Şahin Aybek

Okul seçim kriteri olarak okul kütüphanesi

24 Ocak 2022 Pazartesi

Çocuklarımız için okul seçimi yaparken nelere dikkat ediyoruz?

Çocuklarımız; geleceğimizi garanti altına alacak, dünyanın makûs talihini değiştirecek; yapamadığımızı yapıp rahat etmemizi sağlayacaklar. Hiçbir çocuk, doğaüstü yetenekleri olan bir süper kahraman değil ki, bu ciddi sorumluluğun üstesinden gelsin. Minik bedenleri üzerine yüklediğimiz geleceği kurtarmak misyonunu ancak, onlara süper kahraman becerileri kazandırmamız durumunda gerçeğe dönüştürebilirler.

Adapazarı ENKA Okulları Kütüphane Öğretmeni Osman Koç ile okul kütüphanelerinin ülkemiz, dolayısıyla da dünyanın geleceğine nasıl etki edebileceği üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. 

Merhaba Osman Bey, sizi biraz tanıyabilir miyiz?

İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümünden 1998 yılında mezun oldum. Sırasıyla, İstanbul Bilgi Üniversitesi, Borusan Müzik Kütüphanesi, Darüşşafaka Eğitim Kurumları Kütüphanesi ve Adapazarı ENKA Okulları Kütüphanelerinin kurulması, işletilmesi ve yönetilmesi görevlerinde bulundum. Üniversite ve okul kütüphanesi deneyimlerim var. 

Öğrenenlerin IB (The International Baccalaureate), MYP (Middle Years Programme) ve PYP (Primary Years Programme) araştırma becerileri eğitimlerinin yapılandırılması alanında çalışmalar yapmakta ve sürdürmekteyim. 

Yaşam boyu öğrenme; bilgi okuryazarlığı, akademik dürüstlük konularında sunumlar yapmakta ve bu konuların ilk, orta ve lise eğitimi seviyelerinde Türkiye’de yapılandırılması çalışmalarına katılmaktayım. 

Halen çalışmakta olduğu Adapazarı ENKA Lisesinde “Proje Tabanlı Öğrenim” programının yapılandırılması; akademik metin yazma ve bilimsel proje hazırlama çalışmalarını organize ediyorum.

Yazmayı ve okumayı çok seviyorum. “ENKA Kitap Kulübü” isimli kitap kulübünün kurucusu ve yürütücüsüyüm. Kulübe kitap dostu olan herkes katılabilir. 

Türkiye’de okuma alışkanlığı ve kültürünün geliştirilmesi konusunda, ilk olabilecek etkinlikleri tasarladım, organize ettim ve sürdürülmesi için planlamalar yaptım. Dezavantajlı grupların kitaba ulaşması için sayısız toplum hizmeti çalışması yaptım. Halen aynı amaçla çalışan Herkese Kitap Vakfı isimli vakıfta gönüllü olarak proje liderliği yapıyorum. 

İlgi alanım doğrultusunda, mesleki birikimim de kullanarak yazdığım çocuk kitaplarım var. Kitaplarım; kitap okuma alışkanlığı, eleştirel düşünme, sorgulamaya dayalı eğitim, araştırma becerileri kazandırma, bilgi okuryazarlığı edindirme gibi odaklardaki içeriklere sahiptir. 

Okul kütüphanesi neden önemlidir?  Bir okulda kütüphane olmazsa olmaz mı? Çocuklarımız için okul seçimi yaparken öncelikle “Okulunuzun kütüphanesi var mı?” sorusuna alacağımız cevap bizlere, o okulla ilgili hangi ipuçlarını verebilir?

Hayatımızdaki en anlamlı varlıklarımız olan çocuklarımız için okul seçimi yaparken hangi kriterlere göre değerlendirme yapmalıyız? Öyle bir kriter var ki, bugüne kadar hiç düşünülmemiş ve hiçbir zaman da bizler; anne ve babalar, veliler tarafından değerlendirilmemiş. Evet; tek bir kriterle okulun geleceğe bakışını, öğrencisine katacağı değeri, belirttiği vizyon ve misyona ne kadar bağlı olduğunu değerlendirebiliriz. 

