiş, kalkınmada ünlü ekonomist Kuznets’in ayrımı ile kalkış (take off) aşamasına girmiştir. Enerji, madencilik, kimya sektörlerine yatırımı öngören, Etibank tarafından gerçekleştirilmesi beklenen İkinci Sanayi Planı, savaş nedeniyle uygulanamamıştır.

Sümerbank’ın ekonomiye kazandırdıklarından Karabük Demir Çelik, Türkiye Selüloz ve Kâğıt Fabrikaları İşletmeleri (SEKA) bünyeden ayrılarak aynı KİT halinde örgütlenmiştir.

Sümerbank, özelleştirmelerden önce, Pamuklu Dokuma Sanayii (Adana, Adıyaman, Denizli, Diyarbakır, Ereğli, İzmir, Kahramanmaraş, Karaman, Kayseri, Malatya, Nazilli, Nevşehir tesisleri), Yünlü Dokuma Sanayii (Defterdar, Hereke, Merinos-Bursa yünlü sanayii) kendir imalatı (Taşköprü), halıcılık, (Bünyan, Hereke, Diyarbakır, Isparta halıcılık kuruluşları), deri kundura sanayii (Beykoz, Van, Tercan, Sarıkamış tesisleri), kimya sanayii (Tarsus mensucat boyaları, Gemlik sunğipek ve viskon mamulleri, Salihli Palamut valeks), taş ve toprak sanayii (Sivas çimento, Filyos Ateş Tuğlası, Konya reflektör malzeme, krom-manyezit tuğla, Yonca seramik sıhhi tesisat, Yıldız Porselen), ağaç sanayii (Bolu lamine ve lif) alanlarında faaliyet göstermekteydi. Sümerbank’ın ayrıca çok geniş iştirak portföyü bulunmakta, bankacılık, dört yüzü aşkın mağazası ve doğrudan kırk binden fazla çalışanı ile hizmet vermekteydi.

Sümerbank, yabancı markalar adına fason üretim yaparak makine teçhizat alımı hazırlığı ürün ihracatı anlaşmalarıyla (buy back) da, kendi ürünleri dışında da ihracat yapmaktaydı. Yatırım alanlarını genişletmek, Gaziantep tekstil makineleri, Tarsus tüm mensucat boyalarını üretme, Gemlik tesisleri ürün çeşitlendirme projeleri bulunmaktaydı. 

Sümerbank, dış ülkelerde vaka olarak incelenmekte, KİT alanında otorite, Prof. Dr. Hanson’un kitabında etken örnek olarak yer almaktaydı. Japonya kalkınmasında Zaibatsu modeli, ABD işgali sonrası General Mac Arthur tarafından dağıtılmış küçük parçalara bölünmüş, bizde ise işgale gerek kalmadan yerli işbirlikçiler tarafından bir model yok edilmiştir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları