Üreten ama büyümeyen ülke
Veysel Ulusoy
Son Köşe Yazıları

Üreten ama büyümeyen ülke

08.10.2023 03:00
Güncellenme:
Takip Et:

Üretim girdileri olan sermaye ve çalışan sayısının alt bileşenlerine inmek günümüzde tecrübe ettiğimiz enflasyon, yapışkan işsizlik ve durgunluğun nedenlerini ortaya çıkarmak için gereklidir.

Sermaye tarafında girdilerin teknolojik seviye farklılığı yanında, yatırım ve sermaye girdi özellikleri de incelenmesi gereken özelliklerdir. Aynı kapsamda çalışanları da ortalama vasıftan sapmalara göre ele almak üretimin kalitesi, fiyat seviyesi ve ihracatta rekabet avantajının yapısını görme bakımından önemlidir.

Tüm bu yapısal bağlantıyı ortaya çıkaran görünümü doğrudan ve dolaylı olarak dış ticaret verilerinde bulmak olasıdır. 

Dış ticaretin bileşenleri bir ülkenin kalite, fiyat, insan sermayesi, teknolojik gelişme ve itibarını gösteren istatistik bütünüdür. Bu özelliği ile de ekonomistler tarafından sıklıkla analiz edilir.

Buyurun biz de yapalım!

İTHALATTA GİRDİ BİLEŞENLERİ DEĞİŞİYOR

Ekonomistler ve piyasa yapıcılarının dış ticaret verilerinde ilk baktıkları yer ihracatın ithalatı karşılama oranı ve ihracat ile ithalatın hacmidir. Bu kısımdaki istatistikler doğal olarak makro fotoğrafı vermeleri bakımından oldukça faydalı hatta üzerinde önemle durduğumuz fakirleştiren büyüme (varsa tabii) olgusunu açığa çıkaran istatistikler olmaları bakımından önemlidir.

Dış ticaret verilerinin bir diğer tarafı ise üretim girdilerinin analizidir. Bu yönü ile bir ekonominin nasıl geliştiğini, teknolojik ürün kapasitesini ve daha önemlisi fiyat belirleme yeteneğini görme olasılığımız vardır.

Ülkemizin ithalat kompozisyonunu oluşturan üç ana bileşen mevcuttur:

-Yatırım (sermaye) malları

-Ara (hammadde) malları

-Tüketim malları

İlk ikisi suların durgun aktığı ve ekonomik dengelerin kıvamında olduğu dönemde toplam ithalatımızın yüzde 90’ını oluşturmaktaydı. Uzun yıllar devam eden bu istatistikler son dönemde daha da yükselmeye başladı. Son açıklanan verilere göre payların toplamı yüzde 91’in de üzerine çıktı.

Ne var bunda diyebilirsiniz...

Var, esasında çok şey var... 

Sıralayalım.

Tüm sanayi kollarındaki duraklama ve cılız büyümenin yaşandığı ekonomimizde, piyasalardaki fiyat oranları değişiminin dış ticarete de etki etmesi tehlikeli bir olgudur. Döviz kurundan faiz oranlarına, enflasyondan maaş değişimlerine uzanan bu oransal farklılıklar dış ticaretin yapısını da bozarak bağımlılığı daha da artırmaktadır. 

Dış ticarette bu bileşenlerin oranını değiştirmeden yani ilk ikisinin oranını düşürmeden döviz şoklarını, ekonomik bağımlılıktan kaynaklanan krizleri ve dahası sürekli fakirliği yaşamamız kaçınılmazdır. Buna niteliği yüksek kişilerin ülke dışına akın etmelerini de eklediğimizde sermaye ile işgücü piyasasındaki dengelerin daha da bozulacağını belirtmek gerekir.

Üretim potansiyeli 1.2 trilyon dolar olan ülkemizde ihracatın (reexport ile birlikte) aylık 40 milyar dolar civarında olması beklenir. 

Bunun yolu da dışa açık ithal ikamesinden geçer.

Yazarın Son Yazıları

Vasat siyaset tuzağı

Bir ülkede orta gelir seviyesine ulaştıktan sonra, teknolojik gelişme için yapılan harcamaların birim maliyetleri düşürmemesi ve diğer girdi maliyetlerdeki artışın getirdiği ekonomik yavaşlamaya paralel olarak büyüme modellerinin uygulanmasında aksaklıklar ortaya çıkar.

Devamını Oku
30.11.2025
Hukukun üstünlüğü, ekonomik büyüme... Osimhen ve Mario Lemina örneği

Bir ülke adının veya devletin önüne sıfat koyup onu tanımlarken çok dikkatli olmak gerekir.

Devamını Oku
16.11.2025
Yapısal değişim ve ithal ikamesi: Açık ama korumacı bir model

Türkiye’de kendini sadece öğretici değil, aynı zamanda topluma karşı sorumlu hisseden ekonomistler uzun zamandan beri yapısal değişimin gerekliliğini vurguluyor.

Devamını Oku
02.11.2025
Enflasyon normalleşmedi, tabelası değişti

Son aylarda Türkiye’de enflasyonun düşme trendine girmesine dair anlatı daha çok ölçüm ve etiketlemedeki değişimle ilgilidir.

Devamını Oku
19.10.2025
Türkiye ekonomisinde fiyat düzeyi-gelir uyumsuzluğu: Pahalı ama fakir paradoksu

Enflasyon ülkemiz dışında çoğu ülkede artık bir sorun olmaktan çok uzaktadır.

Devamını Oku
05.10.2025
Bir ekonomi politikası hikâyesi...