Daima “Çocuğum kaliteli bir okulda eğitim alsın!” diyoruz. Seçkin bir yaşamı; dünyaya katkısı, ailesine ve sosyal çevresine pozitif etkisi olsun; yaşam boyu öğrensin, yaratıcılığı gelişsin, inisiyatif kullanabilsin, iletişim ve iş birliği becerileri oluşsun ve gelişsin, duygularını ifade edebilsin diye bekliyoruz.

“Kaliteli okul” seçimimizi bazı kriterlere göre yapmaya çalışıyoruz. Okuldaki eğitimci kadrosu, dil edinimi, sportif, kültürel ve sanatsal olanakları, laboratuvar seçenekleri, sosyal kulüp çeşitliliği, okul fiziki yapısı ve ulaşım imkanları en çok araştırdığımız kriterlerden… Bugüne kadar pek de araştırılmayan ama hayati öneme sahip bir okul seçim kriteri de vardır ki o da okulun işlevsel bir kütüphanesinin olması ya da olmamasıdır. 

Çocuğumuzu göndereceğimiz okulu seçerken şu soruları sormamız bize, okulun eğitim yaklaşımı ve geleceğe bakışı ile ilgili pek çok ipucu verir.

Okulunuzun işlevsel bir kütüphanesi var mıdır?

Okulun işlevsel kütüphanesinin olması, o eğitim kurumuyla ilgili pek çok sorunun da cevabıdır aslında…

İkinci soru; okul kütüphanesi için ayırdığınız yıllık bütçe ne kadardır?

Okul kütüphanelerinde; basılı ve dijital bilgi kaynaklarına, fiziki alan giderlerine, profesyonel çalışanlarına her yıl ciddi miktarda bir bütçe ayrılması gerekir.

Okul kütüphanesi nasıl olmalıdır? Milli Eğitim Bakanlığının “Her Okula Bir Kütüphane” gibi kampanyaları, gerçek anlamda okulların işlevsel kütüphane ihtiyacını karşılar mı? 

Okul kütüphanesi bir miktar kitabın tutulduğu durağan bir yer; kitap deposu değildir. Sınav gruplarının düzenli etütlerinin yapıldığı bir yer ya da kitaplar kaybolur kuşkusuyla kapısına kilit vurulan odalar, hiç değildir… Bu tür kampanyalar sürecinde kurulmuş okul kütüphaneleri, “kütüphane” kelimesinin farkındalığının edinilmesi düzeyinde önemlidir ama işlevsel değildir. İşlevselliğin en önemli göstergesi, bu kütüphanelerin meslek profesyonellerini istihdam etmiyor olmasıdır. Bugüne kadar, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ataması yapılan tek bir kütüphaneci olduğu hatırlamıyorum. Bugün, her devlet okuluna bir kütüphane açıldığı ifade ediliyor fakat okulların hiçbirinde meslek profesyoneli olan, lisans mezunu kütüphaneci bulunmuyor. 

TÜİK Verilerine göre ülkemizde 32.158 adet örgün ve yaygın eğitim kurumu kütüphanesi, genel bir deyişle okul kütüphanesi mevcuttur. Bu abartılı TÜİK verisi içerisindeki işlevsel okul kütüphanesi oranı binde bir, yani 30-35 adettir.

