Tersyüz...

15 Kasım 2011 Salı
\n

Emperyalist işgalcileri kovduktan sonra yurtta barış, dünyada barışgibi ulusaldan evrensele insanlık adına geniş bir ufuk açan Mustafa Kemal, faşistve diktatöröyle mi?

\n

Bilimsel ve tarihsel gerçeklikten uzak, küresel tezgâhların ürettiği bu yalan ve yanlış, zaman zaman ısıtılıp yeniden sahneye konuyor.

\n

Medyadaki bazı kalemlerden milletvekillerine kadar, büyük devrimci Mustafa Kemalle örtüşmeyen, yersiz, haksız nitelendirmeler yapılıyor.

\n

Neden?

\n

İktidar yanlısı, neoliberal kesimin bu çabası, küresel odaklı bir projenin uzantısıdır kuşkusuz.

\n

Türkiyeyi de içine alan bölgeyi yeniden şekillendirme stratejisinin bir ayağıdır.

\n

Rövanş alma niyetidir, tarihsel anlamda büyük önem taşıyan Kurtuluş Savaşımızdan...

\n

60 yılı aşkın bu uğurda mücadele sürüyor.

\n

Bir hayli yol almışlardır. Cumhuriyet erozyona uğratılmıştır.

\n

Statükodiyor, aynı ağızlar.

\n

Statüko, Mustafa Kemal değildir aslında, 60 yıldır Batının kucağında oturan sağcı, gerici iktidarların yarattığı düzenin adıdır.

\n

Adım adım bağımsızlıktan uzaklaşmadır.

\n

Atatürkdiye diye, gerçekte onun devrimlerini tersyüz etmeye çalışan 12 Eylül benzeri yönetimler ve anlayışlardır.

\n

Ülkeyi hücrelerine kadar dışa bağımlı kılmaktır...

\n

***

\n

Küresel güçler ve onların yerli işbirlikçilerinin büyük devrimciyi itibarsızlaştırma çabaları nafiledir.

\n

Onca uğraşıya, katettikleri yola karşınfaşist ve diktatördiye nitelendirdikleri Mustafa Kemali, halkın bağrından koparamadılar.

\n

Bunun en iyi kanıtı, 10 Kasımda 9u 5 geçe Türkiyenin dört bir yanında yaşanan saygı gösterisidir...

\n

Kimsenin baskısı, dayatması olmadan yüz binlerin yollarda araçlarından inerek, sokaklarda, işyerlerinde, okullarda ayağa kalkmasıdır...

\n

Emperyalistleri ve onların işbirlikçilerini rahatsız eden bu sevgi ve saygı tablosu, dünyada hangidiktatörenasip olmuştur?

\n

***

\n

Yurtta ve dünyada barış isteyen Atatürkün gösterdiği yola aykırı gelişmeler yaşıyoruz.

\n

Komşularla sıfır sorundiyenler, ülkeyi adeta ateş çemberine sürüklüyor.

\n

Geçen şubata kadar Suriyeyle, Esadla, kardeş kucaklaşmaları, aile ziyaretleri, kaldırılan vizeler, pasaportsuz geçişler, ortak bakanlar kurulu toplantıları ve bir ay sonra bu tablonun tümüyle tersyüz olması...

\n

Bir başka ülkenin iç işlerine müdahale sayılabilecek yaklaşımlar...

\n

Ve Suriyede elçiliğimize yönelik kabul edilmez saldırı, bayrağımızın yakılması...

\n

Neden yaşanıyor bu gelişmeler?

\n

Terör örgütünün yuvalandığı, topraklarımıza yönelik saldırının merkezi ABD yönetimindeki Irakla değil de Suriyeye bozulan ilişkiler neden?

\n

Barzani, Talabani daha geçen hafta açık açık PKKye karşı bir şey yapmayacaklarını söylemediler mi?

\n

Niçin Esada yağıp gürleyenler Barzaniye, Talabaniye karşı benzer tepkileri göstermiyor?

\n

Açıktır, küresel güç böyle istiyor...

\n

Suriyeyle gerginleşen ilişkiler konusunda Dışişleri Bakanı Davutoğlu, dışişlerindeki geleneksel politikanın dışında bir yol izlenmediğini, kimsenin taşeronuolmadığını söylemişti.

\n

Yaşadığımız süreç, tersini göstermiyor mu?

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yaşasın Cumhuriyet 1 Ocak 2016
Sesler kısılırken... 25 Aralık 2015

Günün Köşe Yazıları