TFF’nin Takım Harcama Limiti (THL) uygulaması kulüpleri mali disiplini sağlamaktan çok, daha fazla finansal disiplinsizliğe sevk etmiştir. Bu uygulama Türk futbolunun dengesiz ve haksız rekabetini artırmış; futbolumuzu ekonomik, finansal, sportif başarısızlığa iten temel faktörlerden birisi olmuştur.
Yazımızın sonuna gelirken THL’ye ilişkin şu soruları soralım:
1. Zararda (batakta) olan kulüpleri mali disipline sevk etmek için getirilen bu uygulama hâlâ amacına hizmet etmekte mi? Yoksa kulüpleri mali disiplinsizliğe mi (harcamaya mı) teşvik etmekte?
2. Borçlarını döndüremeyen, faaliyet giderlerini bile karşılayabilecek gelir yaratamayan, zararları gelirlerinin üzerine çıkmış, özkaynakları negatife dönmüş, finansal kriz sarmalındaki kulüpler, kendilerine tanımlanan ya da bloke edilmiş bulunan limitleri harcayabilecek kaynağı nereden, nasıl bulacak?
3. TFF kulüplere bu harcama limitlerini tanımlarken, harcama yapılabilecek paranın bütçesini (kaynağını) neden sormuyor?
4. TFF’nin belirlediği limitlerin ne kadarlık kısmının kulüplerce harcandığı kontrol ediliyor mu?
5. Futbol otoritesi bu modelle kulüpleri finansal disipline sevk edip mali yapılarını düzeltebileceğine inanıyor mu? Finansal sürdürülebilirlik bu koşullarda nasıl sağlanacak?
6. Futbol otoritesi bu limitleri belirlerken, kulüplerin finansal tablolarını kendi web sayfasında yayınlayacak şeffaflığı neden gösteremiyor?
7. Bankalar Birliği konsorsiyumuna giren kulüplerin, yapılandırma sözleşmelerine göre harcama yapabilme yetkileri bu konsorsiyumun onayına tabidir. Buna göre, bu konsorsiyum bu harcamalara nasıl onay veriyor?
UYGULAMA AMAÇTAN UZAK
Sonuç olarak THL uygulaması, kulüplerin harcama bütçelerini kontrol altına alıp, mali yapılarının güçlendirilmesini amaçlasa da mevcut uygulama bundan uzaktır. Aksine, harcamayı cesaretlendiren, günü kurtarmaya yarayan palyatif bir çözüm olarak karşımıza çıkıyor. Bu uygulama, rekabetçi dengenin orta ve uzun vadede daha da bozulması, haksız-dengesiz rekabetin artması anlamına geliyor. Bu da Türk futbolunun kalitesini ve rekabetçi dengesini olumsuz etkileyen temel olumsuzlukların başında geliyor.