32.158 işlevsel okul kütüphanesi (ilk ve orta dereceli okullar) demek bilgiyi tüketen toplumdan üreten topluma geçmek demek. Pasif bilgi tüketicisi toplumdan, aktif, bilgiyi işleyen, üreten gruba, gelişmiş ülke sınıfına transfer olmak demek. Her yıl binlerce patent demek. Yüksek teknoloji üretmek demek. Kişi başı milli gelirin uçması demek. Düşünen, üreten toplum demek. Popüler ve bilimsel yayın sayılarının artması demek. Daha çok okumak, yazmak demek. Düşünmek demek ve denecek binlerce kazanım demek. Keşke…

Okul yapısının mabedi, kalbinin attığı yer, buluşma noktası, en seçkin manzaraya sahip mekân, sanatsal estetik ve seçkin bir tasarıma sahip yapı, yazın serin, kışın sıcacık, kıpır kıpır, dinamik, yaşayan mekanlardır okul kütüphaneleri.

Ülkeler Bazında 1.000.000 Kişiye Düşen Bilimsel Yayın Sayıları

Not: Yukarıdaki grafik artnotlari.com isimli blog sitesinden alınmıştır.

Yukarıdaki grafik birçok farklı biçimde okunabilir. Bu yazı ile ilişkilendirecek olursak; Türkiye’de bilimsel yayın üretimi genellikle lisans eğitiminden sonra, hatta doktora döneminde başlıyor. Çok geç bir dönem. Bilimsel yayın sayılarının artması, aktif bilgi üreticisi konumuna ulaşılması için ilk ve orta dereceli okullarımızdaki müfredatı yeniden yapılandırmak gerekir. Okul akademik dürüstlük politikasının okul kütüphanesini merkez edinerek derslerde uygulanması kaçınılmaz olmalıdır.  Bu hem ahlaki hem de akademik bir zorunluluktur. Kütüphane kullanım kazanımları sayesinde, bilgiyi pasifçe taşıyan öğrenenler değil, onu keşfeden, kullanan ve yeni bilgiyi üreten aktif öğrenenlere dönüşmek mümkündür.

Peki, okul kütüphaneleri neler yapıyor da ülkenin, insanının kaderini değiştirebiliyor? 

Okulun uzak bir köşesinde atıl bir odadaki tozlu kitaplar insanı nasıl değiştirebilir ki? Okul kütüphanesi, bünyesinde bulunduğu eğitim kurumunu nitelik ve nicelik olarak nasıl zenginleştirir? Kütüphane okul toplumunun öğrenim hayatına nasıl etki eder?

Kütüphaneler okul yapılarının kalbidir, ruhudur, mabedidir, bilginin merkezidir. Derslerde, müfredat dahilinde, giriş seviyesinde işlenen konular, kütüphanede derinleştirilir. Kütüphanesi olmayan okullarda (kütüphane ile kasıt işlevsel bir okul kütüphanesidir) konu derslikte konuşulan kadar öğrenilir, sonraki ders farklı bir konuya geçilir, konu derinlemesine araştırılmaz (40 dk. bunun için yeterli değildir), öğrenilmez, sınav zamanı ezber yapılarak geçer not alınmaya çalışılır. Sınavdan üç gün sonra konu unutulur. 

Derslikler ve okul kütüphanesi tam bir uyum içerisinde; derslerde işlenen giriş seviyesindeki konuların derinleştirilir, bazen de öğrenci ilgi ve yeteneklerine göre bu konular bilimsel çalışmalara dönüştürülür. Derslikler kütüphanesiz, kütüphane de dersliksiz eksiktir, yarımdır. Kütüphanesi olmayan okul, sınavlara hazırlık dershanesi gibidir. Ezberlersin, sınavda kullanırsın ve unutursun.

Okul kütüphaneleri öğrenmenin pekiştirildiği, kalıcı hale getirildiği, bilginin üretildiği, bilgi üretme yöntemlerinin öğretildiği mekanlardır. Kütüphane çalışanı, alan profesyoneli olarak öğrenenlerdeki tüm sosyal ve akademik becerilerin edinilmesinde tamamlayıcı bir role sahiptir. 

