Kentlerimiz doğaya uygun, insanca bir görünüme nasıl kavuşacak?

Sermayenin, yandaşların değil, kentin, kentlinin ve çevrenin çıkarları gözetilince...

Bugünün Türkiyesi'nde kentlilik anlayışı, ne yazık ki yağmaya, özel çıkarlara, soyguna teslim olmuştur.

Giderek çirkinleşen, yeşili azalan, betona boğulan, gökdelenlere yürüyen kentler...

Yoğunluğu artan, altyapı sorunları büyüyen, trafiği kötüleşen kentler...

* * *

İstanbul'daki yağmanın ardından AVM'cilerin, gökdelencilerin gözü İzmir'de.

Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, bu konuda tehlikeye dikkat çekiyor.

Geçmişte elde edilen haklar, emsal kararlar sorun yaratıyor.

İktidara kalsa her yer AVM'lerle dolacak.

İzmir Limanı, Alsancak, Karşıyaka ve Göztepe statları yerine kurulacak AVM'ler, kente ağır darbe vuracak.

Üçkuyular Doğuş Grubu'nun İstinye Park Alışveriş Merkezi ve otel projesi de öyle.

Balçova, Narlıdere ve yarımada için kaos projesi.

Zaten Balçova'da birbirine bitişik AVM'ler, aşırı yoğunluk ve trafik nedeniyle sıkıntı yaratıyor. Buna bir de Üçkuyular gibi kilit bir noktada İstinye Park eklenirse, işin içinden çıkılmaz olacak.

Söz konusu bölge için ÇED süreci başlatıldı.

Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü, internet sayfasında başvuru ilanını yayınladı.

Buna göre 40 bin metrekare kayıtlı alan üzerinde kurulacak projeyle 30 bin metrekare büyüklüğünde inşaat yapılacak.

İzmir Valiliği, uygun buldu. Acaba kentin ve kentlinin çıkarına uygun mu?

Olduğunu düşünmüyorum.

İzmir'e bir getirisi var mı?

O da tartışmalı.

ÇED sürecinde yerel yönetimlerin, ilgili meslek odaları ve yurttaşların itirazları olacaktır.

....................