Ekonomi politikaları toplumun sosyal refahını daha yukarılara çıkarmak ya da sıkıntılı zamanlarda piyasa dengelerini yeniden ayarlamak için kullanılır.

Devamını Oku
21.09.2025
Yapısal çürüme

Devletteki çürüme kurumsal çöküş ile son noktaya evrilir.

Devamını Oku
07.09.2025
Bir temiz vurgun: döviz kuru korumalı mevduat

Ekonomimizde tarif edilemez bir yalancı mutluluk yaşanıyor bugünlerde. Yanlış anlamayın...

Devamını Oku
24.08.2025
Sahte profesör, sahte ekonomi

Ahlaki çöküntü toplumsal bir olgu haline geldiğinde onun elinden kurtulmak yıllar alır.

Devamını Oku
10.08.2025
Sözde büyüme, gerçekte fakirleşme: Bir derecelendirme hikâyesi

Sizi yönetenlerin ülke notumuz yükseldi kelimesi kapsamında sevindiklerine bakmayın.

Devamını Oku
27.07.2025
KTV-karbon tüketim vergisi, terörsüz Türkiye ve eğitim kalitesinin ortak noktası

Ekonomik ve siyasal sürecin sanki önümüzdeki pazar günü seçim olacak fikri üzerine kurulu olduğu ülkemizde yeni proje diye yapılan tanıtımların sayısında ivme artışı gözlemliyoruz son günlerde.

Devamını Oku
13.07.2025
Asgari ücret ve enflasyon… ya döviz kuru!

Asgari ücretteki artış enflasyon oranını yukarılara taşır mı? Bu soru çoğu ekonomist tarafından ampirik olarak incelenmiş ve sorunun sade bir yanıtının olmadığı, etkileşimin çeşitli nedenlere ve olgulara bağlı olarak değiştiği gözlemlenmiş ve veri analizleri ile ortaya konmuştur.

Devamını Oku
29.06.2025
İstanbul Üniversitesi: Bir diploma iptali oyunu ve yarattığı maliyet

Sahnenin en çarpıcı bölümü ise sanki tüm yanlışlıkları ve usulsüzlükleri sadece bir siyasi partinin kamu yöneticileri yapıyormuş algısının vurgulandığı kısımdır.

Devamını Oku
15.06.2025
Hastalıklı büyüme

Ulusal gelirimiz 2025 yılının ilk çeyreğinde yüzde 2 arttı. Bunu TÜİK söylüyor.

Devamını Oku
01.06.2025
Jeoekonomik ticaret politikası

ABD-Çin arasında tarife yani uluslararası ticarette ithalatta alınan vergilerin artırılması ile yeniden başlayan ekonomik savaşlar tedarik zincirindeki kırılmaları tetiklemeye devam ediyor.

Devamını Oku
18.05.2025
Buğday ve döviz kuru

Buğday ve döviz kuru

Devamını Oku
04.05.2025
Orta gelir-siyasi tuzak

Orta gelir-siyasi tuzak

Devamını Oku
20.04.2025
Boykot

Boykot

Devamını Oku
06.04.2025
Özel çıkar grubu

Özel çıkar grubu

Devamını Oku
23.03.2025
Gıda enflasyonu

Gıda enflasyonu

Devamını Oku
09.03.2025
İnsan sermayesi, yolsuzluk...

İnsan sermayesi, yolsuzluk...

Devamını Oku
23.02.2025
Merkez Bankası ve ekonomik durum

Merkez Bankası ve ekonomik durum

Devamını Oku
09.02.2025
Yapay zekâ ve bizdeki zekâ

Yapay zekâ ve bizdeki zekâ

Devamını Oku
26.01.2025
Tehlikenin farkına varmak

Tehlikenin farkına varmak

Devamını Oku
12.01.2025
Ekonomik büyüme ve refah

Ekonomik büyüme ve refah

Devamını Oku
29.12.2024
Silkeleme

Silkeleme

Devamını Oku
15.12.2024
Fakirsiniz çünkü...

Fakirsiniz çünkü...

Devamını Oku
01.12.2024
Çaput

Çaput

Devamını Oku
17.11.2024
Neden sürekli kriz içindeyiz?

Neden sürekli kriz içindeyiz?

Devamını Oku
03.11.2024
Bir çöküşün hikâyesi

Bir çöküşün hikâyesi

Devamını Oku
20.10.2024
Kurnaz ekonomik politikaları ve döviz kuru

Kurnaz ekonomik politikaları ve döviz kuru

Devamını Oku
06.10.2024
Eğitim, eğitim kurumlarında hijyen ve gelişmişlik

Eğitim, eğitim kurumlarında hijyen ve gelişmişlik

Devamını Oku
22.09.2024
Ekonomi programının anatomisi

Ekonomi programının anatomisi

Devamını Oku
08.09.2024
Çiftçi

Çiftçi

Devamını Oku
25.08.2024
Körüğe gerek yok

Körüğe gerek yok

Devamını Oku
11.08.2024
Tecrübe ederek öğrenme

Tecrübe ederek öğrenme

Devamını Oku
28.07.2024
Verilerle soyulan halk

Verilerle soyulan halk

Devamını Oku
14.07.2024
Bir kilo buğday kaç litre mazot eder?

Bir kilo buğday kaç litre mazot eder?

Devamını Oku
30.06.2024
TÜİK, enflasyon ve buğday

TÜİK, enflasyon ve buğday

Devamını Oku
16.06.2024
Sen üret yeter!

Sen üret yeter!

Devamını Oku
02.06.2024