Akademik becerilerden devam edelim… 

Akademik beceri, tüm okul sinerjisinin lise ya da üniversite sınavı odağa alınarak harcanması, çoktan seçmeli dört ya da beş seçenek arasından doğru olanı bulma becerisi hiç değildir. Modern eğitim felsefesinde test çözmek yoktur. Düşünmek vardır, hayal etmek vardır, sorun alanlarını keşfetmek, çözüm önerisi sunmak, duygularını hissetmek ve ifade etmek vardır. 

Bir okul kütüphanesi bilginin üretilmesine nasıl katkıda bulunur? 

“Eğer daha uzağı görebiliyorsam bu, benden önceki devlerin omuzlarında durduğum içindir.” A.Newton.

Eğitim sistemimiz, öğrencilerin bilgiyi sadece taşımasını yeterli bulur! Nasıl mı? Öğrenciye ödev verilir, öğrenci dijital ve basılı kaynaklardan taramasını yapar, ilgili bilgiyi kopyalar, üzerine adını yazar dijital ya da fiziksel olarak öğretmenine teslim eder. Klasik ödev sürecindeki öğrenci kazanımı yok denecek kadar azdır. Bazen de zaman kaybından başka bir şey değildir.

Öğrenciye verilen ödev, araştırma ya da projenin bir kazanıma dönüşmesi için öğrencinin yalnızca bilgiyi taşıması değil onu üretmesi de gerekir. Var olan bilgi zaten vardır. “Okul Akademik Dürüstlük Politikası” gereği, var olan bilgi, sahibini belirtmek şartıyla kullanılabilir ama bir şartla… Öğrenci bilgi kaynaklarından ulaştığı bilgiyi yorumlayarak kendi yorumunu da çalışmasına eklemelidir. Öğrenci yorumu, referansı gösterilmiş yeni bir bilgi olarak özel bir kazanımdır. İşte tam da bu noktada yeni bilgi üretilmiş oluyor. Öğrenci, var olan bilgiyi referans göstererek; bilimsel bir gerçekten yola çıkıp kendi bilimsel gerçeğini oluşturabiliyor. Aksi, okul akademik dürüstlük politikalarına aykırıdır, yaptırımı vardır. 

Tüm bilgi üretme, işleme, sunma becerilerinin odağında okul kütüphanesi vardır. Öğrenmenin kalıcı hale gelmesi, derinleştirilmesi, okul akademik birimleri ve kütüphanesinin iş birliği sayesinde gerçekleşir. 

Osman Bey, bir okul seçim kriteri olarak okul kütüphanelerinin önemini anlattınız, bu konuya farklı bir bakış açısı geliştirmemizi sağladığınız için çok teşekkür ederiz. Son olarak eklemek istediğiniz bir konu var mıdır?

Bu yüzyılda bilgiye ulaşmak en temel insan hakkıdır. Erişilen ya da maruz kalınan bilgi bombardımanından işimize yarayacakları seçme; doğru bilgiye ulaşma ciddi bir bilgi okuryazarlığı öğrenimi ile mümkün olabilir. Bilgi okuryazarlığının da merkezi kütüphanelerdir. Öğrenci doğru bilgiye nasıl ulaşacak, onu diğer alanlara nasıl transfer edecek, bilgiyi nasıl işleyecek, zihninde nasıl bir değişim sağlanacak gibi konular da direkt kütüphaneleri ve kütüphanelerin barındırdığı içerikleri ilgilendirmektedir. Okul yapısının merkezine alınmış bir kütüphane okul iklimini etkin bir şekilde değiştirebilir, öğrenme dinamiklerine en üst seviyede katkıda bulunabilir!

Okul seçimi, çocuklarımızın sosyal ve akademik olarak geleceğe hazırlanmasında çok özel bir öneme sahiptir. Klasik okul seçim kriterlerinin yanında, hatta temel bir kriter olarak; “Okulunuzun işlevsel bir kütüphanesi var mıdır? Okul kütüphaneniz için ayırdığınız yıllık bütçe ne kadardır?” soruları aradığınız okulu bulmanız için yeterli olacaktır.

Sevgili hocam değerli bilgileriniz için size teşekkür ediyorum. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin…



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları