Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Karadeniz’de, 54 yılda, hızlanarak geriye gittik..
Yıl 1967, birbirlerine yakın yaz aylarının günleri, Demirel’in güçlü iktidarının parlak günlerinin yansıması görkemli Karadenizli katılımlı, Samsun’da uçaktan inişimizle başlayan görkemli katılımcı konvoylar eşliğinde Sarp sınırına kadar uzanan gezi etkinlikleri günleri. Dönemin teknolojik, ekonomik koşullarında iddialı yatırım projelerinin açılış törenleri. Karadeniz sahil yolu, havaalanları, yatırım açılışlarının müjdeleri. Özelinde Rize Belediye Başkanlığı’na Amerika’dan bir mühendisimizin gelişi, koca koyu doldurma projesi, dev Demirel Apartmanı açılışları kişisel ilgimi çekmişti..
O günlerden bugünlere Karadeniz üzerinden yatırımlar, üretime ilişkin yaşananlar, insan başta, canlara, doğaya ters savaşın sonuçlarıyla, gazeteci olarak birinci elden ilgilenmek zorunda kalmışım. Karış karış dolaşarak yazı dizileri, bilimsel incelemeler sonuçlarıyla, Cumhuriyet okurlarıyla paylaşmışım. Doldurulan koyların korunabilmesi uğruna sahillere yüklenen dev kayalar bir işe yaramamış, doğa kendisini yok saymaya kalkışan uyanık, günlük yüksek siyasal ekonomik rant odaklı hesapların herbirini, bir başka isyanı ile yerle bir etmiş.
Yıllar, iktidarların değişimleriyle doğayı yenme hırsı patlamasında, gelişen teknoloji, bilgi birikimleriyle yapılmış yeni yatırımlardan, doğa gücünün intikam almalarının boyutlarında, yüksek derelerden fışkıran suların akış hızının patlaması gibi.. katlanan felaketlerin yaşanması da kaçınılmaz olmuştu.. Özal’lı yıllarda yapılan rant vurgunlarına karşı doğanın isyanının şiddet sonuçlarının patlamasında, dünyanın gözünden kaçmış bir küçük Çernobil bulutunun saklanması ile gelen yöre halkına dönük kanser patlaması, tüm canlılara dönük zararlar, “bonus” olmuştu.
Bugünküler için hiç boşuna Avrupa’da yaşanan büyük felaketlerden teselli bulmaya kalkışmayalım. Dünya çapında yaşanan iklim, doğa felaketleri patlaması, gerçekleri bir yana, bize özgü ekstradan vuruşların çıplak acı sonuçları çok başka..
***
Bizim Karadenizimizin, doğamızın bizden intikam alışının boyutlarında hep çok çıplak ortaya çıkan ekstra “bonus”ların olması herhalde kader, çaresizlik değil. İlk yıllardan çay dizileri için bölgeyi tararken Rize’de güneşin çıkması ile sahile dikilmiş tersine yükselen apartmanların inşaatına inat, hava akımının durdurulmasına isyan etmiş ıslanmış çarşafların kurutulması için camlardan asılmaları görüntüleri, masum bir ayıp olarak sergilenirdi. Arkası çarpık doldurulmuş koyların, taşan derelerin öfkesi ile boşaltılmaları operasyonları gelirdi.
Önceki gün öğlen ortasında yörenin kültürel gelişimi ile de inci merkezlerinden biri olan Artvin, Arhavi merkezinin ortasından geçen derenin taşması ile ortaya çıkan görüntüleri yakın plan gördüğünüzde ne düşündünüz? Gerçi İçişleri Bakanımız, yukarılardan baraj patladığı söylentilerinin doğru olmadığı ile şaka yollu eğlenmek isterken, zoom yapılan görüntüler üzerinden gerçekleri görememek olanaksızdı.. Derenin iki yanından birçok katları birden su baskını altında kalan apartmanlar, sürüklenen arabaların, canlı kurtarılabilen insanların görüntüleri arasında gerçeklerin saklanabilmesi olanaksızdı..
Doğaya güç gösterisi yapmaya kalkışan insan aklının akılsız şovu olabilecek biçimde, birçok katları birden su altında kalan yüksek modern apartmanların derenin diplerine kadar dümdüz dikildiğinin bilimle dalga geçmeye kalkışmış görüntüleri olarak eşlik etmekteydiler. Herkes yaylalarda olduğundan ölüm olmaması ile teselli bulabilir misiniz? Yıkılacak çok pahalı yapılaşmanın bedellerini yine biz vergilerimizle mi ödeyeceğiz?
Başkan Erdoğan, dün boşuna mı cuma namazını Rize’de kılarak, bir kısmı geçen haftadan ağır yıkımların yaralarının hızla sarılacağını söylemek zorunda kaldılar sanıyorsunuz? Dere yatakları üzerindeki yapılaşmaların yıkılacağının sözünü vermek zorunda kalmaları boşuna mı? Yapılış tarihleri iktidarlarının döneminin içinde kaldığına göre, hâlâ bölgenin daha önceki sel felaketlerinde yaşandığı üzere hepsinin birden yıkılmaları sonucuna ne zamana kadar varılabilir, nasıl hızla büyük büyük para kaynakları bulunabilir, hiçbir fikrim yol elbette.
Çünkü çok geçmiş yıllarda sözü verilmiş, başka başka sel felaketleri ile beraber olanları da içinde, hukuksuz yapılaşmaların, haksız rant vurgunlarının geri dönüşlerinin sözlerinin tutulmuş olmalarının hâlâ çok uzağındayız.. Karadeniz incimizde, yeni felaketlerin beklenmesinin habercisi, meteorolojinin yeni yüksek yağmur haberlerine, bir nefes aldıracak nokta konulabilmiş değil henüz..
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Emekliye iyi haber yok!
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev