Yüksel Pazarkaya

Antalya'da Al Yazma Anıtı

05 Mart 2012 Pazartesi

İyi şeyler de oluyor. Aynı zamanda ilgiyi ölçme deneyi olarak Antalya’da ilk kez Cam Piramit mekânında gerçekleşen 1. Tüyap Kitap Fuarı, Antalyalıların beklentileri aşan büyük ilgisiyle başarıya dönüştü. Aynı günlerde Doğan Hızlan adının onurlandırdığı güzel kütüphanenin açılışı bir şenlik oldu. Yıllar sonra yeniden görüşmenin keyfini çıkardığım sevgili Fikret ve Filiz Otyam ile sohbet akşamı tam bir güzellikti. Bu akşama sevgili Ataol Behramoğlu da zenginlik kattı.

Ama bu satırlarla beni derinden etkileyen bir girişime değinmek istiyorum. Bu girişim, Antalya Kent Konseyi’nin, altı değerli aydın kadınımızın öncülüğünde gerçekleştirdiği kadın cinayetleri Al Yazma Anıtı. Öncülerden sevgili Filiz Otyam kitap Fuarında sergilenen anıt maketini göstererek bilgi verdi.

Kadın cinayetleri toplumumuza sürekli kan kaybettiren kanayan yaramız. Bu ürkünç ilkelliği, namus gibi, gelenek gibi keyfe göre her yöne çekilen kavramları istismar ederek siyasetten yargıya zararsız göstermeye çalışmak, toplumu kökünden çürüten büyük suç. Son zamanlarda artarak sürdüğünü izlediğimiz kadın cinayetleri insanlık suçudur. Bu suçu kanıksatmaya çalışan her söz, her davranış suça ortak olmaktır. Al Yazma Anıtı, kadın cinayetlerinin ve cinayete uğrayan kadınların isimlerinin hiç unutulmaması, sürekli anılması amacını taşıyor. Açıklama şöyle: “Projenin ana amacı, son yıllarda günde ortalama 5 kadının katledilmesi sonucunu doğuran namus, töre, kıskançlık, kadın üzerinde baskı kurma gibi nedenlerle işlenen cinayetlerin son bulmasını sağlamak, bu hedef için toplumu eğitmektir.

Kadına yönelik şiddet konusunda bilinçlendirme ve duyarlık yaratmak.

Toplumun çağdışı kültürel öğelerden kurtarılması, şiddetin önlenmesinde toplumun sanat yoluyla bilinçlendirilmesini sağlamak ve diğer kentlere örnek olmak.”

Al Yazma Anıtı, Meriç Hızal’ın tasarladığı ve gerçekleştirdiği bir sanat yapıtı. Beş buçuk metre yüksekliğinde -içine girmek için- bir yanı açık konimsi bir yapıt. “Bireysel ve toplumsal şiddetin sonucu yaşamını yitiren kadınların anısına hazırlanan” Al Yazma Anıtı, 7 Mart günü Antalya Muratpaşa Belediyesi’nin Palmiye Parkı’nda törenle açılacak.

Paslanmaz çelikten yapılan anıtın tabanı Afrika mermeri. Koninin yüzünde şiddet kurbanı yüzlerce kadınımızın isimleri çelik delinerek yontulmuş. Gün ışığında bu isimler mermer zemine yansıyarak orada da okunuyor. Bu anıt: “Kadınların yaşam hakkı için toplumsal yüzleşmeye davet!”

Çağrı, anıtın aynı zamanda toplumumuz ve yönetimimiz için bir utanç anıtı olduğunu gösteriyor. Kurucunun çağdaş uygarlık hedefinden henüz yıldızlar kadar uzak olduğumuzu, her kadın cinayetiyle daha da uzaklaştığımızı düşündürüyor.

Bu günahta en büyük payın, toplumu yönlendiren ve yöneten siyasete düştüğü açık.

Son on yılda kadını daha da metalaştıran, toplum yaşamından uzaklaştıran, kendi içine kapatıp sesini kısan ve şimdi sözde eğitim girişimiyle eğitim olanaklarını ve şansını iyice güdükleştiren bir siyasetle kadının insanlık hakları ayaklar altına alınıyor.

Büyük Atatürk’ün deyişiyle, yarısının zincirlerle kıskıvrak yere bağlandığı bir toplumun yükselmesi, çağdaş uygarlık düzeyini tutturması olanaksızdır. Bunun sonucunda tam bir toplumsal çöküş kaçınılmazdır. Bu çöküşün sorumluluğuna katılmak istemiyoruz.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kaygan Mantık 7 Şubat 2014
Yargı ve Demokrasi 30 Ocak 2014

Günün Köşe Yazıları